* Kızılay’ın çadır satmasını protesto edenlerden 200’ü gözaltına alındı.
* Türk Lirası’nın Dolar karşısında değer kaybetmesini protesto edenler gözaltına alındı.
* Ankara’da “Yoksuluz hepimiz, bakiyemiz yetersiz” diyerek ulaşım zamlarına tepki gösterenler gözaltına alındı.
* Milas Akbelen’de ağaçları katleden Limak’ı protesto edenler gözaltına alındı.
* AKP İzmir İl başkanlığı önünde ‘barınma sorununu dile getirmek’ için eylem yapan üniversite öğrencileri gözaltına alındı.
* AKP Bursa İl başkanlığı önünde akaryakıt zamlarına tepki gösterenler yaka paça gözaltına alındı.
* İstanbul ve Ankara’da son zamları protesto edenler yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı.
* Bir grup kadın regl ürünlerine gelen zamları protesto etti, tamamı gözaltına alındı.
* Eskişehir’de okullarda imam görevlendirilmesine itiraz edenler karga tulumba gözaltına alındı.
* Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlar gözaltına alındı.
* Metin Uca Edremit’te sahnelediği oyununa bile gelmeyen bir muhbirin şikayeti üzerine ‘devlet büyüklerine hakaret ediyor’ diye gözaltına alındı.
* Çetin Bayram ve Ufuk İnce, Cem Yılmaz’ın ‘Ali Baba ve 7 Cüceler’ filmi için sinemaya gitti. Esprilere çok güldüler. Salona sivil polisler geldi, filmin bitmesini bekleyip çıkışta ‘çok gülen’ iki arkadaşı gözaltına aldı. Sorgularının sonunda sabaha karşı karakoldan çıkan arkadaşlar başlarına geleni anlattıkları videoyu Cem Yılmaz’a gönderdi.
Bunca gözaltı yaşanan, onbinlerce insanın gözaltına alındığı gözaltındaki memleketimizin ticari zekaya sahip birileri Alanya’da pub açıp adını da ‘Gözaltı’ koydular! Nezarethane benzeri demir parmaklıklı Gözaltı Pub’un yetkilileri sosyal medya hesaplarına şunu yazdı... “Arkadaşlarınızla gelip eğlenceli vakit geçirebileceğiniz aynı zamanda özel fotoğraf çekim alanları ile bambaşka bir deneyim yaşayabileceğiniz yepyeni bir adres. Eğlenmek suç mu?”
Geçen hafta... Nurettin Koç isimli yurttaş AKP İstanbul İl başkanlığı yakınlarındaki bir parkta bankta oturdu, hazırladığı “Zam Zamdır, Güncelleme Değildir”, “İç Güçler Sebep, Enflasyon Sonuçtur”, “Kamuda Tasarruf Ne Zaman” yazılı üç dövizi tutarak sessizce ve de yerinden bile kalkmadan zamları protesto ediyordu. Anında polisler geldi, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ediyorsun diyerek gözaltına aldı.
Bu pazartesi... Dara düşen yurttaşlara devletin şefkatli yardım elini uzatması için kurulan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önüne gelen 45-50 yaşlarındaki bir adam, “Açım, geçinemiyorum, kiramı ödeyemiyorum” diyerek sesini duyurmaya çalıştı. Hemen bakanlığa davet edilmesi gereken yurttaş için derhal polis çağrıldı. Gelen ekip onu ters kelepçeleyerek gözaltına aldı!
Ve dün... Yalovalı bir yurttaş park yasağını ihlal eden bir aracı görünce ‘yurttaşlık bilinci’ ile 112 ihbar hattını arayıp, “Burada hatalı park etmiş bir araç var” dedi. 10 dakika, 20 dakika... Gelen giden yoktu. O da telefonundan canlı yayın yaparak trafik polisini bekledi.
Derken olay yerine asayiş polisi geldi. Sevindi ama gelen polis onun için, GBT’sini sorgulamak için gelmişti iyi mi!
Durum anlaşıldı... Polisin şikayete rağmen ilgilenmediği hatalı park edilmiş lüks araç AKP milletvekili Meliha Akyol’a aitti... Yurttaşın GBT’si kontrol edilirken vekilin şoförü araca binip gitti!
***
Önleyici gözaltı... AKP’nin 2015 yılında çıkardığı iç güvenlik paketinin bir parçası. Suç
işlenmesinin önlenmesi ve toplumu tehlikelerden koruma amacı taşıyor! Henüz işlenmemiş ancak işleneceği yönünde şüpheler bulunan bir suça ilişkin olarak uygulanıyor.
Yukarıdaki örneklerden de ‘gayet net’ anlaşılacağı üzere bu yasa sayesinde AKP iktidarı suçtan, suçludan uzak, refah ve huzur içinde yaşayıp giden(!) toplumumuzu ‘her türlü tehlikeden’ koruyor!
Allah korusun parkın bankında hareket etmeden ama ‘suç işleyecekmiş gibi’ duran kişinin elindeki döviz, oradan geçen bir Kur Korumalı Mevduat hesabı sahibinin gözüne batsa iyi mi olur?
Bakanlık önünde huzuru bozup ‘açım’ diye yalandan bağıran, gürültü kirliliği suçu işlemek üzere enselenen adamın yarattığı bu durum, guguk devletinde yanına kar mı kalsın?
Milletin vekilini taşıyan aracı şikayet etme cüreti gösteren bir potansiyel suçlu, yüz bulup yarın öbür gün cuma namazına giden falancanın 170 araçlık konvoyu hız sınırına uymadı falan mı desin?
Kızılay çadır satıyor diye yaygara suçu işlemek üzereyken gözaltına alınmasa o 200 kişi, toplumumuz kimbilir hangi tehlikelerle burun buruna kalacak?
Cem Yılmaz’ın esprilerine gülenlere göz yumulduğunu, gözaltına almadıklarını düşünsenize, bunu görenler tepemize çıkmaz mı?
Misal baş ekonomist Erdoğan’ın dün ettiği laflara, “Ekonomide yaşadığımız sıkıntılar iktisadi değil, siyasi oyun” demesine gruplar halinde kahkahalarla gülmeye başlansa, ele güne karşı komik duruma düşülse şık olur mu?