TÜİK, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde, kadınlara ilişkin istatistiklerin yer aldığı verilerini yayınladı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla, kadın nüfus 42 milyon 811 bin 834 kişi, erkek nüfus 42 milyon 853 bin 110 kişi oldu.

Diğer bir ifadeyle, toplam nüfusun yüzde 49,98'ini kadınlar, yüzde 50,02'sini ise erkekler oluşturdu. Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle, 60 ve daha yukarı yaş grubundan itibaren kadınların lehine değişti. Kadın nüfusun oranı, 60-74 yaş grubunda yüzde 52,0 iken 90 ve üzeri yaş grubunda yüzde 69,1 oldu.

KADINLAR DAHA FAZLA YAŞIYOR

Hayat Tabloları sonuçlarına göre, doğuşta beklenen yaşam süresi 2021-2023 döneminde Türkiye geneli için 77,3 yıl iken kadınlarda 80,0 yıl, erkeklerde 74,7 yıl oldu. Genel olarak kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığı ve doğuşta beklenen yaşam süresi farkının 5,3 yıl olduğu görüldü. Hayat Tabloları sonuçlarına göre, belirli bir yaştaki kişinin günlük hayattaki faaliyetlerini sınırlandıracak bir sağlık sorunu olmadan yaşaması beklenen yıl sayısını ifade eden sağlıklı yaşam süresi, 2021-2023 döneminde sıfır yaşında bulunan bir kişi için Türkiye genelinde 57,6 yıl iken kadınlarda 56,3 yıl, erkeklerde 59,0 yıl oldu. Buna göre, erkeklerin doğuşta sağlıklı yaşam süresinin kadınlardan 2,7 yıl daha uzun olduğu görüldü.

KADINLARIN EĞİTİM SÜRESİ 8,6 YIL 

Ulusal Eğitim İstatistiklerine göre, 25 yaş ve üzeri nüfusun ortalama eğitim süresinin yıllara göre arttığı görüldü. Türkiye geneli için 25 yaş ve üzeri nüfusun ortalama eğitim süresi 2011 yılında 7,3 yıl, kadınlarda 6,4 yıl, erkeklerde 8,3 yıl iken, 2023 yılında Türkiye genelinde 9,3 yıl, kadınlarda 8,6 yıl, erkeklerde 10,1 yıl oldu. Ulusal Eğitim İstatistiklerine göre, en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2008-2023 yılları arasında arttığı görüldü. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki bireylerin toplam nüfus içindeki oranı, 2008 yılında yüzde 75,1 iken 2023 yılında yüzde 92,2 oldu. Bu oran cinsiyete göre incelendiğinde, 2008 yılında en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı yüzde 67,5, erkeklerin oranı yüzde 82,8 iken, bu oran 2023 yılında kadınlarda yüzde 87,8, erkeklerde ise yüzde 96,8 oldu.

ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ

Kazanç Yapısı İstatistiklerine göre, yıllık ortalama brüt ücret-maaş ile hesaplanan gösterge için en yüksek fark yüzde 17,4 ile yükseköğretim mezunlarında, en düşük fark yüzde 13,2 ile yine ilkokul ve altı mezunlarda gerçekleşti. Yıllık ortalama brüt kazanç ile hesaplanan gösterge için ise, en yüksek fark yüzde 20,0 ile lise mezunlarında, en düşük fark ise yüzde 14,9 ile ilkokul ve altı mezunlarda gerçekleşti.

YOKSULLUK RİSKİ KADINLARDA YÜZDE 31,5

Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerine göre yaş gruplarına göre yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranına bakıldığında, 2024 yılında toplam nüfusun yüzde 29,3'ünün risk altında olduğu, bu oranın kadınlarda yüzde 31,5 iken erkeklerde yüzde 27,1 olduğu görüldü. Aynı oranlara 18-64 yaş grubu için bakıldığında, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında bulunan kadınların oranı yüzde 29,5, erkeklerin oranı yüzde 23,1 olarak görüldü.

HER 3 KADINDAN BİRİ GECE YALNIZ YÜRÜRKEN GÜVENDE HİSSETMİYOR

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre 2024 yılında, yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı yüzde 25,7 iken bu oran kadınlarda yüzde 35,9, erkeklerde yüzde 15,2 oldu. Kadınların yüzde 47,8'i, erkeklerin ise yüzde 69,7'si yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvende hissetti. Evde yalnız olduklarında kendilerini güvensiz hissedenlerin oranı 2024 yılında yüzde 5,8 iken bu oran kadınlarda yüzde 8,4, erkeklerde yüzde 3,1 oldu. Kadınların yüzde 78,9'u, erkeklerin ise yüzde 88,5'i evde yalnız olduklarında kendilerini güvende hissetti.