SÖZCÜ Gazetesi yazarı, vergi uzmanı Dr. Nedim Türkmen, Galatasaray Sportif A.Ş’nin 2017 yılında ikinci kez sermaye artırımı kararı alması hususunun, şirketin “borca batıklıktan” kurtarılmasına yönelik bir hamle olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşünde. Bir şirketin yapacağı sermaye artırımlarının sıklığına ilişkin herhangi bir yasal engel bulunmadığını belirten Dr. Türkmen, Galatasaray’ın peş peşe bedelli sermaye artırım kararının SPK tarafından da şirketin mali yapısını güçlendirme olarak değerlendirileceğini vurguladı.

Türkmen şöyle konuştu: “Galatasaray Sportif A.Ş. hem Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) hem de UEFA’nın mali kriterleri nedeni ile sık sık sermaye artırımına başvuracak gibi görülüyor. Ayrıca kulübün 2 Aralık 2017’de Olağanüstü Genel Kurul’a gidip 75 milyon TL ilave kredi için, yetki almak istemesini de sermaye artırımlarının bile yetersiz kaldığı şeklinde yorumlayabiliriz.”

Galatasaray‘ın bugün itibarıyla 2 milyar 515 milyon TL borcu olduğunu hatırlatan Türkmen, “Euro’nun TL karşısında tarihi rekorları kırdığı bu dönemde; sözleşmeye dayalı borçları Euro olan Galatasaray’ın, işinin daha da zorlaşacağının altını çizelim. Euro’nun yükselişi sadece Galatasaray’ın değil diğer tüm Süper Lig ve PTT 1. Lig’deki takımlarının borç yükünün artmasına neden olacaktır. Bu kulüpler içinde şirketleşenler ile ilgili olarak teknik iflas riskinin arttığını şimdiden öngörebiliriz” dedi.

TEKNİK İFLAS DURUMU

Türkmen teknik iflasla ilgili de şu bilgileri aktardı: “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun çağrı ve bildirim yükümü ile ilgili düzenlenmiş 376. Maddesi’nde “Teknik İflas” durumu düzenlenmiştir. Buna göre; Madde 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.

(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkarır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yeri, asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğer ki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.”