Ozan Bingöl
SON YILLARDA KUMAR HER YANIMIZI SARDI, GENÇLERİMİZİ KAYBEDİYORUZ.
Vergiler rakamlardan ibaret değildir. Arka planda pek çok konuya ışık tutar veya pek çok yanlışı ortaya koyar.
Bütçe rakamlarını incelerken, şans oyunları vergisinde son yıllardaki hızlı artış dikkatimi çekti. Vergilerin artışı bütçe açısından olumlu bir rakamdır. Ancak, vergi sadece bütçeyi ilgilendirmez. Verginin, vergi politikalarının; siyasi, ekonomik, toplumsal, ahlaki, uluslararası rekabet, çevre, sağlık gibi pek çok boyutu da vardır. Verginin farklı boyutlarını ıskalar, vergiyi salt bütçe için gelir gibi görürseniz, ülkede kumarın çok yaygınlaşmasına, bir neslin kumar bağımlısı olmasına yol açabilirsiniz.
Aşağıdaki yazı, konuyu araştırırken hayıflanarak, kızarak, üzülerek yazılmıştır. “Bir nesil kumar bataklığına itilecekse, böyle özelleştirme de böyle vergileme de olmaz olsun!” cümlesi tekrar tekrar çıktı ağzımdan. Sonrasında, kızarak bir yere varılamayacağı, dilimizin döndüğünce soruna kıyısından, köşesinde de olsa değinmenin, toplumun dikkatini çekmenin önemli olduğu düşüncesiyle bu yazıyı yazdım.
Şans Oyunları Vergisinin Yıllar İtibariyle Gelişimi
Şans oyunları vergisi, 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 6. Maddesine dayanılarak alınan bir vergidir. Kanunun “müşterek bahis” ve “şans oyunları” kavramları aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:
“Müşterek bahis: Sonucun kısmen iştirakçinin becerisine kısmen de tesadüfe bağlı olduğu yurt içinde ve yurt dışında tertiplenen her çeşit yarışma, müsabaka, spor oyunları ile herhangi bir olay veya durum üzerine, sonucun tahmin edilmesi esasına göre oynatılan ve iştirak edenler arasından doğru tahmin edenlere önceden belirlenen adet, tutar, oran veya mislî olarak ikramiye kazandıran oyunları,
Şans oyunları: İlgili mevzuat çerçevesinde yetki verilen kurum ve kuruluşlar tarafından tertip edilen ve sonucu tesadüfe dayalı olarak belirlenen her türlü oyunlar ile müşterek bahisleri,
İfade eder.”
Şans oyunları ve müşterek bahislerden elde edilen hasılat tutarı şans oyunları vergisinin matrahını teşkil etmektedir.
Verginin mükellefi, kendisine şans oyunları tertip etme hak ve yetkisi verilmiş kurumlardır. Bu hak ve yetkinin devri halinde ise mükellef, devralan kurum, kuruluş veya özel hukuk tüzel kişileridir.
Şans oyunları vergisinin oranı ise 8003 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere;
- Spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde % 5
- At yarışlarında 7 ve
- Diğer şans oyunlarında % 10'dur.
Cumhurbaşkanı; Kanunda yer alan oranları bir katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye ya da tekrar kanunî seviyesine getirmeye yetkilidir.
Şans oyunları üzerinden elde edilen verginin büyüklüğü, Türkiye’de yasal kumarın rakamsal büyüklüğü konusunda da fikir vermektedir.
Şans oyunları vergisinde 2020 yılından itibaren hızlı artışta Milli Piyango idaresinin hasılat paylaşımı esasıyla özel bir şirkete devredilmesi en önemli etkenlerden biridir.
Milli Piyango Hasılat Artırma Esası ile Özelleştirildi. Her Yer 7/24 Çalışan Casino’ya Dönüştü.
Milli Piyango lisansı 2017 yılında 49 yıllığına Varlık Fonu’na devredildi. Bunun üzerine hasılat paylaşım modeliyle ihaleye çıkıldı. 2019 yılında sonuçlandı. Gelir paylaşımı esasına dayanan 10 yıl süreli sözleşmeye göre, Şans Dijital ve İnteraktif Hizmetler Teknoloji Yatırım AŞ’nin yüzde 51 ve İtalyan Sisal S.P.A’in yüzde 49 katılımıyla kurulan Sisal- Şans Ortak Girişimi, Milli Piyango’da elde edilen hasılatı 2020 yılı için en az 9 milyar 320 milyon TL’ye çıkarmayı taahhüt etti; 2018’deki hasılat ise 3.4 milyar TL seviyesindeydi. Sisal – Şans Ortak Girişimi ayrıca her yıl hasılatı sözleşmede belirtilen oranlarda artırmakla da yükümlü tutuldu.
Türkiye Varlık Fonunun sitesinde bu durum “Milli Piyango’da ciro 2020 yılında 3 katına çıkacak” diye kamuoyu ile paylaşıldı1. Sisal - Şans Ortak Girişimi, operasyonları bayi komisyonları da dahil olmak üzere yüzde 9,5 komisyon oranıyla yürütmek üzere ihaleyi kazandı. Yeni modelde bayilerin sayısı ilk iki yılda 10 bine çıkacaktı. Hızla bayii sayısı artırıldı. Her yere bayilik verilerek kumara erişim kolaylaştırıldı. Böylece, ne kadar çok kumar oynatılırsa o kadar çok para kazanılacağı bir durum yaşandı.
Şans oyunlarında 2020 yılından itibaren başlayan hızlı artış ivmesi, Milli Piyangonun hasılat paylaşım modeli sonrasında bayi sayısını artırmak, reklamlar ve online sunulan hizmetlerle kumara her yerden 7/24 erişebilir hale geldiğini göstermektedir.
Kumarhaneleri, casinoları kapatan Türkiye’de; her bir cep telefonu adeta 7/24 faaliyet gösteren, her yerde erişilebilen birer casino haline gelmiştir. Bu durum, ülkede yasal kumarın hızla yaygınlaşmasına neden olmuştur.
Milli Piyango İdaresi yeni sistemde, her türlü pazarlama tekniğini kullanmakta, yeni üyelere bonus vermekte, arkadaşını getirene bonus sunmakta ve insanları yasal kumar içine çekmek için her türlü yöntem ve yolu kullanmaktadır.
Spor Toto’nun 21 Yılda %66699 Oranında Artan Hasılatı.
Spor Toto Teşkilat Başkanlığı İddaa oyunun yurt genelinde yaygınlaştırılması ve bahis oyunları hasılatının arttırılmasına yönelik açtığı başbayilik ihalesini İnteltek firması kazanmıştı. Bu vesileyle oyunun teknolojik olarak takip ve sistemsel geliştirilmesi ile risk yönetimi işi, baş bayii olarak İnteltek’e verilmişti. İnteltek de kendisine alt bayiiler oluşturdu ve bu oyunu geliştirilip yaygınlaştırdı ve 2003’te yıllık 17 Milyon Dolar satış hasılatı elde eden Spor Toto Teşkilat Başkanlığı her yerde oynanabilen İddaa sayesinde bu tutarı 2023 yılı sonu itibariyle 11,3 milyar dolara yükseltti.
Spor Toto Teşkilat Başkanlığının 2023 yılına ilişkin gelir bütçesi ve gerçekleşmelerine ilişkin veriler aşağıda gösterilmiştir.
Spor Toto’nun 2003 yılında 17 milyon dolar olan hasılatı 2023 yılına gelindiğinde tam %66699 oranında artışla 11,3 milyar dolara yükselmiştir. Bu veri, 2003 yılı sonrasında başlayan bahis furyasının nasıl yaygınlaştığını göstermesi açısından önemlidir. Bu artış, aynı zamanda kumarın toplumda maalesef yasal olarak da nasıl yaygınlaştırıldığının en önemli resmidir.
Yasa Dışı Bahis Kumar da Yasal Olanları Kumar Değil mi?
Son dönemde güvenlik güçleri her geçen gün yeni bir yasa dışı bahis çetesine operasyon düzenlemektedir. Kamu, yasa dışı bahisle mücadeleyi önemli bir gündem maddesi haline getirmiştir. Peki, yasa dışı bahis neden bu kadar önemli bir konu haline geldi? Aslında soruna yanlış yerden mi bakıyoruz? Kumar sorunu, kumar bağımlılığı göz ardı edilip tüm dikkatimiz yasa dışı bahis konusuna mı odaklanılmaktadır? Vergi bu denklemin neresindedir?
Maalesef Son 20 Yılda Kumar Bağımlısı Bir Gençlik Yetişti.
Kumar bağımlılığı, kişinin hayatını olumsuz etkilemesine rağmen kumar oynamaya devam etmesi için duyduğu kontrol edilemez bir dürtüdür. Kumar bağımlılık yapar çünkü beynin ödül sistemini uyuşturucu veya alkol gibi uyarır. Aslında, kumar bağımlılığı dünya çapında en yaygın dürtü kontrol bozukluğudur. Son dönemde Türkiye’de de kumar bağımlılığının yaygınlaştığı ve bu bağımlılığın çok küçük yaşlara kadar indiği konunun otoriteleri tarafından dile getirilmektedir.
Anadolu Ajansında yayımlanan İrem Demir imzalı 16.11.2024 tarihli haberde Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı, kumar bağımlılığının her geçen gün artan ve toplumu çok rahatsız eden bir bağımlılık türü olduğunu söylemiştir. Namlıya göre, kumar bağımlılığının yaş ortalaması her geçen gün azalmakta ve son yıllarda 10’lu yaşlara kadar düşmüştür.
Türkiye’de geniş kapsamlı kumar bağımlılığı araştırması yapılmadığı için bağımlılığın ulaştığı tehlikeli boyut konusunda yeterince veri elimizde bulunmamaktadır. Ancak, kumar bağımlılığı rehabilitasyon merkezlerine başvuranların sayısında hızlı bir artış söz konusudur.
Gelir Elde Etme, Birilerine Kazanç Sağlama ve Vergi Uğruna Bir Nesil Heba Ediliyor.
Türkiye’de yasal ve yasal olmayan kumar oynayanların hızla arttığı gerçeği her çevrede kabul görmektedir. Bakın, 29 Kasım 2024 tarihli Cuma Hutbesinin başlığı: “Maddi ve Manevi Tükeniş: Kumar”dır. Hutbede kumarın kapsamı konusunda kapsamlı bir çerçeve aşağıdaki şekilde ortaya konulmuştur:
“Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiştiren bir hastalıktır.”
“Değerli Müslümanlar!
İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeşidi haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir. Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır. At yarışlarında oynanan ganyan, kumardır, haramdır. Hayvanların dövüştürülmesi gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır. Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve şans topu gibi oyunlar kumardır, haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır.”
“Maalesef, bugün, internet ortamında türlü hilelerle ve bazı sosyal medya fenomenlerinin yayınlarıyla nice insanımız kumar tuzağına çekilmektedir. Mobil cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla nice gencimiz sanal kumar bataklığına itilmektedir. Televizyonlarda, gazetelerde, hatta en basit internet oyunlarında dahi kumar reklamları verilerek küçücük yavrularımız bile bu kötülüğe özendirilmektedir. Hâlbuki mahremiyet sınırlarını ihlal eden, haramların yaygınlaşmasına sebep olan, dijital platformlar ve farklı ortamlarda kumar oynamayı özendiren bu reklamların engellenmesi; dinî, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur.”
Yukarıdaki hutbe çok önemli tespitler içermektedir, kumarla ilgili önemli sorun alanlarına parmak basmaktadır. Hutbede, eksik olan husus ise kumarın yaygınlaşmasındaki rolü ve sorumluluklarını yerine getirmeyenlere herhangi bir uyarıda bulunulmamış olmasıdır.
Kumar Konusunda Kurumlar Anayasa’ya ve Mevzuata Aykırı mı Davranıyorlar
Anayasanın Gençliğin Korunması başlıklı 58. maddesinde yer alan “…Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.” hükmü çerçevesinde gerekli önlemlerin alınması Devlete Anayasal bir görev verilmiş bulunmaktadır.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un; -Yayın Hizmeti İlkeleri başlıklı 8. maddesinin h) bendinde; “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamayacağı”, hükmü vardır. Dikkat edilirse burada, yasal veya yasadışı ayrımı yapılmadan kumardan bahsedilmektedir. Bu kapsamda, aynen içki ve tütün ürünlerinde olduğu gibi yasal hiçbir kumar faaliyetinin, bahis ve şans oyunun reklamının yapılamaması gerekmektedir.
Ticaret Bakanlığının Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafından, tütün ürünleri, alkollü içki, kumar ve şans oyunları reklamlarına ilişkin olarak kanun ve yönetmeliklerle kendine verilen görev ve yetki çerçevesinde kumar reklamları konusunda aktif rol üstlenmesi gerekmektedir.
Devlet Denetleme Kurulu, Madde ve Diğer Bağımlılıklar ile Mücadele Kapasitesinin ve Bu Bağlamda Türkiye Yeşilay Cemiyetinin Değerlendirilmesi hakkında hazırlanan 30/01/2014 tarih ve 2014/2 sayılı Araştırma ve İnceleme Raporunda kumar bağımlılığı oluşmaması için Milli Piyango İdaresinin ne tür önlemler aldığını sormuştur. Bu kapsamda Milli Piyango İdaresinin verdiği cevap çok manidardır. Aşağıdaki paragraflar DDK’nın anılan Raporundan aynen aktarılmıştır:
“Milli Piyango İdaresi bünyesinde, kumar ve talih/şans oyunları bağımlılığı konusunda mevzuatla doğrudan görevlendirilmiş herhangi bir birimi bulunmamakla birlikte, idare yetkisi dâhilindeki şans oyunlarını, bağımlılığa yol açmayacak şekilde ve 18 yaş altı kişilerin iştirakini önleyecek şekilde, sorumlu oyun politikası ve sosyal sorumluluk anlayışı ile düzenlediğini, bu kapsamda:
“-Diğer ülkelerde oldukça yüksek tutarlarda hasılatlar elde edilmesine karşın, aşırı oynamayı teşvik ederek bireyler üzerinde bağımlılık oluşturma riski bulunan oyunları (örneğin; gün içinde gerçekleştirilen birçok çekilişe dayalı olarak düzenlenen ve yurtdışında “Keno”, “Bingo” adlarıyla bilinen tombala oyunu gibi) düzenlemekten kaçındığını,
-Mevcut şans oyunlarını bağımlılık oluşturmayacak ve bireyin aşırı katılımını teşvik etmeyecek şekilde (örneğin; piyango oyununa ait çekilişleri azami ayda üç kez, sayısal oyunlara ait çekilişleri ise haftada bir kez gerçekleştirmek suretiyle) tertip ettiğini,
-Spor müsabakaları ile at yarışları hariç olmak üzere, diğer herhangi bir olay veya durum üzerine müşterek bahis düzenleme yetkisinin idareye ait bulunmasına karşın, sektörde yeteri kadar şans oyunu ve müşterek bahis bulunması, bahse dayalı oyunların yapıları gereği aşırı oynamayı teşvik ederek bağımlılık oluşturma riskinin şans oyunlarına göre daha yüksek olması (yani herhangi bir çekilişin söz konusu olmaması nedeniyle gün içinde bireyin birçok kez bahis oynama olanağının bulunması) gibi nedenlerle bu alandaki yetkisini kullanmadığını,
-Sayısal oyunlar ile hemen kazan oyununu bayiler vasıtasıyla oynatmakta, internet, cep telefonu, interaktif televizyon vb. sanal ortamlar üzerinden bu oyunlara iştirak edilmesine imkân ve izin vermemekte, diğer oyunlara göre (yılbaşı çekilişi hariç) satışı oldukça düşük seyreden piyango oyununa ait biletlerin ise sadece internet ortamı üzerinden satışına izin vermekte, ayrıca birçok ülkede yaygın olarak kullanılmasına karşın otomatik satış terminalleri ve bilet satış otomatları gibi alternatif dağıtım kanallarını kullanmadığını,
-18 yaşını doldurmamış kişilerin oyunlara iştirakini ve bunlara ikramiye ödenmesini hem ikincil mevzuatla (oyunlara ilişkin uygulama yönetmelikleri) hem de bayilik tip sözleşmeleri ile yasaklayarak bu yasağa uymadığı tespit edilen bayiler hakkında yaptırım uyguladığını,
-İkincil mevzuatla sanal ortam bayilerinin abonelerine bilet alması için kredi kullandırmasının, kredi kartı ve benzeri kredi hesaplarından doğrudan tahsilat yapmasının yasaklandığını, -Bütçe ile hasılatının belirli bir oranında belirlenen reklam ödeneğinin büyük bir kısmını eğitim, spor, sağlık, sanat ve kültür hizmetlerinin desteklenmesi kapsamında toplumsal katkıları yüksek dolaylı tanıtım kampanyalarında kullanmayı tercih ettiğini ve düzenlediği oyunlara aşırı katılımı teşvik etmemek için yazılı ve özellikle de görsel basın aracılığıyla reklam ve tanıtım yapmaktan kaçındığını, ayrıca promosyon uygulamasına da gitmediğini,
-Sayısal oyunlarda binlerce bayilik talebi bulunmasına karşın, bayilik sayısını belirli bir limitte (hali hazırda yaklaşık 5.000 adet) sabit tuttuğunu,
-Okul, yurt gibi eğitim kurumlarının çok yakınındaki işyerlerine mümkün olduğu ölçüde bayilik verilmediğini,” bildirmiştir.
2014 yılında Milli Piyango İdaresi yasal şans oyunlarının kumar bağımlılığına yol açmaması için hangi önlemleri aldığını belirtmişse, 2019 yılında Milli Piyango ihalesinde bu önlemlerin tam tersi hususlar ihale unsurları arasında yer almıştır. 2014 yılındaki Devlet ciddiyeti, kumar bağımlılığı oluşturmamak, şans oyunlarının eğlenceden öteye gitmemesini sağlamak için her türlü önlemi alırken, 2019 yılındaki özelleştirmede bu hassasiyetlerin olmadığını görmekteyiz ve hatta ihale sonucunda bir yılda şans oyunları hasılatının 3 katına çıkacak olması adeta bir müjde gibi kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Sonuç Yerine…
Türkiye son dönemde yasa dışı bahisle yatıp yasadışı bahisle kalkıyor. Her gün yeni bir yasa dışı bahis operasyonuna uyanıyoruz. Odak noktasına yasadışı bahis konulmuş. Oysa odak noktasına “Kumar” konulmalı. Yasalı, yasal olmayanı ile odak noktası kumarın en aza indirilmesi olmalıdır. Çünkü, her köşe başına açılan bayilerden, tüm cep telefonlarından, bilgisayarlardan, online erişilebilen, 7/24 oynanabilen, her yerin gece gündüz birer casinoya çevrildiği bir ortamda yaşıyor gençlerimiz. Daha çok hasılat uğruna yasal kumar siteleri her yerde reklam veriyorlar. Üyelik başlat bonus al diye insanları kumar oynamaya yöneltiyorlar. O da yetmiyor, “Arkadaşını da getir bonus al!” reklamlarıyla kumar oynayacak kitleyi genişletiyorlar.
Türkiye’de kumar bağımlılığı göz ardı edilen önemli bir sorun haline gelmiştir. Kişiler maddi ve manevi olarak kumar illetinin pençesindedir. Bu konunun boyut ve derinliğini ölçmeye yönelik ciddi araştırmalar yapılmalıdır. Kumar oynamayı özendiren sistemden bir an önce vazgeçilmelidir. Türkiye’de yasa dışı bahis sorunu vardır evet ama daha büyük sorun kumar sorunudur. Yasal kumara bu kadar kolay ulaşılabilmesi, erişilebilmesi kişilerin yasa dışı bahis sitelerine gidişine zemin hazırlamaktadır.
Kumar konusu, Türkiye Varlık Fonuna biraz daha fazla kaynak aktarmak veya daha fazla şans oyunları vergisi tahsil etmekten öte bir sorundur. Ulusal güvenlik sorunudur. Toplumsal bir sorundur. Bu sorunun varlığı kabul edilmeli, sorunla yüzleşilmeli ve acilen bütüncül önlemler geliştirilmelidir. Kumar konusunda, talep azaltımı, arz azaltımı ve zarar azaltımını öngören bütünsel bir mücadele stratejisi belirlenmemesi gerekmektedir. Mevcut durum ve bu durum ile mücadele, siyaset ve partiler üstü bir durum haline gelmiştir. El birliğiyle, topyekûn bir mücadeleyle bu işin üstesinden gelmek, özellikle gençlerimizi bu kumar illetinden acilen kurtarmak gerekmektedir. Aksi halde geleceğimizi emanet edeceğimiz bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini, evlatlarını, çocuklarını kaybedeceğiz…