Aile evinden ayrılma kararı, birçok kişi için önemli bir ikilem oluşturur. Bu karar, ekonomik, duygusal ve kültürel faktörlerden etkilenir ve ayrılmanın ideal zamanı, kişisel koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Bazı ülkelerde ergenlikten itibaren bağımsızlık teşvik edilirken, diğerlerinde ise yetişkinliğe kadar ebeveynlerle yaşamak yaygın bir durumdur.
Yapay zekanın (YZ) gelişmesi, bu konuda daha objektif bir bakış açısı sunmak için büyük verileri analiz edebilecek kapasiteye ulaşmıştır. Algoritmik modeller, demografik eğilimleri, psikolojik çalışmaları ve ekonomik faktörleri değerlendirerek bu sorulara yanıt aramaktadır.
Dünya Bankası ve OECD gibi kuruluşların verilerini kullanarak yapılan yapay zeka analizlerine göre, bağımsızlık yaşı ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor.
Kuzey Avrupa ülkelerinde gençler genellikle 20 yaş civarında evden ayrılırken, Güney Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde bu geçişin 25-30 yaşları arasında gerçekleştiği gözlemleniyor. Bu farklılığın temelinde, ekonomik istikrar ve konuta erişim imkanları gibi faktörler etkili oluyor.
Yapay Zeka, son yıllarda artan konut maliyetleri ve iş istikrarsızlığı gibi faktörler nedeniyle bağımsızlık yaşının yükseldiğine dikkat çekiyor. Düşük başlangıç gelirleri ve yüksek yaşam masrafları olan ülkelerde, gençlerin ebeveynlerinin evinden ayrılma süresi daha uzun oluyor.
Yapay zekanın analiz ettiği çalışmalar, evden erken ayrılmanın, özellikle güçlü bir destek ağı veya maddi istikrar bulunmayan kişilerde duygusal zorluklara yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bağımsızlığa ani geçiş, stres ve kaygı düzeylerini artırabilir.
Diğer yandan, uzun süre evde kalmanın özerklik ve karar alma becerilerinin gelişimini olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor. Yapay zeka, her bireyin kişisel ve sosyal bağlamına göre, 22-26 yaş aralığının bağımsızlık için uygun bir denge sağlayabileceğini öneriyor.
Analizde, finansal istikrarın bağımsızlık yaşının belirleyicisi olduğu vurgulanıyor. Genç işsizlik oranlarının yüksek ve ücretlerin düşük olduğu ekonomilerde, gençler genellikle bağımsızlıklarını ertelemeyi tercih ediyor. Buna karşılık, daha dinamik bir işgücü piyasası ve uygun fiyatlı konutlara erişim imkanı sunan ülkelerde, gençler daha erken bağımsızlıklarını ilan etme eğiliminde. Yapay zeka ayrıca, büyük şehirlerdeki yüksek yaşam maliyetlerinin, gençlerin erken bağımsızlık kazanmalarını engellediğini gösteriyor. Ayrıca, konut desteği politikaları ve krediye erişim gibi faktörlerin, bağımsızlık geçişini kolaylaştırabileceği ifade ediliyor.
İskandinav ülkelerinde bağımsızlık erken yaşlardan itibaren teşvik edilir
Ailenin örf ve adetleri, evden ayrılma kararında önemli bir etken olarak öne çıkıyor. İtalya ve İspanya gibi aile bağlarının güçlü olduğu ülkelerde, gençlerin ileri yaşlara kadar evde kalması yaygın bir durumdur. Yapay zeka, bu toplumlarda bağımsızlığın yalnızca evden ayrılmakla ölçülmediğini, haneye ekonomik katkı veya bireysel karar alma gibi diğer faktörlerle de değerlendirildiğini belirtiyor. Buna karşılık, İskandinav ülkeleri gibi kültürlerde, bağımsızlık erken yaşlardan itibaren teşvik edilmekte ve bu durum, yetişkin yaşamda daha fazla özerklik sağlamak amacıyla gençlerin daha erken yaşta evden ayrılmalarına yol açmaktadır.
Yapay zeka, evden ayrılmak için evrensel bir ideal yaş belirlemiyor, ancak en uygun zamanın kişisel, ekonomik ve kültürel faktörlerin bir kombinasyonuna bağlı olduğunu vurguluyor. İncelenen verilere göre, kişi, geçişi daha az riskle gerçekleştirebilecek yeterli istikrar düzeyine sahip olduğunda, 22-26 yaş aralığının birçok bağlamda uygun bir dönem olabileceği öne sürülüyor.