Science Advances dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, Mars’ın bir zamanlar nehir ve göllerle kaplı olmasını mümkün kılan kalın atmosferi, Güneş’ten gelen yüklü parçacıklar tarafından ‘sputtering’ adı verilen bir süreçle uzaya savrulmuş olabilir.

Bu süreçte, Güneş rüzgarlarıyla gelen ağır iyonlar, Mars’ın üst atmosferine yüksek hızla çarparak nötr atom ve moleküllerin uzaya fırlamasına neden oluyor. MAVEN görevinden Shannon Curry, bu durumu “Havuza balıklama atlamak gibi. Burada balıklama atlayan ağır iyonlar, atmosferi sıçratıyor” şeklinde özetliyor.

Araştırmacılar, MAVEN’in dokuz yıllık gözlem verilerini analiz ederek Mars’ın üst atmosferinde argon gazının dağılımını haritalandırdı. Kimyasal olarak kararlı ve atmosferde başka süreçlere karışmayan argon, atmosferden kaçışı izlemek için mükemmel bir izleyici görevi görüyor.

Çalışmada, argon yoğunluğunun Güneş rüzgarlarının Mars atmosferiyle çarpıştığı yüksekliklerde normalden dört kat daha fazla olduğu gözlendi. Bu da, atomların sadece yerçekimiyle yükselmediğini, dışarıya doğru aktif biçimde savrulduğunu ortaya koydu.

Sputtering süreci daha önce sadece teorik olarak ele alınmıştı; bu çalışma, mekanizmanın günümüzde bile Mars atmosferinde etkin olduğunu doğrudan gösteren ilk bulgu oldu. Bilim insanlarına göre, bu süreç milyarlarca yıl önce, Mars’ın manyetik alanını kaybettiği dönemde çok daha güçlüydü.

MAVEN verileri, sputtering’in özellikle Güneş fırtınaları sırasında hızlandığını da ortaya koydu. Bu durum, Mars’ın geçmişinde atmosfer kaybının daha da hızlı gerçekleşmiş olabileceğini düşündürüyor. Güneş’in daha aktif olduğu erken dönemlerde, bu etki Mars’ın yüzeyindeki sıvı suyu sürdürülemez hale getirmiş olabilir.

Shannon Curry, “Bu bulgular, Mars atmosferinin kaybında ve gezegenin su tarihinin şekillenmesinde sputtering’in rolünü kesin biçimde ortaya koyuyor” diyerek çalışmanın önemine dikkat çekti. Ancak bilim insanları, bu sürecin geçmişteki etkisini tam anlamıyla anlayabilmek için daha fazla modele ve jeolojik ipuçlarına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.