İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi, 15 Ağustos 2017 tarihinde servis minibüsünde unutulan ve hayatını kaybeden Alperen Sakin'in ölümüne dair aile ve Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki davayı inceledi.
Aile, yerel mahkemenin kararında kendilerine yüzde 50 kusur atfedilmesi ve bakanlığın kusur oranının düşük belirlendiği iddialarına itiraz etti. Ayrıca, bakanlığın zararın idarelerinin bir eyleminden kaynaklanmadığı ve hükmedilen tazminatın fahiş olduğu yönündeki başvurusu da değerlendirildi.
Mahkeme, davacı tarafın duruşma talebinin yerinde görülmediğini belirtti. Karara göre dosyadaki belgeler ve başvuru dilekçesindeki iddiaların incelenmesi sonucunda, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebep bulunmadığı tespit edildi. Davalı idarenin ve davacı ailenin istinaf başvuruları oy birliğiyle reddedildi.
"SUÇLANMAMIZ BİZİ DERİNDEN ÜZDÜ"
Baba Serkan Sakin, yaptığı açıklamada istinaf kararının kendilerini üzdüğünü belirterek, "Evladımızı kaybetmenin acısı yetmezmiş gibi yüzde 50 kusurlu olarak suçlanmamız bizi derinden üzdü. Avukatlık ücretleri ve dava masraflarını üzerimize ödemeyi talep etmeleri onur kırıcı bir durum. Danıştay'a başvuruda bulunacağız." dedi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Çiğli ilçesinde 15 Ağustos 2017'de sabah saatlerinde evinden alınan ancak okul servis minibüsünde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin hayatını kaybetmişti. Hukuki süreç sonunda servis şoförü, anaokulu sahibi, servis hostesi, öğretmenler ve okul müdürüne hapis cezaları verilmişti. İzmir 5. İdare Mahkemesi ise ailenin tazminat talebiyle açtığı davada, çocuğun kayıtsız kabul edilmesi nedeniyle aileye 662 bin 491 lira maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmetmiş, aileyi de olaya yüzde 50 kusurlu olarak göstermişti.