Yeni yılın ilk iki haftasında ekonomide en fazla dikkat çeken gelişmelerinden biri, TL mevduat faizlerindeki düşüş oldu. 

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, aralık sonunda ortalamada yüzde 52,50 olan üç aya kadar vadeli TL mevduat faizleri, yılın ilk haftasında yüzde 51,29'a geriledi. 

Ortalama mevduat faizlerindeki düşüş, yeni yılın ikinci haftasında da sürdü ve ortalama mevduat faizleri, yüzde 42,5 olan TCMB politika faizine doğru geri çekildi.

Resmi verilerde ortalama oranlar görece yüksek olsa da birçok vatandaş tutara göre bugün itibarıyla üç aya kadar vadede yüzde 35'e kadar düşen faiz oranlarıyla karşılaşıyor.

2022'yi yüzde 24,17 ile kapatan ve seçimin ikinci turunun yapıldığı hafta yüzde 33,88 olan üç aya kadar vadede ortalama mevduat faizleri, özellikle ağustos ayı sonrasında hızlı yükseliş kaydetmişti.

Mevduat faizlerindeki yükselişte, TCMB'nin hızlı faiz artışlarının yanı sıra TCMB'nin KKM'den standart TL mevduata geçiş öngören düzenlemeleri etkili olmuştu.

'ASIL DÜŞÜŞ İKİNCİ YARIDA GÖRÜLECEK'

Prof. Dr. Cem Başlevent, "Mevduat faizlerinde yeni yılda görülen gevşeme, bankaların bilanço dönemleri ve likidite ihtiyaçları ile ilgili olmalı" dedi. 

25 Ocak'ta TCMB'nin politika faizini bir kez daha arttırması durumunda mevduat faizlerinde de tekrar hafif bir yükselme olabileceğini belirten Başlevent, "Yılın ortasına kadar enflasyonda da artış bekleniyor. Dolayısıyla faizlerdeki asıl düşüş yılın ikinci yarısında görülecek ve bu da bireylerin yatırımların tercihlerini etkileyebilir. Ekonomi yönetiminin vatandaşın dövize yönelimini sınırlamak için ne gibi önlemler alacağını göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

DÜŞÜŞÜN NEDENLERİ

Fortuna Capital Danışmanlık Kurucusu Dr. Altuğ Özaslan, yıl sonunda mevduat faizlerindeki artışın nedenine işaret ederek "Yıl sonlarında bilanço kapanışı öncesi bankaların mevduat yarışı olur, yıl bitti ve bu yarış da doğal olarak geçti yani bilanço bazında şu anda peşinden agresif olarak koşulması gereken bir hedef yok" dedi. 

Özaslan, yeni yılla birlikte mevduat faizlerindeki düşüşün ikinci nedeni olarak kredi gelişmelerine dikkat çekti ve "Kredi stoğunda kayda değer bir büyüme yok. Kredi mevduatı yaratır ama vade farkı sebebiyle kredi stoğu paçal vadesi daha düşük mevduat ile fonlanır, başka fonlama enstrümanları da var ama mevduatın burada önemi büyüktür. Bankaların kredi verme iştahı düşük ve yüksek faizden de mecbur olan şirketler dışında kredi alma talebi de düşük olduğu için fonlama enstrümanlarından biri olan mevduata karşı bankacılık sektörü talebi de düşük oluyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Üçüncü neden olarak KKM'ye değinen Özaslan, "KKM için koyulan hedeflere dair ceza uygulaması tahvil faizlerindeki yükseliş sebebiyle değerini yitirdi, bu da mevduat faizini etkiliyor" dedi. 

Bankacılık sektörünün de dövizi verip swap yaparak rahatça TCMB'den TL fonlama ihtiyacını giderebilmesinin de sektörün TL mevduata olan ihtiyacını düşürdüğünü belirten Özaslan, "Sonuçta dövizin faizi dahil swap fonlama, yüzde 50'nin üzerindeki mevduata göre çok uygun bir hale gelmişti. Şimdi bu aradaki köpüğün de normalleştiğini, mevduat faizinin brüt swap maliyetine yaklaşması ile normalleştiğini görüyoruz. Bence bu süreç, likidite koşullarını bozacak bir durum olmadıkça, bu şekilde devam edecektir" yorumunda bulundu.