Son iki haftada iki çocuk staj yaptıkları iş yerlerinde iş kazası sonucu öldü. Peş peşe yaşanan ölümler mesleki eğitim (MESEM) adı altında ağır şartlarda çalıştırılan gençlerin durumunu ortaya koydu. Projenin geldiği durumu eleştiren muhalefet, konuyu Meclis gündemine taşıdı.

CHP, çocuk işçiliği ve iş cinayetleri başta olmak üzere MESEM projesi kapsamında çalışan çocukların yaşadığı sorunlara ilişkin TBMM Başkanlığı’na iki ayrı araştırma önergesi verdi. CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ve CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara 20’şer milletvekilinin imzasıyla iki ayrı Meclis araştırma önergesini TBMM’ye sundu. Önergelerde MESEM kapsamında ortaya çıkan ucuz iş gücü, çocuk işçiliği ve işyerlerinde iş kazaları nedeni ile hayatını kaybeden çocuklarla ilgili yaşanan sorunların araştırılması ve çözüm yollarının üretilmesi istendi.

Özer önergesinde “Özensiz ve denetimsiz yürütülen MESEM’ler, vaat ettiği gibi öğrencilerin meslek öğrenmelerini, değil, aksine ağır koşullarda, hak ihlallerine maruz kalarak, uzun saatlerce çalıştırılmalarına ortam hazırlamıştır. Genç işsizliği bitirmemiş, işverene ücretsiz ara elaman bulma kurumu haline gelmiştir. Çırak ya da stajyer eğitimi değil ucuz iş gücü, çocuk emeği sömürüsü düzeni kurulmuştur” dedi.

Kara ise önergesinde “Birçok işletme MESEM kapsamında öğrencileri mesai dışındaki saatlerde kayıt dışı olarak verilen ücretlerle ya da ücretsiz şekilde istihdam etmektedir. Bazı MESEM’lerde ise aynı ilde yaşamayan insanların bile öğrenci olarak kayıt ettirildiği, akrabalık ve hısımlık dolayısıyla bu merkezlerden para elde ettiği iddia edilmektedir” ifadelerini kullandı.

428 BİNDEN FAZLA ÖĞRENCİ 

Özer, araştırma önergesinde şunları kaydetti:

- Özensiz ve denetimsiz yürütülen MESEM’ler, vaat ettiği gibi öğrencilerin meslek öğrenmelerini, değil, aksine ağır koşullarda, hak ihlallerine maruz kalarak, uzun saatlerce çalıştırılmalarına ortam hazırlamıştır. Genç işsizliği bitirmemiş, işverene ücretsiz ara elaman bulma kurumu haline gelmiştir. Çırak ya da stajyer eğitimi değil ucuz iş gücü, çocuk emeği sömürüsü düzeni kurulmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Ocak 2024 itibariyle Türkiye genelinde MESEM’de 428 bin 938 örgün eğitime hakkı olan öğrenci bulunmaktadır. İstanbul’da ise 39 bin 67 öğrenci bu sisteme kayıtlıdır. Bu sayılara Ustalık Telafi Programı dahil değildir.

- Çalışmak zorunda kalan çocuklarla ilgili bakanlıklar ve kurumlar sağlıklı veri tutmamaktadır. TÜİK’in son olarak 2019 yılında yaptığı ve 2020 yılında yayımladığı Çocuk İşgücü Anketi’ne göre; mülteci çocuklar ve çıraklar hariç en az 720 bin çocuk ücretli bir işte çalışmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2022 yılı faaliyet raporunda ise işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden denetim yapılan iş yerlerinde 15-17 ya aralığında ve 'genç çalışan' statüsünde olan 619 bin çocuk tespit edilmiştir.

- Son olarak İstanbul’da MESEM öğrencisi 14 yaşındaki Arda Tonbul, staj yaptığı demir çelik fabrikasında hayatını kaybetmiştir. Saç bükme makinesine kafası sıkışarak hayatını kaybeden Tonbul’un ölümünde ortaya çıkan ihmaller bütünü, çocuk işçiliği alanının denetimsiz ve tehlikeli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. 

AKRABASINI ÖĞRENCİ OLARAK KAYIT ETTİREN VAR

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara ise önergesinde şu ifadelere yer verdi:

- Birçok işletme MESEM kapsamında öğrencileri mesai dışındaki saatlerde kayıt dışı olarak verilen ücretlerle ya da ücretsiz şekilde istihdam etmektedir. Bazı MESEM’lerde ise aynı ilde yaşamayan insanların bile öğrenci olarak kayıt ettirildiği, akrabalık ve hısımlık dolayısıyla bu merkezlerden para elde ettiği iddia edilmektedir.

- MESEM projesi kapsamında çalıştırılan öğrencilerin iş yerlerindeki durumlarına dair nasıl bir denetleme yapıldığına dair kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama bulunmamaktadır. Çocuk işçiliği yoksulluğun en önemli nedenlerinin başında gelmekle beraber son zamanlarda topluma yayılan derin yoksulluk neticesinde aileler asgari ücretin belirli bir tutarındaki ödemeleri alabilmek için bu duruma razı olmaktadır. Özellikle çocuk yaştaki kişilerin yeterli tecrübe edinmeden çok tehlikeli işlerde çalıştırılması ve emek sömürüsüne maruz kalması sonucunda birçok iş cinayeti meydana gelmektedir.

54 ÇOCUK İŞÇİ ÖLDÜ

Geçtiğimiz haftalarda, Kütahya’da staj gördüğü atölyede üzerine sunta blokları devrilmesi sonucunda 15 yaşındaki Erol Can Yavuz hayatını kaybederken, yine İstanbul’da demir-çelik fabrikasında staj yapan 14 yaşındaki Arda Tonbul saç bükme makinesine sıkışarak hayatını kaybetmiştir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin iş cinayetleri raporuna göre; 2023 yılında 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 32 çocuk işçi hayatını kaybetmiştir. MESEM gibi projeler de hali hazırda çözülemeyen çocuk işçiliği sorununu daha da yıkıcı hale getirmektedir.

"ADETA ÖLÜM PROJESİNE DÖNÜŞTÜ" 

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu da Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı'na yazılı soru önergesi verdi. Nalbantoğlu, Tekin'e, MESEM projesi nedeniyle yaşanan ölümlü ve yaralanmalı kazaların önlenmesine yönelik hangi önlemlerin alındığını, yaşanan kazalarla ilgili sorumlular hakkında ne gibi işlemler yapıldığını ve projenin tekrar gözden geçirilip geçirilmeyeceğini sordu.

Nalbantoğlu "Asgari ücretin yüzde 30’u karşılığı ücretli olarak çalıştırılan bu öğrencilerin ücretlerinin üçte ikisinin devlet tarafından karşılanıyor olması iş yerleri açısından çocuk işçiliğini cazip kılmaktadır. Ancak iş güvenliği yetersizliği ve denetim eksikliği nedeniyle her ay yaklaşık 4-5 çocuk işçi yaşamını yitirmektedir. MESEM adeta ölüm projesine dönüşmüştür. Bunlar resmi olarak kayıtlarda yer alan ölümlerdir. Ekonomik sıkıntılar ve yoksulluk nedeniyle yaşamını yitiren çocuklar, bu ülkenin çocukları değil midir? Önlem alınması için daha ne kadar çocuk işçinin ölmesi gerekmektedir?" dedi.