MEB’in sözlü sınav uygulamasında objektif kriterlerin gözetilmediğini savunan Özdemir, bazı komisyonlarda yapılan puanlama hatalarının ve keyfi uygulamaların belgelerle kanıtlandığını söyledi. Özdemir, açıklamasında, “Komisyonlar puanlamayı adaya girmeden belirlemiş. Hatta aralarında toplama hatası yaparak mağduriyete yol açanlar bile var,” diyerek dikkat çekici örnekler sundu.

"PUANLAR ÖNCEDEN BELİRLENDİ"

20 ilde kurulan 245 komisyonun uygulamaları arasında ciddi tutarsızlıklar olduğunu belirten Özdemir, bazı komisyonların KPSS puanına denk, bazılarının ise rastgele şekilde 5-10 puan farklı değerlendirme yaptığını dile getirdi. Özdemir’e göre bu durumun en çarpıcı örneği, komisyonlardan birinin aday daha sınava girmeden KPSS puanını aynen verme kararı alması, ancak üyelerden birinin toplam puanı yanlış hesaplamasıyla adayın sınavı geçmesi oldu.

Özdemir açıklamasında mülakat mağduru öğretmenlerin maddi hatalı rubiklerini ve bir mülakat mağduru öğretmen için verilen yürütmeyi durdurma kararını kamuoyu ile paylaştı. 

"BAKANLIK BU SORUNU ÇÖZSÜN"

Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, "Burada bariyerler kurmuşlar. Haklarını rahatça gündeme getiremiyorlar. Mahkeme kararları da var. Bir an önce bakanlık bu sorunu çözsün. Bu arkadaşlarımızı görevlerinin başına iade etsin" ifadelerini kullandı.

"193 GÜNDÜR BAKANLIK ÖNÜNDEYİZ"

Eğitim-İş Genel Sekreteri Seher Ergün de "Ne yazık ki Türkiye'de bir milyonu aşkın öğretmen hemen her gün her hafta bakanlığın önündeyiz. Burada 193 gündür haklı mücadelesini Bakanımıza ve yanındaki insanlara anlatmaya çalışan öğretmenlerimiz, 1611 öğretmenimiz 193 gündür bakanlığın önünde nöbet tutuyor ve bakanımız azarlamanın yanında işte şu gördüğünüz tabloyu koyuyor. Bakınız bakanımızın işte koruyucu duvarları. Peki soruyoruz Sayın Bakan'a bu bariyerleri kim için koydunuz? Haklıysanız neyden korkuyorsunuz? En az 15 tane yürütmeyi durdurma kararı almışken, emsal kararlar peş peşe gelirken öte yandan proje okul mağduru öğretmenlerimiz bir gecede yine herhangi bir kriter olmaksızın kadro hakları gasp edilirken, kontenjan haksızlığına uğrayan atanmayan öğretmenlerimiz Milli Eğitim Bakanlığı'na gelmeyip nereye gitsinler" dedi.

"BAKAN TEKİN'İ KINIYORUZ"

Destek için gelen Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu da "Yusuf Tekin gerçekten büyük bir haksızlığa imza attığı gibi bu yaptığı haksızlığı kabul etmek yerine burada bulunan meslektaşlarımızı terörize etmeye çalışıyor. Bunlar Anadolu insanı aynı bizim gibi üniversite okudular, diplomalarını aldılar, KPSS'ye girdiler ve bir mülakat sonucu haksızlığa uğradılar. Yusuf Tekin haksızlığa uğradıklarını kabul ederek onların haklarını teslim etmek yerine, mahkeme kararlarını uygulamak yerine, ortadaki belgelere göre karar vermek yerine televizyonlarda bir algı operasyonu yapıyor. Artık bu algı da yetmeyince bu çocuklarımız gençlerimiz hakkında çok ciddi ithamlarda bulunuyor. Biz  Yusuf Tekin'in bu tavrını kabul etmediğimiz gibi kınıyoruz” ifadelerini kullandı.