İskoçya’da yaşayan 21 yaşındaki Erin Lavery, öksürüğü için gittiği hastanede acı gerçekle karşılaştı. Doktorlar, genç kıza, 3. evre lenfoma kanseri teşhisi koydu.

Lavery, ekim ayında başlayan öksürüğün çocukluk astımından kaynaklandığını düşünerek bunu reddetti. Ancak kasım ayında boynunda bir şişlik belirince tıbbi yardım için hastaneye gitti.

Demir eksikliği ve lenf bezi şişmesi nedeniyle tedavi görmesine rağmen durumu kötüleşti ve çalışmasını engelleyen, kendisini güçten düşüren migren ağrıları, baş dönmesi ve yorgunluk semptomlarını yaşadı.

DEMİR EKSİKLİĞİ SANDILAR

Daily Record'a konuşan genç kız, "Kendimi giderek daha kötü hissediyordum ancak aile hekimim semptomlarımın düşük demirle bağlantılı olduğuna inanıyordu. Ayrıca, bunun neden olabileceğine inandıkları için doğum kontrol hapını da kestiler - ve semptomlarımın düzelip düzelmeyeceğini görmek için bana steroid gibi ilaçlar verdiler ancak hiçbir şey işe yaramadı."

"Bir şeylerin yolunda gitmediğini biliyordum, bu yüzden yumrumla ilgili doktora son gittiğimde hastanede daha fazla test yaptırabilir miyim diye sordum. O noktada beni sevk etmeyi kabul ettiler." dedi.

BİYOPSİDEN ÖNCE BİLE ŞÜPHELER ARTTI

Genç kızın sağlık mücadelesi temmuz ayındaki ilk hastane ziyaretinden sonra hızlandı. 9 Ağustos'ta biyopsi yaptırdı ancak sonuçlar gelmeden önce ciddi şekilde hastalandı.

"Biyopsiden sonra semptomlarım çok hızlı bir şekilde kötüleşti," diyen Lavery, "Yataktan çıkamadığım ve zaman zaman nefes almakta zorlandığım iki hafta oldu. Hayatımda kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim."

"Annem hastaneyi aradı ve beni hemen daha fazla test için götürdüler. Aynı gün bana lenfoma teşhisi kondu." açıklamasında bulundu.

UZUN SAÇLARINI KESTİRDİ

6 Eylül'de kemoterapiye başlayan genç kız, altı aylık bir tedavi sürecine girdi. Belirsiz geleceğe rağmen, hastalığı yenmek konusunda iyimserliğini koruyor ve uzun saçlarını kestirdiği ilham verici bir videoyla internette farkındalık yaratıyor.

Bununla ilgili olarak da, "Teşhisimi ilk önce sosyal medyada paylaştım çünkü bunu danışanlarıma anlatmanın en kolay yolu olduğunu düşündüm, ancak daha sonra insanlar kendi semptomlarıyla bana ulaşmaya başladı. Kendi hikayeme aldığım tepkiden hiç beklemediğim kadar etkilendim. Kötü bir şeyden olumlu bir şey çıktı." diyor.