Yer güney batımızda bir tatil beldesi...

Yurttaş Hareketi, ‘özgür plajlar için kamusal alanların daralması ve sahillerimizden uzaklaştırılmamızla ilgili endişelerde birleşiyoruz’ diyerek harekete geçti.

Hareketin sloganı ise Sahilleri Geri Al!

“Plajlarımızın büyük bölümünü sömüren, ortak alanları imzaladıkları imtiyazlı sözleşmelere dayanarak şezlong, şemsiyeler ve bar aktiviteleriyle kafalarına göre işgal eden şirketlerin plajlarımızda yarattıkları hukuksuzluklara son verilsin” sözleri ile eylem başlatan Yurttaş Hareketi, ellerindeki pankartlarla beachlere giderek sahile kendi havlularını attı!

Beachlerden birinde eylem yapan hareketin temsilcileri yerel basına, “Buralı yurttaşlarımız ve ziyaretçilerimizin plajlara ücretsiz erişim hakkını savunuyoruz. Plajlarımız kimliğimizin bir parçası, kimsenin onu bizden almasına izin vermeyelim” diye açıklama yaptı.

Protestocular, bazı girişimcilerin kira sözleşmelerinin kapsamını çok aştığını, mallarıyla tüm sahilleri kapladığını, 100 euroya kadar giriş ücreti istediğini, hizmet almayıp sadece denize girdiği için ödeme yapmak istemeyen ziyaretçileri o bölgeden karga tulumba attığını, kavgalar ve darp olayları yaşandığına dikkat çekip, bu keyfiliğe tepki gösterdiler.

Yurttaş Hareketi’nin dalga dalga yayılması üzerine hükümet ve adli makamlar da harekete geçti.

Maliye bakanı, “Yasa ihlallerine müsamaha gösterilmeyecek. Tüm tesisler yönetmeliklere uymak zorunda. Halkın plajlara ücretsiz erişimini sağlamak hükümetimizin görevidir. Kimse denetimlerden ve yasalardan muaf tutulmayacak. Halkın sahillerimize ücretsiz erişiminin teminatı anayasamızdır. Talimat verdim, denetimler hızlandırılacak” dedi!

Bu arada Yüksek Mahkeme savcısı da Yurttaş Hareketi’nin başlattığı ‘Sahilleri Geri Al’ eylemlerinin ardından anayasal hak olan plajlara ücretsiz erişim konusunda soruşturma başlattı!

***

Bu hareketin başladığı yer güney batımız ise olsa olsa Bodrum falan olur diye düşündünüz, “Vay be, bizde de güzel hareketler oluyormuş! Hele bulunan Sahilleri Geri Al sloganının güzelliğine bak” diye düşündünüz değil mi?

Neredeee?

Yurttaş Hareketi olacak, jandarma gaz sıkmayacak, hareketi başlatanlara değil onların tepki gösterdiklerine karşı AKP hükümetinin bakanı esip gürleyecek, Yüksek Mahkeme savcısı derhal harekete geçip, sahillerimiz zaten anayasamızın koruması altındadır, kimseye ayrıcalık tanınamaz cart curt diyecek(!)

Bizde değil maalesef, bugünlerde Yunanistan’da oluyor bütün bunlar...

Türkiye’nin güney batısında, Bodrum’un karşılarındaki Paros adasından başladı Sahilleri Geri Al eylemleri ve komşuda hızla yayılıyor!

Mevzu anayasaysa eğer, bizim Anayasamızda da memleketin tüm sahilleri halka açıktır yazıyor!

Kıyı Kanunumuz’un 4 ve 5. maddesinde ise ‘denize 50 metreden yakın yerler herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Buralarda hiçbir yapı yapılamaz, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz’ yazıyor!

Hukukçular yasalarımıza dayanarak, “Beachlerin, denize sıfır otel ve tesislerin denizin başladığı yere şezlong ve şemsiye koymak suretiyle bunları kiraya verdiği görülse de bunlardan yararlanmak istemeyen kişiler kendi havlusunu kumsala sererek denize girebilirler” dese de sanki kumsalların tamamı işletmelerin tapulu malıymış gibi yurttaşlar buralara rüyasında bile giremez.

Ya da Sahilleri Geri Al eylemlerinin başladığı Paros adasının karşısındaki bizim turizm adamız Bodrum’daki hesaplı(!) bir beache girmek için 225, plajı kullanmak için de ayrıca 75 euro ödeme yapman gerekir...

Yapmazsan, bilinçli yurttaş diklenmesi sergilersen peki?

“Anayasamıza göre burası da halk plajı aslında... Hem benim hakkımı savunacak kapı gibi hükümet, görevini yapan bakanlar var. Bu yapılan hukuksuzluklara soruşturma başlatacak yüksek mahkeme, hesap soracak savcılar var” desen!

İzbandut gibi korumalardan dayağı yemeden önce duyduğun son laf, “Paran yoksa Caddebostan halk plajına git” olur!

Hastanede gözünü açtığında verirsin artık onlara yanıtı. Caddebostan halk plajını Suriyeliler kapmıştı ama...