Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 26 Aralık tarihli 2024 yılının son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 8 aydır yüzde 50 seviyesinde sabit tuttuğu politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 47,5’e çekmişti. 

TCMB Para Politikası Kurulu'nun 26 Aralık'taki toplantısına ilişkin özet yayınlandı.

Yayımlanan tutanaklara göre, küresel büyümedeki sınırlı iyileşme yılın üçüncü çeyreğinde de devam ederken, işgücü piyasaları arz talep dengesindeki normalleşme eğilimi sürdüğü belirtildi. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 1,9 artışla 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği, 2025 yılında ise, büyüme oranının yüzde 2,3 ile tarihsel ortalamasına yaklaşacağı tahmin edilirken, hizmet sektöründe olumlu seyir sürdü.

KÜRESEL ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR

Tutanaklarda küresel enflasyondaki düşüş devam etiği, hizmet sektöründeki enflasyon katılığı zayıflamakla birlikte enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu belirtildi. 

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde (GOÜ) faiz indirim süreçleri devam ederken ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Aralık toplantısında 2025 yılı için daha sınırlı bir gevşemeye gidebileceği yönündeki iletişimi dikkat çektiği, merkez bankalarının indirim süreçlerini enflasyon görünümündeki olumlu eğilimi koruyacak şekilde sürdürerek temkinli bir yaklaşım izleyecekleri değerlendirilmektedir. Diğer taraftan artan küresel belirsizlikler nedeniyle GOÜ hisse senedi piyasalarından portföy çıkışları devam ettiği aktarıldı.

PARASAL VE FİNANSAL KOŞULLAR

Tutanaklarda, TL mevduatı önceliklendiren makroihtiyati politikaların da katkısıyla mevduat faizleri 22 Kasım haftasına kıyasla 48 baz puan artarak 20 Aralık haftası itibarıyla yüzde 56,5 seviyesinde gerçekleştiği, aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı hariç) 33 baz puan azalarak yüzde 55,2 seviyesinde olduğu belirtildi. Bireysel tarafta, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 146 baz puan azalarak yüzde 69,2 olurken; konut kredisi faizleri 27 baz puan azalarak yüzde 41 seviyesinde gerçekleştiği, taşıt kredisi faizleri ise 20 Aralık itibarıyla yüzde 36,1 seviyesinde olduğu aktarıldı.

Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 22 Kasım’dan sonra yükselerek yüzde 2,3 seviyesinden yüzde 3,5 seviyesine geldiği, bu artışta kredi kartı ve ihtiyaç kredilerindeki ivmelenmenin etkisi belirgin olduğu belirtildi. Bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin artışında yılın son ayında yoğunlaşan kampanyaların yanında bankaların sene sonlarında bilanço büyüklüğünü artırma eğilimi etkili olduğu aktarıldı.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesindeki azalışın desteklenmesi amacıyla 20 Aralık 2024 tarihinde makro ihtiyati çerçevede değişikliğe gidildiği, bu kapsamda KKM’nin TL’ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin toplam hedef yüzde 70’ten yüzde 60’a indirilmiş ve KKM hesapları için belirlenen asgari faiz oranı politika faizinin yüzde 70’inden yüzde 50’sine düşürüldüğü belirtildi. Ayrıca, KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulaması yeni açılan ve yenilenecek olan KKM hesapları için kaldırıldığı belirtildi.

NET İHRACATIN BÜYÜME ETKİSİ POZİTİF

Tutanaklarda, Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) verileri, yılın üçüncü çeyreğinde iktisadi faaliyette sınırlı ivme kaybına işaret ettiği, tüketimin yıllık büyümeye katkısı, bir önceki çeyreğe kıyasla artmasına rağmen, ılımlı bir seviyede gerçekleştiği belirtildi. 

Net ihracatın yıllık büyümeye pozitif katkısı ise artarak sürdüğü, özel tüketim çeyreklik bazda azalışını sürdürürken yatırımlar önceki çeyrekteki düşüşün ardından üçüncü çeyrekte artış kaydettiği aktarıldı. Bu dönemde, mal ve hizmet ihracatı çeyreklik bazda artarken, mal ve hizmet ithalatı azalış kaydetmiş, net ihracatın çeyreklik büyümeye katkısının ise pozitif olduğu böylece, büyümenin talep kompozisyonundaki dengeli seyir devam ettiğine yer verildi.

ENFLASYON GELİŞMELERİ VE BEKLENTİLERİ

Tutanaklarda, kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 2,24 oranında yükselirken, yıllık enflasyon 1,49 puan düşüşle yüzde 47,09 seviyesine gerilediği, B ve C endekslerinin yıllık enflasyonu sırasıyla 1,42 ve 0,62 puan azalarak yüzde 45,68 ve yüzde 47,13 olduğu belirtildi. Yıllık enflasyona katkılar enerji, hizmet ve alkol-tütün-altın gruplarında gerilerken, temel mal grubunda sabit kalmış, gıda grubunda ise artmıştır. Nitekim, kasım ayında tüketici enflasyonu üzerinde gıda fiyatlarının etkisi öne çıkarken, gıda hariç enflasyon görece olumlu seyrettiği aktarıldı. 

Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet grubu aylık fiyat artışı ılımlı seyrettiği kasım ayında, hizmet sektöründe son üç yıllık dönemdeki en düşük aylık artış oranı gözlemlendiği aktarıldı. Gıda grubu, ekim ayının ardından, kasım ayında da işlenmemiş gıdaya bağlı olarak güçlü fiyat artışıyla aylık tüketici enflasyonunu yukarıya çekmiştir. Geçici arz koşullarına duyarlı olan işlenmemiş gıda fiyatları, taze meyve ve sebze grubu kaynaklı güçlü bir artış kaydederek bu gelişmeyi sürüklediği, gıda dışı aylık tüketici enflasyonu bu dönemde yüzde 1,34 ile daha düşük bir oranda gerçekleşmiştir. Enerji fiyatları ise kasım ayında ılımlı seyrettiği belirtildi. 

PARA POLİTİKASI

Tutanaklarda, kurul politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’den yüzde 47,5’e indirilmesine karar verdiği, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdiği aktarıldı. 

Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmekte ve dezenflasyon sürecini güçlendirdiği, maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacağı aktarıldı.

Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürüleceği, bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceği belirtildi. 

Kararları, enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanacağı, kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği aktarıldı. 

Politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceği belirtildi.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacağı belirtildi.