Sinan Oğan’ın 14 Mayıs seçimlerinde beklenenin üzerinde oy alması, iki seçim arasında partilerin söylemlerini hızla değiştirdi.
Sığınmacılar bir anda odak noktası oldu.
2. tur öncesi Millet İttifakı’nın sloganı “Vatanını seven sandığa gelsin”di.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “onurlu ve gönüllü” geri dönüşü savunurken, Kemal Kılıçdaroğlu 2 yıl içerisinde tüm Suriyelilerin ülkelerine geri gönderileceği vaadini daha yüksek tondan seslendirmeye başladı.
Ardından Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın imzaladığı protokolün gizli olmayan kısmında bu süre daha da kısaltıldı.
“Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir” ifadesi mutabakata yazıldı.
O günlerde İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu, "Kardeşlerimizin hiçbirini can güvenliğinin olmadığı bir noktaya teslim edemeyiz, Allah bizi yakar” diye tepkisini gösterecekti.
***
Sığınmacılar konusu şüphesiz yerel seçimlerin de önemli bir gündem maddesi olacak.
Sayıları her geçen gün artan Suriyelilere karşı izlenecek politika Türkiye’de herkesi çok yakından ilgilendiriyor.
Kılıçdaroğlu ikinci turdan önce "10 milyon Suriyeli yetmedi, 10-20 milyon dahası mı gelsin?” diye seslenmişti seçmene.
AKP ise ülkedeki Suriyeli sayısının 5 milyona yakın olduğunu savunmuştu.
İster 1 ister 10 milyon olsun. Topraklarımızdaki her bir yabancının entegrasyonu için neler yapıldığı ülkedeki herkesin hem bugününü hem de yarınını doğrudan ilgilendiriyor.
Üstelik ekonomik kriz her geçen gün derinleşirken, yapılan harcamaların önemi de artıyor haliyle.
Tek bir kuruş bile daha değerli hale geliyor.
***
Yerel seçimlere 7 ay kala Suriye lideri Esad’dan çok önemli bir çıkış geldi.
Esad, daha önce yaptığı birçok açıklamada, Türkiye'nin Suriye'deki askerlerini geri çekmeme konusundaki “inatçı tavrından” rahatsız olduklarını dile getirmiş ve çekilme olmadan normalleşmeye karşı olduklarını söylemişti.
Erdoğan ise 17 Temmuz'da yaptığı açıklamada "Biz Beşar Esad’la görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Bütün mesele, onların bize yaklaşım tarzı. Esed maalesef Türkiye’nin Kuzey Suriye’den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz, çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz" demişti.
Bir Esad dedi, bir “Esed”… Politikadaki karışıklık hitaba da yansımıştı…
Ancak Esad taviz vermedi. Abu Dabi merkezli Sky News Arabia’ya verdiği röportajda Esad tutumunu bir adım öteye taşıdı.
Gündemsiz bir görüşmenin sonuçsuz kalacağını belirtti. "Niye görüşeceğiz, serinletici bir şeyler içmek için mi?" diye sordu.
“Net bir hedefe ulaşmak istiyoruz, bizim amacımız Suriye topraklarından çekilmeleri, Erdoğan'ın amacı ise Türkiye'nin Suriye'deki işgalini meşrulaştırmak, bu nedenle Erdoğan'ın koşulları altında, bir görüşme yapılamaz,” diye konuştu.
Türkiye’nin seçim kampanyasında en önemli gündemlerinden olan “geri dönüş” de Beşar Esad’a soruldu.
Birleşmiş Milletler'in insani yardım organlarıyla geri dönüş projeleri ve bunların finansmanına ilişkin "genel diyalog" başlatıldığını söyledi.
Ancak Suriyeli sığınmacıların anavatanlarına geri dönmesinin, savaşın tahrip ettiği altyapının durumu nedeniyle imkansız hale geldiğini ifade etti.
"Bir mülteci su olmadan, elektrik olmadan, çocukları için okul olmadan, hastane olmadan nasıl geri dönebilir? Bunlar yaşamın temelleri." şeklinde konuştu.
Sadece bir gün elektriksiz, susuz kaldığınızı hayal etsenize…. Sokağınızın yanı başında bombalar patladığını... Evinizin, okulunuzun, her gün ekmek aldığınız fırının bir anda moloz yığınına döndüğünü... Lastik botlara 100 kişi balık istifi binip kendinizi derin sulara salmaktan başka çareniz kalır mıydı?
***
Tahıl koridoru anlaşması uzatılmadı.
Körfez turu Erdoğan’ın istediği gibi gitmedi. Sıcak para girişi beklendiği gibi olmadı.
Şimdi yerel seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan reklamını yapabileceği yeni bir zafer arayışında.
Suudi Arabistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi ülkelerden sonra Suriye ile de yeni, temiz bir sayfa açılır mı, katil Esed dostum Esad olur mu diye merak ediliyordu.
Bu sayede de göçmenlerin dönüşü için bir yol haritası belirlenip seçim öncesinde avantaja çevrilebileceği konuşuluyordu.
Ama 12 yıldır iç savaş yaşayan Suriye’nin yorgun ama “gururlu” lideri netti.
Geri dönüşe de diyaloğa da kapıyı kapattı. Yerel seçim hesaplarını şaşırttı.
Elbette AKP de Esad ile Suriyelilerin dönüşü için yapılacak her türlü anlaşmanın yerel seçim öncesinde seçmen nezdinde büyük öneme sahip olduğunun farkında.
Bakalım önümüzdeki günlerde çaktırmadan, sessizce bu konularda da nasıl geri adımlar atılacak…