Turpgiller familyasının bu sıra dışı üyesi, şalgam ve lahanayı andıran yapısıyla dikkat çekiyor ve yılın 365 günü hasat edilebilmesiyle üreticisine önemli kazanç sağlıyor. Alabaşın en büyük avantajlarından biri aşırı sıcak ve soğuk hava koşullarına karşı yüksek dayanıklılık göstermesi. Bitki, eksi derecelerde bile büyümeye devam ediyor ve yıl boyunca kesintisiz üretime olanak tanıyor. Bu özellik, kış aylarında üretim sıkıntısı yaşayan birçok sebzenin aksine alabaşı hem açık alanda hem de örtü altı üretimde cazip hâle getiriyor.
Uzmanlara göre alabaş, iklim değişikliklerinin tarım üzerindeki olumsuz etkilerini en az hisseden ürünlerden biri. Don olaylarına dayanıklı yapısı sayesinde riskin düşük olması, çiftçinin maliyetlerini azaltırken sürdürülebilir bir üretim döngüsü sağlıyor.
FİYATI YÜKSELİYOR, TALEP ARTIYOR
Son dönemde marketlerde ve büyük zincir mağazalarda alabaş fiyatları dikkat çekici şekilde yükseldi. Bunun bir nedeni de sağlıklı beslenme trendlerinin ivme kazanması. Özellikle sporcular, diyet yapanlar ve glüten tüketemeyenler tarafından tercih edilen alabaş, düşük kalori ve yüksek lif oranıyla sofralarda daha fazla yer buluyor.
Talebin yükselmesine karşın üretimin hâlâ sınırlı olması fiyatları daha da yukarı çekiyor. Bu durum, alabaş eken üreticilerin bir yıl gibi kısa sürede ciddi gelir elde etmesine imkân tanıyor.

365 GÜN HASAT AVANTAJI ÜRETİCİYİ CEZBEDİYOR
Alabaşın yıl boyu hasat edilebilmesi, çiftçiler için en büyük kazanç kapılarından biri hâline geldi. Bitki, hızlı gelişim döngüsü sayesinde yıl içinde birden fazla hasat şansı veriyor. Aynı tarladan veya sera alanından sürekli ürün almak, tarımda kârlılığı belirleyen en önemli unsurlardan biri olarak kabul ediliyor.
Uzmanlar, alabaş gibi iklim bağımsız ürünlerin gelecekte tarım trendlerinde daha fazla öne çıkacağını belirtiyor. Hem açık alanda hem serada verim sağlayan yapısı, üreticilere esneklik tanıyor ve riskleri azaltıyor.
GIDA TRENDLERİ ALABAŞI POPÜLERLEŞTİRİYOR
Dünya genelinde artan sağlıklı yaşam eğilimleri, fonksiyonel gıdalara ilgiyi artırdı. Lif ve vitamin bakımından zengin olan alabaş, bağışıklık destekleyici beslenme programlarında sıkça yer alıyor. Gluten içermemesi, diyabet dostu yapısı ve kolay sindirimi, onu diyetisyenlerin önerdiği sebzeler arasına taşıyor.
Marketlerdeki yükselen fiyatlar, restoranların menülerine eklediği yeni tarifler ve sosyal medyada paylaşılan sağlıklı yaşam videoları da alabaşın popülaritesini artıran unsurlar arasında bulunuyor.
ÜRETİCİLER İÇİN YENİ BİR FIRSAT KAPISI
Alabaş, düşük maliyetle ekilebilmesi, dayanıklı yapısı ve yıl boyu kesintisiz verim sağlamasıyla hem küçük ölçekli hem profesyonel üreticiler için cazip bir gelir kaynağı hâline geldi. Tarım uzmanları, alabaş eken üreticilerin ilk yıl içerisinde maliyetlerini kısa sürede geri aldığını ve önemli bir kazanç sağladığını belirtiyor.
Türkiye’de henüz geniş çaplı üretimi bulunmayan bu sebze, önümüzdeki yıllarda tarımsal çeşitlilik açısından önemli bir alternatif ürün olarak değerlendiriliyor.