Dişler genellikle bembeyaz gülümsemelerle ilişkilendirilir fakat bir zamanlar Japonya'da, kadınların dişleri bembeyaz değil siyah bir ışıltıya sahipti. Japon kadınları için dişlerini siyaha boyamak, kültürel bir gelenek ve güzellik anlayışının önemli bir parçasıydı ve bu gelenek yüzyıllardır devam eden köklü bir uygulamayı temsil ediyor.
Japon estetiğinde siyah renk, zarafet, asaletten ve sofistike bir güzellikten sembolize edilirdi. Siyah yalnızca bir renk değil aynı zamanda bir anlam taşıyan ve yüksek statü ile ilişkilendirilirdi. Bu nedenle, dişlerde siyah renk, bir kadın için güzellik ve toplumsal statüsünü simgeliyordu.
KANEMİZU VE SİYAH DİŞ BOYAMA
Dişlerin siyaha boyanmasında kullanılan solüsyona "kanemizu" denirdi ve bu karışım demir talaşı, sirke ve sebze tanelerinin bir araya gelmesiyle elde edilir ve dişlerin üzerine uygulanarak siyah bir tabaka oluşturulurdu. İlk kez 15 yaşına basan gençler, yetişkinliğe adım atmalarını kutlamak için bu geleneksel uygulamayı yaparlardı.
Heian döneminin sonlarına doğru, aristokratlar ve soylular arasında da popülerleşen bu gelenek, Edo döneminde zirve yaptı. Özellikle varlıklı evli kadınlar ve geyşalar arasında yaygın olan siyah diş boyama geleneği, Japonya'da günlük yaşamın bir parçası haline geldi ancak 1870 yılında Meiji hükümetinin batılılaşma çabaları doğrultusunda Ohaguro geleneği yasaklandı ve zamanla unutulmaya yüz tuttu.
GELENEKSEL BİR ANLAMI VAR
Siyah diş boyama geleneği, Japonya'da yalnızca estetik bir seçim değildi. Pek çok kültürde olduğu gibi, bu gelenek evlilik, olgunluk veya toplumsal statü gibi anlamlar taşıyordu. Japon kadınları, dişlerini siyaha boyayarak evliliklerini simgeliyor ya da olgunluklarını gösteriyorlardı. Bugün bu gelenek, büyük ölçüde kaybolmuş olsa da, Kyoto gibi şehirlerde hala bazı geyşaların dişlerinde veya geleneksel tiyatro ve filmlerde bu geleneği görmek mümkündür.