Yarasaların baş aşağı uyuma davranışı, onların uçmaya adapte olma süreçleriyle ilişkilidir.
Illinois Yarasaları Koruma Programı'ndan biyolog Tara Hohoff, bu davranışın, yarasaların evrimsel yolculuğunun bir parçası olduğunu söylüyor.
İlk yarasaların, sincaplar gibi ağaçlara tırmanıp süzülerek uçmaya başladığı düşünülüyor. Zamanla bu süzülme hareketi, güçlü uzuvların kanatlara dönüşmesiyle tam uçuşa evrildi.
BAŞ AŞAĞI DURMANIN AVANTAJI NELER?
Yarasalar, kuşların aksine içi boş kemiklere sahip olmadıkları için uçuş sırasında yeterince kaldırma kuvveti sağlayamaz. Bu nedenle, yerden kalkış yapmak yerine, genellikle baş aşağı pozisyondan kendilerini bırakıp uçmaya başlarlar.
Yarasaların baş aşağı asılmaları, kas ve tendon yapılarındaki eşsiz adaptasyonlarla mümkün hale geliyor. Bowling Green State Üniversitesi’nden zoolog Daniel Pavuk, yarasaların tırnaklarını rosta bastıklarında vücut ağırlıkları sayesinde tendonlarının sıkılaştığını ve tırnaklarının yüzeyi kavradığını belirtiyor. Bu mekanizma sayesinde yarasalar, asılı kalırken neredeyse hiç enerji harcamıyor.
KÜÇÜK BEDENİN AVANTAJI
İnsanlar uzun süre baş aşağı kaldığında kanın başa toplanması gibi sağlık sorunları yaşayabilir. Ancak yarasaların kompakt boyutları sayesinde kalpleri, kan dolaşımını sorunsuz şekilde sürdürebiliyor. Bu da onların uzun süre baş aşağı durabilmesini sağlıyor.
Uçuş için hafif bir iskelet yapısına sahip olan yarasaların bacak kemikleri, uzun süre vücut ağırlıklarını taşıyacak kadar güçlü değil. Baş aşağı asılmak, bu zayıf bacak kemiklerini desteklemelerini gerektirmediği için yarasalar için ideal bir dinlenme şekli.
Yarasaların baş aşağı dinlenmeleri etmeleri, avcılardan korunmalarına da yardımcı olur. Mağara tavanları gibi ulaşılması zor alanlarda asılı durmaları, baykuşlar, şahinler ve yılanlar gibi potansiyel düşmanlarından uzak kalmalarını sağlar.