Uzun yıllardır "günün en önemli öğünü" olarak kabul edilen kahvaltı, aralıklı oruç gibi popüler beslenme trendleriyle birlikte sorgulanmaya başlandı. Bir girişimcinin sabah öğününü 30 gün boyunca atlayarak yaptığı kişisel deney, kahvaltısız bir rutinin profesyonel verimlilik ve zaman yönetimi üzerindeki şaşırtıcı etkilerini ortaya koydu.

Deneyi yapan kişi, ilk öğününü öğlen 12:00'den sonraya erteledi; bu süreden önce yalnızca hafif bir atıştırmalık (meyve veya meyve suyu) tüketti. Deney öncesindeki ana endişeleri, açlığın odaklanma ve iş verimliliğini düşüreceği, ayrıca gün içinde kontrolsüz yeme ataklarına yol açacağıydı.

Beklentilerin aksine, kahvaltıyı atlamak deneyimi yapan kişinin sağlığını ve işleyişini olumsuz etkilemedi. Bir ay boyunca halsizlik, yorgunluk veya baş ağrısı yaşanmadı. En çarpıcı bulgu ise profesyonel verimlilikteki artış oldu:

"Meğerse yemek hazırlamak ve yemek yemek, boş bir mideden daha fazla dikkat dağıtıcıymış" diyen deneyim sahibi, sabah saatlerinde yiyecek düşüncesi yerine işine tam olarak odaklanabildiğini belirtti.

Ayrıca kahvaltıya ayrılan zamanın fiziksel aktiviteye veya dinlenmeye yönlendirilmesi, zaman yönetimi açısından önemli bir avantaj sağladı.

Deneyin dezavantajları ise tamamen özneldi: Bazen sabahları doyurucu bir öğün yeme isteği ve yemek yeme zevkinden mahrum kalma hissi yaşandı. Kilo veya görünümde belirgin bir değişiklik fark edilmese de, porsiyon kontrolünün başlangıçta bozulduğu, ancak iki hafta sonra normal seviyelere geri döndüğü kaydedildi.

Deneyin sonunda, kişi bu beslenme şekline kalıcı olarak geçmese de, daha geç saatlerde yemek yeme alışkanlığını sürdürmeyi planladığını ifade etti.

Konuyla ilgili görüş belirten beslenme uzmanı Katarzyna Sumiec-Szyfner, deney sonuçlarını destekler nitelikte konuştu: "Kahvaltıyı atlamanın ciddi sağlık sorunlarına yol açmaması gerekir; ne zaman yediğimizden çok ne ve ne kadar yediğimiz daha önemlidir."

Ancak diyetisyen, bu öğünün atlanmasının konsantrasyon ve hafıza sorunlarına yol açabileceği gibi, gün içinde atıştırma isteğini artırma riskini de taşıdığı konusunda uyarıyor. Ayrıca aralıklı oruç popüler olsa da, sadece kahvaltıyı atlamanın kilo kaybı sağlamayacağını, asıl hedefin kalori açığı yaratmak olduğunu hatırlatıyor.

Sumiec-Szyfner, kahvaltı yapıp yapmama kararının tamamen kişisel bir mesele olduğunu ve herkesin vücudunun farklı tepkiler verebileceğini belirterek, denemek isteyenlerin önce bir doktora danışmasını tavsiye ediyor.