Antalya'da yaşayan 48 yaşındaki Nilşad Parmaksız, 16 yaşındayken biyolojik annesinin Münibe Nilsun Pekcan olduğunu öğrendi. Parmaksız, babası Mehmet Kürşat Parmaksız ile annesi Münibe Nilsun Pekcan'ın 1975 yılında tanıştığını, birlikte yaşadıklarını, 1976'da Amasya Ruhi Tingiz Devlet Hastanesi'nde doğduğunu öğrendi. Doğumundan kısa süre sonra da biyolojik annesiyle babasının ayrılması sonucu Nilşad Parmaksız'a nüfus kaydına, annesi olarak babasının resmi nikâhla evlendiği Emel Parmaksız'ın adının yazıldığı söylenildi.
Yıllarca biyolojik annesini arayan Nilşad Parmaksız, nüfus kaydına gerçek annesinin ismini yazdırmak için Antalya 5’inci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu.
DAVA AÇTI
Antalya 5’inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen duruşmada raporda, "MERNİS veri tabanında Türkiye genelinde yapılan incelemede Münibe Nilsun Pekcan adında herhangi bir kayda rastlanılmamış olup Emin Necdet ve Vahide Nurunnisa'dan olma 13.11.1958 doğumlu Minibe Nilsun Pekcan adında benzer kayıt bulunmuştur" denildi.
Duruşmada ayrıca ölü olarak kayda geçen Minibe Nilsun Pekcan'ın ölüm dayanak raporu talep edildi.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden gelen ölüm dayanak raporunda, "Minibe Nilsun Pekcan'ın Beyoğlu ilçesi tarafından tescil edilen 1978385 numaralı ölüm vukuatının bulunduğu tespit edilmiş ise de ölüm dayanak belgesine arşivimizde ulaşılamamıştır" diye belirtildi.
Nilşad Parmaksız biyolojik annesinin tespiti için Minibe Nilsun Pekcan'ın mezarından DNA tespiti örneğinin alınmasını talep etti.
"ANNEM İÇİN 'ÖLÜMÜNÜ ANLATMAYALIM' DEDİLER"
Nilşad Parmaksız 32 yıldır biyolojik annesini aradığını anlattı:
"Amasya doğumluyum. 10 yıldır Antalya'da yaşıyorum. 16 yaşında annemin kendi annem olmadığını öğrendiğim için öz annemi aramaya başladım. Bununla ilgili mahkemeye müracaat ettim. Öz annemin ailesine sonraki yıllarda ulaştım. 2 gün gördüm ama sonradan irtibat kesildi. Kendi annemin mezarına ulaşamıyorum. Annemin olduğu söylenen bir mezar var. Mezarın kaydında annemin nüfustaki isminden 1 harf değişik 'Minibe Nilsun Pekcan' adı yazılı. Bana öz annemin öldüğünü söylüyorlar. Öldü mü yaşıyor mu merak ediyorum. Benim adım, annemin adıyla babamın adının karışımı. Nüfus cüzdanımda annemin adının yazmasını istiyorum."
"Öz annemin birkaç akrabasıyla görüştüğümde bazıları merdivenden düşüp öldüğünü söyledi. Bazıları 'Ölümünü anlatmayalım' dedi. Anneme ilgili hiçbir bilgim yok. Birkaç dava açıldı. Şu an son mücadelemi veriyorum. Babam mezarı ilk gösterdiğinde 16 yaşındaydım. Mezar yerinde onun yatıp yatmadığını bilmiyorum. 'İsim yazmıyor, boş bir mezar gösteriyorsunuz. Neden isim yazmıyor' diye birkaç defa ifade ettim. Bunu söyledikten sonra mezara isim yazdırıldı. Nilsun Pekcan normalde ama Nilsun Parmaksız olarak yazdırıldı. Gerçekten o mezar mı bilmiyorum. Bazıları intihar etti diyor, bazıları da öldürüldü diyor neye inanacağımı bilmiyorum. Öldüğü ispatlansa bile kendi annemi istiyorum."
"BU İŞLERE BULAŞMAYIN" TELEFONLARI
Avukat Yaşar Bayar da şöyle konuştu:
"Yapılan araştırmalar ve mahkemeden istenilen belgeler neticesinde müvekkilimin biyolojik annesinin TC kimlik numarasını bulduk. Aslında ölü olduğuna dair kaydı geldi fakat hangi tarihte neden öldüğüne dair herhangi bir ölüm tutanağına ulaşılmadığı belirtildi. Buna ilişkin TC kimlik numarasına ulaştıktan sonra ölü olduğu bilgisinin gelmesi sebebiyle mirasçılarını davaya dahil ettik. Şu aşamada geldiğimiz noktada müvekkilin biyolojik annesinin mezarının yeri açtırılıp, DNA testi yaptırılmadan biyolojik annesi olduğuna dair başka delil bulunamıyor. Müvekkilin dedesinin zamanın belediye başkanı olması ve bize gelen telefonlarda da müvekkilin biyolojik annesinin intihar ettiği, merdivenlerden düştüğü şeklinde söylentiler mevcut. 'Bu işlere bulaşmayın' şeklinde bize birkaç telefon geldi fakat biz hukuk mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz."