Salome, Ukrayna savaşının sona ereceğini ancak kimsenin zafer ilan etmeyeceğini söylüyor. Ona göre çatışma, 2025’te “dondurulmuş sınırlar” ile stabil hale gelecek ve Ukrayna, tarafsız bir tampon devlet olacak. Ancak bunun ardında yatan asıl neden, Avrupa’nın kalbinde sistemik bir finansal çöküşü engellemek.

Bir diğer dikkat çekici iddiası, İran ile İsrail arasında yaşanan, medyaya yansımayan “sessiz savaş”. Salome, siber saldırılar, sanayi sabotajları ve dronların dahil olduğu bu gölge çatışmanın en büyük riskinin, bir İran nükleer reaktörünün yok edilmesi olduğunu belirtiyor. Böyle bir olayın, hem çevresel hem de politik sonuçlarının küresel ölçekte olacağını savunuyor. “Dünya, sessiz bir nükleer krize sadece saniyeler uzakta” diyor.

"HALKA 'İLLÜZYON' SUNUYORLAR"

Salomé’nin en ciddi uyarılarından biri ise iklimle ilgili... Atlantik Meridyonal Devrilme Sirkülasyonu (AMOC) ya da bilinen adıyla Körfez akıntısının kısmi çöküşü. Bu olayın 2025’in temel iklim olayı olacağını söyleyen kahine göre, ESA ve NOAA’dan gelen fakat basına açıklanmayan veriler, Aralık ayında ciddi zayıflama ihtimalini yüzde 70’in üzerinde gösteriyor.

Bu çöküşün doğrudan etkileri arasında Batı Avrupa’da yaz kuraklıkları ve ardından mevsim dışı tropik fırtınalar, Güney Asya ve Afrika Sahel bölgesinde tarımsal çöküş, New York, Mumbai ve Lagos gibi büyük şehirlerde ani sel felaketleri yer alıyor.

Salome, dünya elitlerinin bu gelişmelere karşı hazırlık yaptığını ancak halka “istikrar illüzyonu” sunduğunu ileri sürüyor. Ona göre zaman artık insanlığın lehine değil, ancak doğru bilgiyle felaketler yavaşlatılabilir.

Ayrıca, Çin ve Hindistan’ın birlikte oluşturduğu “Yenilik Yolu” isimli yeni bir teknik ve finansal blokun, Batı merkezli dolar ve SWIFT sistemine alternatif oluşturduğunu ve bu yapının biyoteknoloji, yarı iletkenler ve kuantum enerji üzerine kurulu olduğunu söylüyor.