İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Çayırhan Termik Santrali’nde eylem yapan işçileri ziyaret edip, sorunlarını dinledi.

Ardından Türk-İş Konfederasyonuna bağlı Maden İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul ile birlikte basın açıklamasında yaptı. Dervişoğlu, açıklamada şunları kaydetti:

"HÜKÜMET MİLLİ VARLIKLARIMIZI ELİMİZDEN ÇIKARIYOR"

“Biliyorsunuz siyaset yapay gündemlerle savruluyor. Ve Türkiye’de tartışılmaması gereken şey siyasetin gündemini oluşturuyor. Aslında Türkiye’nin gerçeği bugün buradadır. Burada bir hak gaspından bahsedebilmek mümkündür. Bu hükümet özelleştirme yapmak suretiyle milli varlıklarımızın elimizden çıkmasına vesile olabilecek adımlar atıyor.

"İŞÇİLERİN GELECEĞİNE DAİR BİR TEMİNAT YOK"

Burada başka bir facia yaşanıyor. Bu bölgede bir termik santrali var ve o termik santrale hammade temin eden bir linyit ocağı var. Bu ocak 2000 yılında bir başka şirkete devredildi. Bu bir iş devriydi, bir mülkiyet devri değildi. Dolayısı ile 2000 yılında 20 yıllığına devredilen bu işletmeler 2020 yılında sözleşme sona ermiş olduğundan yeniden devlete teslim edildi.

Şimdi bir şartname hazırladılar ve bu şartnameye bağlı olarak buranın özelleştirilmesini temin etmek yolunda da bir adım attılar. 4 Aralık’a kadar o şartnameye uygun olan şirketler buraya talip olan şirketler müraacatta bulunacak. Ama o ihale şartnamesini biz incelediğimizde işçilerin haklarını hüküm altına alan özellikle 17’inci maddede işçinin hak ve hukukunun gözetilmediği ve korunmadığına şahit oluyoruz.

Bu işletmede 2 bin 500 kişi çalışıyor yaklaşık olarak ve bunun bin 500’ü de madende çalışıyor. Tam sayı bin 480. Burası özelleştirilse bu işçilerin gelecekleri ne olacağı belli değil. Ayrıca buradaki işçelerin yaklaşık 600’ü de bu işletmeye ait lojmanlarda kalıyorlar. Şimdi eğer bu satış ve özelleştirme gerçekleşirse işçilerin geleceğine dair herhangi bir teminat yok.

"BAKAN SÖZ VERDİ"

Gelirken Mansur Yavaş başkanın, sayın Bakan bey ile görüştüğünü ve işçilerin şartlarının iyileştirilebileceğini söylemiş. Biz sayın Bakanın iyi niyetine işçilerin geleceğini kurban edemeyiz. Eğer bir düzenleme yapılacaksa o ihale şartnamesinin 17’inci maddesinin yeniden düzenlenmesi işçilerimizin geleceğe dair hak ve hukukunun güvence altına alınması lazımdır.

"1 MİLYON İNSAN BU ELEKTRİKTEN AYDINLANIYOR"

Açıklamanın ardından kar eden bir işletmenin özelleştirilmeye çalışılmasını nedeni nedir sorusuna Dervişoğlu, ''Daha öncede kar eden birçok işletmeyi küçük hesaplarla bu iktidar zaten satmıştır. O işletmeler el değiştirmiştir. Onlar cumhuriyetin kazanımlarıdır. Buranın Ankara’nın elektrik ihtiyacına ne denli katkı sağladığını biliyorum, yaklaşık 1 milyon aile burada üretilen elektrikten aydınlanıyor.

Ama şu da var elektrik üretiminde kamunun payını azaltarak onu başka alanlara bağımlı hale getirmek için bu zamana kadar farklı farklı adımlar atıldı ve biz gerekli uyarıları yapmıştık. Şimdide aynı uyarıları yapıyoruz. Burayı cumhuriyetin bir değeri olarak görüyoruz. Başka iddialar da var bildiğim kadarıyla bu işletmenin özellikle termik santralin 7 yıllık bir elektrik üretme ömrü kalmış ama linyit rezervleri de 20 yıllık bir ihtiyacı karşılayabilecek bir nitelikte'' cevabını verdi.