Basın açıklamasında konuşan Bursalı, “Bu kanunun özü; bireysel iradeyle devletle ve milletle bütünleşmeyi tercih eden kişilere yönelik bir fırsat sunmaktır” diyerek, terör suçlularının bu iradelerini yazılı dilekçeyle ya da tutanak altına alınmış beyanla ifade etmelerinin yeterli olacağını belirtti. Bursalı, “Bu süreç, yalnızca bir ceza indirimi değil, toplumsal barışın ve milli birliğin güçlenmesidir” ifadelerini kullandı.
'BÜTÜNLEŞME SÜRECİ İÇİN ADIM ATILMALI'
Örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli açıklamasını hatırlatan Bursalı, “PKK’nın artık tarihsel bir zemininin kalmadığını Öcalan açıkça ilan etti. 12 Mayıs’ta alınan fesih kararı ve 11 Temmuz’da Süleymaniye’deki silah bırakma töreni, Türkiye Cumhuriyeti ile Kürt kökenli vatandaşlarımız arasında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir” dedi.
Bursalı, sadece terörle mücadelenin değil, toplumun tüm kesimlerinin devlette ve millette birleşmesini sağlamak gerektiğini vurguladı. “Terörsüz Türkiye artık yeterli değil; biz Bütünleşen Türkiye hedefini önümüze koymalıyız” diyen Bursalı, 19. yüzyıldan bu yana süregelen milli demokratik devrim çizgisinin temel amacının, tüm yurttaşların Türk milleti kimliğinde birleşmesi olduğunu savundu.
Basın açıklamasında dikkat çeken diğer bir başlık ise teslim olan örgüt mensuplarına yönelik uygulamalardı. Bursalı, “Ömür boyu hapislerle cezalandırmak ne iç cepheyi güçlendirir ne de toplumsal barışa katkı sağlar. Devletin şefkat eli teslim olanlara uzanmalıdır. Zaten mevcut uygulamalar da bu yöndedir” dedi.
Bursalı, hazırlanan yasa teklifini hükümetin, TBMM'nin ve kamuoyunun değerlendirmesine sunduklarını belirterek, “PKK ile bağını koparan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kabul eden herkes için bu süreç bir yeniden doğuş olabilir” dedi. Yasa teklifinin önümüzdeki günlerde Meclis gündemine taşınması bekleniyor.