Sağlıklı yaşlanma arzusuyla birçok kişi yapraklı yeşillikler, antioksidan bakımından zengin bitki çayları ve chia tohumu gibi süper besinlere yöneliyor. Ancak sağlık uzmanı Dr. Eric Berg’e göre, özellikle et tüketen bireyler için çok daha etkili bir yaşlanma karşıtı gıda var. 

Dr. Berg, sosyal medyada paylaştığı videoda şu ifadelere yer verdi:

“Dünyanın en güçlü yaşlanma karşıtı yiyeceği lahana, yeşil çay ya da chia tohumu değil. Gerçek süper gıda, otla beslenmiş karaciğerdir.” 

Bu besinin B vitaminleri, çinko, bakır, koenzim Q10 ve daha pek çok önemli mikrobesinle dolu olduğunu belirten Berg, özellikle A vitamini içeriğine dikkat çekiyor. A vitamininin bağışıklık sistemi, tiroid fonksiyonu, görme sağlığı ve cilt için son derece önemli olduğunu vurguluyor.

YAŞLANMA ETKİLERİNİ HAFİFLETİYOR 

Ayrıca, karaciğerde bulunan hem demir formu, demir eksikliğine bağlı kansızlığı önlemede kritik rol oynayabiliyor. Bununla birlikte karaciğer, K2, E ve D vitaminleri açısından da oldukça zengin. İçerdiği amino asitler ve kolajen sayesinde eklem sağlığını ve cilt elastikiyetini destekleyerek yaşlanmanın etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.

Fyadalı olmasına rağmen karaciğer uzun yıllardır tadı nedeniyle pek rağbet görmeyen bir gıda olarak görülüyor. Modern beslenme tercihlerinin gölgesinde kalan bu değerli besin, yeniden değerlendirilmesi gereken bir gıda olabilir. Dr. Berg, “Karaciğeri bir tür doğal multivitamin gibi düşünebilirsiniz” diyerek bu görüşünü destekliyor.

BAZI RİSKLERİ DE VAR 

Öte yandan, beslenme uzmanı Lisa Hodgson, aşırı karaciğer tüketiminin bazı riskleri de beraberinde getirdiği konusunda uyarıyor. Özellikle yüksek miktarda A vitamini alımı, toksisiteye yol açarak karaciğer hasarı, görme bozuklukları, cilt sorunları, beyin basıncında artış ve kemik ağrılarına neden olabilir. Aynı zamanda bakırın fazlalığı da kırmızı kan hücrelerinin azalması, böbrek ve kalp yetmezliği, hatta beyin hasarına varan ciddi sonuçlar doğurabilir.

Hamile kadınlar ve gut hastalığı olan bireylerin karaciğer tüketiminden kaçınmaları önerilirken, bu besinin diğer bireyler tarafından ölçülü ve dengeli şekilde tüketilmesi tavsiye ediliyor. Uygun miktarda tüketildiğinde, toksisite riski oldukça düşer ve karaciğer, dengeli bir diyetin güçlü bir parçası olabilir.