Son zamanlarda Türkiye’de de düzenlenmeye başlayan sessizlik inzivası, Vipassana meditasyonu olarak biliniyor ve 10 gün boyunca gündelik hayattan izole olmayı içeriyor.

Ancak bu popüler bir meditasyon yöntemi olsa da, uzmanlar yoğunluğu sebebiyle ciddi zihinsel sağlık riskleri konusunda uyarıyor.

İntihar eden kişilerden ikisi yolculuk sırasında öldü ve bir diğeri 10 hafta sonra ölü bulundu; tüm vakaların, uyguladıkları aşırı psikolojik terapilere olumsuz tepki verdikleri düşünülüyordu.

DUYGUSAL KRİZLER YAŞAMIŞ

Kurbanlar arasında, 2022'de bir dinlenme yerinden yaklaşık 48 km uzakta, dokuzuncu günde gece yarısı yola çıktıktan sonra ölü bulunan Kanadalı 22 yaşındaki Jaqui McDermott da var.

Sonraki bir rapor, hevesli sanatçının önceki günlerde "sürekli duygusal krizler" yaşadığını ortaya çıkardı.

Bir diğeri ise 2017'deki inzivaya katılmadan önce arkadaşlarının "eğlenceyi seven maceracı" olarak tanımladığı Pensilvanya'dan 25 yaşındaki Megan Vogt. Ancak 10 günlük geziden sonra eve döndüğünde tutarsızdı, intihara meyilliydi ve ailesinin anlattıklarına göre psikozlar geçiriyordu. On hafta sonra kendi canına kıyarak ölü bulundu.

Daha sonra bulunan bir notta şöyle yazıyordu: "Lütfen bunu yaptığım için beni affedin. İnzivada ne yaptığımı hatırlıyorum. Sonunda o anıyı yakaladım. Ben benimle yaşayamam."

Bunun dışında Princeton eğitimli Ian Thorson'un cesedi, çiftin inzivadan kaçmasının ardından 2012 yılında Arizona'daki bir mağarada karısıyla birlikte bulundu.

İkili, diğer meditasyon biçimlerinin yanı sıra Vipassana'yı da uygulayan gizli bir Budist tarikatı olan Diamond Mountain Retreat Center'daydı.

BİNLERCE KİŞİNİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR

Her yıl binlerce kişi "huzur" ve "yeni bir yol" bulma umuduyla Vipassana inzivalarına katılıyor.

Birçoğu Amerika'daki 14 merkezden birinde olumlu bir deneyim yaşadıklarını iddia ederken, diğerleri bunları "gönüllü hapis cezası" olarak tanımlıyor ve öğretmenleri "yanlış uygulamaya varan sorumsuz davranışlar sergilemekle" suçluyor.

Uzmanlar, katılımcıların aç kaldıkları, saat 11'den sonra yemek yemelerine izin verilmediği ve uykudan mahrum bırakıldıkları konusunda uyarıyor.

Ancak bekleme listelerinin hala uzun olduğu ve katılımcıların bu deneyim için hiçbir ücret ödemediği de söyleniyor. Bunun yerine yerler bağışlarla açık tutuluyor.

SESSİZLİKTE PSİKOZLAR ORTAYA ÇIKIYOR

Merkezlerin teşvik ettiği yoğun meditatif terapiyle bağlantılı pek çok psikoz vakası ortaya çıktı; buna birçok hastaneye yatış da dahil.

Financial Times'ın merkezlerini araştıran gazeteci Madison Marriage, "Bu inzivaları gerçekleştiren ve tam ters tepki alan düzinelerce insanla röportaj yaptım. Ruh sağlıkları açısından adeta uçurumdan atlamak gibi bir şey bu."

"Psikoz gerçekten yaygındır. Halüsinasyonlar ve fiziksel acı da, vücutlarında yukarı aşağı giden elektrik kesintileri gibi." açıklamasında bulundu.

Çalışmalar meditasyonun anksiyete, depresyon, kompulsif bozukluklar ve fobiler gibi zihinsel sağlık sorunlarını hafifletmeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor.

Ancak psikologlar, saatlerce düşüncelerinizle baş başa kalmanın, paradoksal olarak, savunmasız az sayıda insanda ciddi akıl hastalıklarını tetikleyebileceğini söylüyor.

Ancak uzmanlar, bu tehlikelerin büyük ölçüde ünlülerin körüklediği "farkındalık yanıltıcılığı" nedeniyle gölgede kaldığından korkuyor.

Birleşik Krallık'ta psikolog ve araştırmacı olan Dr. Miguel Farias, "İnsanların yaklaşık yüzde beşi için bu uygulamaların paradoksal bir etkisi var. Bu onları çok daha kaygılı hale getiriyor, panik ataklara ve hatta psikoza neden oluyor."

"Birçok insanın çocukluk travmaları ya da teşhis edilemeyen altta yatan zihinsel sağlık sorunları var. Düşünceleriyle baş başa oturmaya zorlanmak baş edemeyecekleri karanlık anıları ortaya çıkarıyor." şeklinde konuştu.