İstanbul’un kalbinde, Madera, modern Türk mutfağını açık ateşin gücüyle başka bir lezzete götürüyor. Latince’de “anne” anlamına gelen “mater” kelimesinden türeyen Madera, zamanla “doğa”, “tabiat ana” ve “ağaç” gibi anlamlar kazanarak mekânın konseptiyle bütünleşti. Açık ateşle hazırlanan yemeklerin başrolde olarak menüsü aynı zamanda atıksız mutfak özelliğiyle de dikkat çekiyor. Usta şefler, Tokyo’dan San Francisco’ya kadar birçok şehirde Türk mutfağının çağdaş yüzünü temsil ederek, bu deneyimini şimdi Madera’ya yansıtıyor.
Menüde, taş fırında pişen yorumlanmış klasiklerden açık ateşte hazırlanan et ve deniz ürünlerine kadar geniş bir yelpazede seçenek sunuluyor. “Kuş Gözü” mini lahmacun, “Kokoreçli Çıtır”, “Ege Otlu & Damla Sakızlı Pide” gibi taş fırın ürünlerinin yanı sıra; közlenmiş cibes otu ve tarhana sosuyla servis edilen “Külde Ahtapot” ve “Levrek-Açık Ateş” gibi deniz ürünleri dikkat çekiyor. Et severler içinse “Geleneksel Madera Kebap”, “Dana Kaburga”, “Kuzu Tandır” gibi özel tarifler ile Türk Mutfağı'nın lezzetlerine farklı yorumlar ekleniyor.