Ankara’da kadın medya temsilcileriyle bir araya gelen Akşener, hem kadına karşı şiddettin önlenmesine dair partisinin görüşlerini anlattı hem de siyasi soruları yanıtladı. 'Anahtar parti' oldukları için İYİ Parti üzerinden bir takım ittifak hesapları yapıldığını kaydeden Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023'te yeniden cumhurbaşkanı seçilme şansı olmadığını söyledi.

'İŞBİRLİĞİNİN SÜRÜP SÜRMEYECEĞİ GELİŞELERE BAĞLI'

Meral Akşener, "Askersiz orduların konuşulduğu bir dünyada, biyoteknolojinin yaygınlaştığı bir dünyada, dijital teknolojinin hayatın her alanında yer aldığı bacasız fabrikaların yani ışık yanmayan fabrikaların konuşulduğu bir dünyada biz dişlerimizi, yumruklarımızı sıkıp birbirimize bakıyoruz. Bunu Türkiye taşıyamaz. O nedenle sağduyunun hakim olabileceğini düşünüyorum. O nedenle bizimle ilgili, yani CHP ve İYİ Parti’nin yaptığı işbirliğinin sürüp sürmeyeceği bu gelişmelere göre şekillenir" diye konuştu.

İttifaklar sisteminin gayrı resmi yapılan bir sistem olduğunu belirten Akşener, "Kurumsallaşacak mı, nasıl bir yola doğru gidilecek, onları zaman içerisinde göreceğiz. Bu sistem devam ettiği süre içerisinde bu umuldu. Yeşeren bu umudu, 'oyumla değiştirebilme' umudunu, o başarma hissini kimsenin elinden almaya da hakkımız yok" dedi.



'SİYASETTE REKABET İYİ BİR ŞEYDİR'

Millet İttifakı'nın genişleyip genişlemeyeceği ve yeni kurulması beklenen partilerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Akşener, şunları kaydetti:
"Türkiye’de demokrasi çok kasıldı. Dolayısıyla farklı renklere farklı söylemlere farklı seçeneklere farklı teşebbüslere ihtiyaç var. Bu arkadaşlarımızın kuracakları partileri, daha kurulup kurulmayacağı dönemde dahi olumlu gördüğümü kendilerine başarılar dilediğimi hep söyledim aynı yerde duruyorum. Siyasette rekabet iyi bir şeydir. Siyasette rekabet diye bir kavram kalmadı. Siyasette rekabet yaptığınız zaman seçmenin işine yarar." Akşener, Türk siyasetine yeni partilerin katılmasında partisinin ve kendisinin de ciddi bir pay sahibi olduğunu ifade etti.

'SİYASİ NEZAKET DIŞINDA KONUMLANDIRILACAK BİR FOTOĞRAF DEĞİL'

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 30 Ağustos resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çekildiği fotoğraf karesini değerlendiren Akşener, "Net bir şey söyleyeyim, biz 30 Ağustos resepsiyonuna geçen yıl da gitmiştik. Orada Sayın Erdoğan’la daha fazla gülümseyerek bir fotoğraf çektirmiştik tesadüfen. Her seferinde benim fotoğraflarım yayılır. Orada her iki tarafın da çok gülümsediği bir fotoğraftı; ama sadece, 'nasılsınız, bayramımız kutlu olsun' ile sınırlı. Geçen seneki bayramla bu yılki arasındaki fark vardı. Liderleri oturtmamışlardı, ayaktaydık ve Sayın Erdoğan dolaştı. Sadece siyasi bir nezaket dışında konumlandıracak bir fotoğraf değil o. Ev sahibi- misafir. Onun dışında siyaseten, siyasi adap ve nezaketle alakalı bir durum. Bir şeyi daha samimiyetle söyleyeyim; siyasi partiler arasındaki görüşmeler, mesaj alıp götürme başka yöntemlerle olur. Onca kalabalık içinde orada mesajlaşılmaz. Tecrübeli bir siyasiyim. Herhangi bir mesaj alışverişi kesinlikle yok. Ben asla kimseyle gizli görüşmem. Kim görüşmek isterse benimle aracı kurumlardan, varsa diye bahsediyorum, gelir partide genel merkezde, aleni açık görüşürüm" diye konuştu.

'ANAHTARIZ BİZ'

Akşener, "AK Parti ile temasa sıcak bakar mısınız?" sorusu üzerine, "Anahtarız biz 2023 seçimlerinde. Yani 2023 diye bildiğimiz için söylüyoruz. 2023 seçimlerinde Sayın Erdoğan’ın seçilmesi imkansız. Kendisinin de bunu gördüğünü biliyorum. Yetmiyor oylar. Biz şuradayız ve anahtarız. Dolayısıyla çekiştirilmekten daha doğal hiçbir şey olmaz" dedi. Kendisinin seçimlerde aday olup olmayacağı sorusuna ise merhum Süleyman Demirel’in "Doğmamış çocuğa don biçmem" sözüyle yanıt verdi.

'O ANNELERE SÖZÜM YOK'

HDP’nin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi yapan anneler hakkında yaptığı açıklamanın çarpıtıldığını söyleyen Akşener, çocuklarını istemenin annelerin hakkı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:"Bu devlet o annelerin çocuklarını her neredeyse orayı bulup kırıp onu alıp getirmekle mükelleftir. Şimdi bir şey daha var gözden kaçıyor. Türkiye hükümranlık haklarını mı devrediyor. Bir İl Başkanlığı’nın önünde çocuklar isteniyor. Bir tanesi salıverilmiş. Yani bu annelerin derdinin çaresi orası olduğunun altı çiziliyor. O siyasi partinin il başkanlığı ikinci bir hükümranlık alanı haline getiriliyor. Bunlar gerçekten Türkiye’yi zayıflatan, ucuzlatan ve itibarsızlaştıran işlerdir. Annelere söyleyecek bir sözüm yok. Anneler çare arıyor."

ŞİDDET GÖREN KADINA ASGARİ ÜCRET

Kadına karşı şiddetin toplumun ana ögesi haline geldiğine dikkat çeken Akşener, kadına karşı şiddetin toplumun birinci öğesi haline geldiğini söyledi. Çözümün ise sosyal, ekonomik, yargı ve asayiş olmak üzere dört boyutu olduğunu belirtti Akşener. Orta okuldan itibaren müfredatın değiştirilmesini öneren Meral Akşener, şiddet mağduru kadınlara asgari ücret tutarında destek sağlanmasını istedi. Akşener, "Geliri olmayan kadının şiddetle ilgili susması çaresizlikten dolayı. Şimdi bizim önerimiz; İş-Kur'un, belediyelerin ve devletin kurumlarının şiddete bağlı boşanmış ve işi gücü olmayan kadınlara iş imkanı sağlamasının hukuki altyapısının hazırlanması. Şiddet sebebiyle boşanmış bir kadının ayağının üzerinde duruncaya kadar mutlaka asgari ücret çerçevesinde bir süre desteklenmesi lazım. Köklü çözümler olmadan bu işler olmaz. Romantik romantik konuşarak yürümüyor işler" dedi.
Akşener, konunun çok net olması gerektiğini vurgulayarak, "Bir önerimiz var; bilgisayar, navigasyon altyapılarımız uygun ve küçük bir yatırım gerekiyor. Kadına bir bilezik, erkeğe bir kelepçe ve 1 kilometrelik bir alana kadar erkek kadına yaklaşıyorsa en yakın kolluk gücünün o arkadaşı, erkeği enterne etmesinin yolunu açmamız gerekiyor, bu da çok kısa vadeli bir bakış açısı" değerlendirmesinde bulundu.

DHA