Adana'nın Seyhan ilçesi Ziyapaşa Mahallesi’nde 18 Ekim 2023’te uyuşturucu bağımlısı olduğu öne sürülen Ahmet Can Geben, kaldığı apartta, iddiaya göre, kıskançlık nedeniyle sevgilisi N.S. ile tartıştı. Çıkan kavgada Geben, sevgilisinin boğazını sıkıp, boğmaya çalıştı. N.S., sevgilisi Geben'in elinden kurtulup, yardım istedi. Bu sırada N.S.'nin sesine uyanan aynı apartta başka bir odadaki Saadettin Tangüner, çiftin bulunduğu kapıya yöneldi. Geben, Tangüner'i pompalı tüfekle vurdu.

Koşarak daireden çıkan Geben, apartmanın önünde bekleyen ve olayla ilgisi olmayan Yiğit Can A. (30), Onur G. (27) ve Ömer Berkay A.'ya (25) da tüfekle ateş açıp yaraladı. Saadettin Tangüner kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken Geben, apartın bitişiğindeki inşaatın üst katına çıkarak saklandı. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı. Ahmet Can Geben, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 

Olaya ilişkin soruşturma tamamlanarak Geben hakkında ‘Kasten öldürme’, ‘Eziyet çektirerek kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından iddianame hazırlandı. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame yapılan inceleme sonucunda kabul edildi. Savcı, Ahmet Can Geben’in müebbet ve ayrıca toplam 65 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.


Saadettin Tangüner

SEVGİLİSİNİ BOĞMAK İSTEDİ

Ahmet Can Geben’in kız arkadaşıyla film izledikten sonra uyuşturucu kullandığı ve uyuşturucunun etkisiyle sevgilisi N.S.’yi önce elleriyle ardından da şarj kablosuyla boğmaya çalıştığı belirtilen iddianamede, sanığın daha sonra apartta kalan ve yardıma gelen Saadettin Tangüner’i av tüfeği ile öldürdüğü belirtildi. Geben’in kaçarken apartın altındaki barın önünde bekleyen 3 kişiyi de “dağılın buradan” diyerek ateş edip yaraladığı kaydedildi.

'AKILLI' ÇIKTI

İddianamede, 'Olayı hatırlamıyorum' diyerek akıl sağlığı ile ilgili şüphe oluşan sanığın sevk edildiği Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde yapılan muayenesinde akıl hastalığının bulunmadığının belirlendiği kaydedildi. Raporda, “Sanığın suç tarihi itibarıyla akıl hastalığının bulunmadığı ve cezai ehliyetinin tam olduğu anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.