Değişik alanlarda ve ortamlarda, değişik nedenlerle bağırıp çağırıyor, başkalarını karalayıp suçluyor, övünme ve böbürlenmeyle atıp tutuyorsunuz. Peki sizler ne yapıyorsunuz? Halkın sorunlarıyla ne ölçüde ilgileniyor, çözümlenip giderilmesine nasıl katkı veriyorsunuz, görevlerinize ne kadar özen gösteriyor ve yetkilerinizi ne biçimde kullanıyorsunuz? Aklınıza geleni, kuralları gözetmeden yaparken kişisel ya da örgütsel amacınız için görevinizi kötüye kullanıp kullanmadığınızı vicdan terazisine vuruyor musunuz?
Ayırdında mısınız, olanların olmayanların? Yıkılanların, yıkımların? Yananların, sönenlerin? Bozulanların, tükenenlerin? Duyuyor musunuz çığlıklarını hastaların, kimsesizlerin, ekmek-aş bekleyenlerin, ocağını yakmakta ve tenceresini doldurup sofrasını kurmakta güçlük çeken anaların yakınmasını? İzleyip düşünüyor musunuz, birbirine eklenen sorunları, hukuksuzluk, adaletsizlik, aykırılık, görevi kötüye kullanma, yolsuzluk, hırsızlık, ayrıcalık, terör ve değişik suçları? İnanç sömürüsünü, kadınlara saldırıları, kaynağı kuşkulu gelirleri, görkemli yaşamları? İç ve dış savaş tehlikelerini?
Görüyor musunuz ilâç, defter, kalem ve giyecekle ayakkabı arayanları? Bağımlıları, dilencileri, mafyaları? Sınav yolsuzluklarını? Eğitimde, Silâhlı Kuvvetler’de, yargıda neler olduğunu? Üniversitelerin ne durumlara düştüğünü? Toplumun bölünmüşlüğünü, karşıtlıkları, ağır partizanlıkları? Doğanın kullanılışını, tarımın ve kentleşmenin dağınıklığını, yoksunluklarını? Biliyor musunuz Anayasa’da, yasalarda yapılan değişiklikleri, atamaları, görevden almaları? Tarafsızlık andına karşın Cumhurbaşkanı’nın parti üyesi olmasını ve yenilenecek Hakimler Savcılar Kurulu’nun oluşumunu?

YİNE SİZLER..

Yaşıyor musunuz olanaksızlıktan, yetersizlikten evine eli boş dönen babaların duygu çöküntüsünü? Genç aydınların işsizliğini? Memurun, emeklinin, işçinin yaşam güçlüğünü? İşçilerin, çiftçilerin, çalışanların çektiklerinin ayırdında mısınız? Sanatçıların, özellikle yansız bağımsız basın kesiminin katlandıklarını biliyor musunuz?
İlgileniyor musunuz lâik cumhuriyete, kurucularına, ulus, ülke ve devlet yapısına yönelik kötülüklerle? Yadsımayla, yalan-dolanla, olumsuz yaklaşımlarla sürdürülen kalkışma ve girişimlerin amacını kavrıyor musunuz? Sonuçlarını kestirebiliyor musunuz? Bağdaştırıyor musunuz, kapkaçla, parayla, güçle, çirkinlikler ve terbiyesizliklerle, utanma arlanma olmadan şımarıklık, arsızlık ve yüzsüzlükle onur, saygı ve nitelikli kişiliğin birlikteliğini?
Her alanda boy verip günü gün etmeyi, insanlıkla, yurttaşlıkla, yurtseverlikle birleştirebiliyor musunuz? Büyük ATATÜRK’ün emanetine, ilke ve devrimlerine, kazandırdıklarına yaraşır olup olmadığınız konusunda kendinizi zaman zaman yargılıyor musunuz?

VE

Günümüz Cumhurbaşkanı sık sık “Eski Türkiye” diyerek Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesi Osmanlı ülkesini, savaş sürecini ve sonrasında en büyük Türk Devrimi lâik ve çağdaş cumhuriyetin kuruluş ortamını, yoksunluklar ve olanaksızlıklar göğüslenerek gerçekleştirilen atılımları, ayaklanmaların bastırılmasını, dünya ekonomik buhranıyla İkinci Dünya Savaşı’nı unutup Atatürk-İnönü dönemini karalayıp suçlamaya kalkışıyor. Soy bağına, gerçek, çağdaş cumhuriyete, gerçek demokrasiye değil inanca sarılarak kendilerine göre dincilik çabalarıyla çırpınan hilâfet özlemcileri de var. Kara bulutlar, giderek koyulaşıyor ve yayılıyor. Yaşamımızı, varlığımızı, ülkemizi ve devletimizi her koşulda ve her durumda koruyup kurtarmak en büyük insanlık borcumuz ve görevimizdir.
Anayasa değişikliği, kayıtsız şartsız (bağsız koşulsuz) Türk Ulusu’nun olan egemenliğe kayıt ve şart getirmekten öte, ulustan alıp cumhurbaşkanına vermiştir. Meclis de kayıt ve şart altına alınmıştır. Yönetim-yürütme, asla yasamanın üstünde olamaz. Yasama ötelenmiş, devlet başkanı kararnamelerle tek yönetici durumuna getirilmiştir. Yargıda devlet başkanının ve partisinin organı durumuna düşürülüyor.

KUTLAMA

1. ATATÜRK Güneşi’ nin Samsun’dan doğduğu 19 Mayıs 1919’un 98. yıldönümünü ATA’mızı ve arkadaşlarını yürekten sevgi saygı ve şükranla anarak kutluyoruz.
2. ABD’li albayın verdiği madalyayı kabul etmeyen Albay Orkun ÖZELLER’i örnek davranışı nedeniyle içtenlikle ve övgüyle kutluyorum.
3. Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU ve arkadaşlarını Türkiye Barolar Birliği yönetimine yeniden seçilmeleri nedeniyle kutluyor, başarılarının artarak sürmesini diliyoruz.