Almanya’da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi, geçen hafta ülkenin iç istihbarat kurumu tarafından “aşırılık yanlısı örgüt” ilan edilmesine karşı dava açtı.

Köln İdari Mahkemesi sözcüsü, AfD’nin dava dilekçesini ve eş zamanlı olarak acil bir başvuruyu sunduğunu belirtti.

Dilekçelerin değerlendirilmesinin, Almanya iç istihbarat kurumu BfV’nin resmi olarak bilgilendirilmesinin ardından başlayacağı bildirildi.

AfD'YE KARŞI 1100 SAYFALIK RAPOR HAZIRLANDI

BfV’nin geçen Cuma açıkladığı kararla, istihbarat yetkililerinin AfD üzerindeki denetimi artırmasına yasal zemin sağlandı.

Bu kapsamda parti içinden muhbir devşirilmesi ve iletişim kanallarının takibi gibi yöntemlerin önü açılmış oldu.

Kamuoyuna açıklanmayan 1100 sayfalık uzman raporunda, AfD’nin ırkçı ve Müslüman karşıtı bir örgüt olduğu sonucuna varıldığı bildirildi.

AfD, Şubat ayında yapılan parlamento seçimlerinde oyların yaklaşık yüzde 21’ini alarak ikinci sıraya yerleşti ve en büyük muhalefet partisi haline geldi.

Yeni başbakan Friedrich Merz’in merkez sağ CDU liderliğinde kurduğu koalisyon hükümeti salı günü göreve başlayacak.

SPD lideri Lars Klingbeil ise yeni hükümetin AfD’yi tamamen yasaklama seçeneğini değerlendireceğini açıkladı.

BEYAZ SARAY VE KREMLİN'DEN TEPKİ GELDİ

AfD, aşırılıkçı ilan edilmesini “siyasi amaçlı bir karalama girişimi” olarak nitelendirdi. Partinin destekçileri arasında yer alan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Almanya’nın bu kararı geri alması gerektiğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump’a yakınlığıyla bilinen Elon Musk da AfD’ye açık destek verdi. Moskova ise Washington’la aynı çizgide açıklama yaptı ve AfD’ye yönelik sınıflandırmayı eleştirdi.

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, “Avrupa’nın siyasi manzarası artık egemen görüşle örtüşmeyen tüm siyasi güçlere ve bireylere karşı sınırlayıcı önlemlerle dolu” dedi.

AfD’nin aşırılıkçı ilan edilmesini Almanya’nın iç meselesi olarak gördüklerini ve bu sürece müdahil olma niyetleri olmadığını da sözlerine ekledi.