Uzun yıllardır her gün duş alan birçok kişi için bu durum şaşırtıcı olabilir. Ancak uzmanlar, günlük duş almanın cilt sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirtiyor. Cildi kurutan ve doğal yağ dengesini bozan sık duşlar, cilt hastalıklarına yol açabilir. Ayrıca, vücudumuzdaki yararlı bakterileri de yok ederek bağışıklık sistemini zayıflatabilir.

Ancak günlük duş alma alışkanlığı sadece kişisel sağlık için değil, aynı zamanda çevre için de önemli bir sorun. Su kaynaklarının sınırlı olduğu bir dünyada, gereksiz yere su tüketmek sürdürülebilir değil. Özellikle sıcak su kullanımı, enerji tüketimini artırarak karbon ayak izini büyütüyor.

Bu konuda sesini yükseltenlerden biri de çevreci aktivist Donnachadh McCarthy. McCarthy, yıllar önce Guardian gazetesinde yazdığı bir makalede, haftada bir kez duş aldığını ve genellikle lavaboda kendini temizlediğini açıklamıştı. Bu alışkanlığı sayesinde hem su tasarrufu yaptığını hem de çevreye daha duyarlı bir yaşam sürdürdüğünü belirtiyor.

McCarthy gibi düşünenler, günlük duş almanın bir zorunluluk olmadığını ve daha az sıklıkta duş alarak da temiz kalmanın mümkün olduğunu savunuyor. Bu kişilere göre, önemli olan vücudun kirli olduğu durumlarda temizlenmektir.

Ancak, duş alma sıklığını azaltmak isteyen kişiler, hala toplumsal baskılarla karşı karşıya kalabiliyor. "Temiz değil" veya "Hijyene dikkat etmiyor" gibi eleştirilere maruz kalmak, birçok insanı bu alışkanlıktan vazgeçmeye zorluyor.