Halk dilinde sık sık yinelenen bir söz vardır, “Meyvesi olan ağaç taşlanır”. Basınımızda özgün bir yeri olan SÖZCÜ gazetesine siyasal iktidar ve yandaşlarının sıcak bakmadığına ilişkin haber ve yazılar, yayın alanında giderek artan bir yer tutmaktadır. Yoğun bir baskının açık ve dolaylı bir biçimde sürdüğü izlenmektedir. Ancak bu hukuk dışı tutum ve davranışların gazete ve çalışanları üzerinde karşıtlarının beklediği sonucu alması olanaksızdır. Kişilik, nitelik, eğitim, bilgi, kültür, terbiye, yurttaşlık ve görev anlayışları yönleriyle güçlü durumda bulunan SÖZCÜ ilgililerini hiçbir baskı doğru bildikleri yoldan döndürecek, etkileyecek, korkutacak değildir.

Kimilerinin, kimi kesimlerin işine gelmese, beğenmeseler, tepinseler, oyunlar, düzenler geliştirseler bile günümüz ortamında SÖZCÜ’yü suçlayacak hiçbir şey bulamazlar. Yürürlükteki kurallara uygun davranan, basın ahlâk ilkelerini özenle göz önünde tutan, sakıncalı hiçbir durum ve tutumla, kişi ve oluşumla ilgisi bulunmayan SÖZCÜ’de sahip ve yöneticiler başta, hiçbir çalışan korkak ve ürkek değildir. Partizanlıkla, başka yollarla yürütülecek baskı ve hukukdışı uygulamalarla SÖZCÜ’yü yolundan alıkoymak ve yıldırmak düşünülemez.

Yandaşların, bağımlıların, yalancıların, yalakaların, sahtecilerin, döneklerin, ikiyüzlülerin, kişiliksiz ve niteliksizlerin, dalaverecilerin, kapkaççıların, kaçakçıların, yağmacıların, yolsuzların, hırsızların, bağnaz ve yobazların, bölücü ve yakıcıların, dolandırıcıların, sömürücülerin, onursuzların, ahlâksızların SÖZCÜ’ye çatması, SÖZCÜ’nün amacının, ereğinin, ülkeye ve ulusa hizmetle sorumluluk anlayışının ne kadar uygun ve gerekli olduğunu göstermektedir. İktidarın her katında artarak süren siyasal kabadayılık (onların diliyle) SÖZCÜ’ye sökmez.

GERÇEK

Gerçek, varlığın temelidir, güvencesidir. SÖZCÜ’ye ancak gerçek dışı nedenlerle, yalanla, yakıştırmayla suçlama yöneltilebilir. Başka türlü hiçbir gölge düşürülemez. Boşuna uğraşılmasın, SÖZCÜ’de toz kondurulacak kimse yoktur. Yolunun ve yönteminin, varlığının ve etkinliğinin ne kadar gerçek ve yararlı olduğu ulusumuzun okuyup izlediği gazeteler arasında ön sıradakilerden biri olmakla kanıtlanmıştır. Ülkemizde bağımsız gazete sayısı (ülke genelinde yayımlanan) bir elin parmaklarını ancak buluyor. Kimi gazetelerin iktidar yandaşı devşirmesi yazarları arasına iktidar övgüleriyle öne çıkanları alması, yandaş gazetecileri kayırma uygulamaları sürerken SÖZCÜ ve CUMHURİYET gibi birkaç gazeteye yönelik iktidar bakışının etkileyici olmadığı, olamayacağı bilinmeli ve unutulmamalıdır.

ÖZLENEN

Herkese güven, esenlik, mutluluk ve erinç vermesi gereken adaletin bir an önce gerçekleşmesi özlenmektedir. SÖZCÜ’nün iki çalışanı 90 gündür karanlıkta tutulmakta, sahibi de hiç olmayacak bir nedenle suçlanıp tutuklanma tehdidiyle baskı altında bulunmaktadır. Suçlama nedeni ortada iken, sonrasına ilişkin hiçbir şey suçlamaya eklenemeyecekken şimdiye kadar iddianamenin hazırlanmaması, duruşma günü verilip yargılamanın başlamaması ayrı bir sorundur. Kanımızca, dâvanın sonuçlanması gerekecek bir çalışmayı engelleyecek durum yoktur. Özellikle sindirme uygulaması yapıldığı izlenimi ağır basmaktadır.
İktidar ve yandaşlarının beklentilerine uygun işlem ve eylem, onları sevindirecek uygulamalar tümüyle hukuk dışı olduğu gibi insanlık dışıdır. Adaletin korku, kuşku, kuruntu ve ayrıcalıkla, gölgelenmesi herkesin karasıdır. Böyle bir durumun yaşanmaması da en içtenlikli dileğimizdir.
PKK’lıların Habur girişleri, “Ne istediler de vermedik” dedikleri FETÖ’cülerle ilişkileri ve birliktelikleri sürekli tartışılan iktidarın SÖZCÜ’ye yüklenişi boşunadır. SÖZCÜ’de karışık, karanlık, kokuşmuş kimse yoktur. Şimdilerde tatlı, etkin yazılarıyla sevdiğimiz BEKİR COŞKUN’un sağlığına kavuşmuş olarak aramıza dönmesini bekliyor, aklımızın ve vicdanımızın ışığında insanlık ve yurttaşlık görevimizi yapmaktan başka bir şeyi umursamıyoruz. Asla unutulmasın, adalet yoksa insanlık, insanlık yoksa adalet yoktur. Hukuk, yargı yoluyla adalet sağlar. Sanki yargı tiyatrosu gibi “İftira ile hapis, itiraf ile tahliye” güvensizliği giderek artırıyor. ATATÜRKÇÜ SÖZCÜ’ye kimse gölge düşüremez, leke süremez.

KUTLAMA

Türkiye’nin en büyük özel kütüphanesi Başkent Üniversitesi Kütüphanesi’nde görkemli bir toplantıyla açılan Avukat İsmail, Serdar ve Can ÖZERSİN’ler bölümünün oluşturulması nedeniyle ÖZERSİN ailesiyle Başkent Üniversitesi’ni içtenlikle kutluyoruz.