Migren hastaları için dışarıda geçirilen bir gece, ertesi günü karanlık bir odada geçirmek anlamına gelebilir. Genellikle stres ve uykusuzluk suçlansa da, son dönemde popülerliği artan bazı "tehlikeli içecek kombinasyonları" nörologların radarında. Uzmanlar uyarıyor: Sosyal ortamlarda favoriniz olan o şık Espresso Martini, aslında beyninizde bir fırtınayı tetikliyor olabilir.
Nöroloji uzmanları Dr. Nada Hindiyeh ve Dr. Fred Cohen, migrenin sadece bir baş ağrısı değil, genetik temelli karmaşık bir nörolojik durum olduğunu vurgulayarak; alkol ve kafein ikilisinin neden olduğu "iltihaplanma reaksiyonuna" dikkat çekiyor.
TEHLİKELİ İKİLİ: ALKOL VE KAFEİN BİRLEŞİMİ
Pek çok migren hastası, alkolün tetikleyici olduğunu bilse de kafeinle birleştiğinde etkinin katlandığının farkında değil. İşte bu kombinasyonun beyninizde yarattığı tahribat:
Alkol güçlü bir idrar söktürücüdür. Vücudun susuz kalması ise migren ağrısının kapısını açan en büyük etkendir.
Alkol kan damarlarını genişleterek ağrı mekanizmasını tetikler. Ayrıca içerdiği histamin, sülfit ve tiramin gibi maddeler hassas beyinler için adeta birer tetikleyicidir.
Dr. Cohen, kafeinin alkolün yarattığı sersemliği maskelediğini, bu durumun da kişinin kapasitesinden daha fazla içmesine yol açarak akşamdan kalma sürecini ve migren atağını şiddetlendirdiğini belirtiyor.
Kafein kullanımı konusunda "istikrar" anahtar kelime. Dr. Hindiyeh’e göre, her sabah içtiğiniz o bir fincan kahve migreni tetiklemez; ancak kafein miktarını aniden artırmak veya azaltmak (kafein yoksunluğu) şiddetli ataklara neden olabilir. Alkolle birleştiğinde ise kafein, uyarıcı etkisiyle uyku düzenini bozarak migrene karşı savunmasız kalmanıza yol açar.
SOSYAL ORTAMLARDA NE SİPARİŞ EDİLMELİ?
Eğer düzenli olarak migren atakları yaşıyorsanız, bar taburesine oturduğunuzda tercihinizi şu "güvenli" seçeneklerden yana kullanabilirsiniz:
Zencefil, narenciye veya taze meyvelerle hazırlanan seçenekler.
Maden suyu, bitki çayları veya elektrolitli sular.
Alkol alacaksanız şarap yerine bira gibi daha berrak içkiler veya kırmızı şarap yerine beyaz şarap tercih edilmelidir.
Dr. Hindiyeh, migrenin nörolojik bir hastalık olduğunun ve hastaların bu ataklar için kendilerini suçlamamaları gerektiğinin altını çiziyor. Günümüzde FDA onaylı yeni ilaçlar ve teknolojik cihazlar sayesinde migrenle "yaşamak zorunda" olmadığınızı hatırlatan uzmanlar, yaşam tarzı değişikliklerine rağmen geçmeyen ağrılar için mutlaka bir nöroloğa başvurulmasını öneriyor.