Laura Akers, geçen yıl Mart ayında başlayan baş ağrısı, boyun ağrısı ve inatçı öksürüğünü ciddiye almamıştı. Çalışan bir annenin kış sonunda hasta olması normaldi, diye düşünüyordu. Ancak bir pazar günü kızı Isla ile vakit geçirip yemek hazırlıkları yaptıktan sonra duşa girdi ve banyoda aniden başı dönmeye başladı. Ayağa kalktığında her şey dönüyordu ve birden yere yığıldı.

Laura hemen acil servise götürüldü. Orada bulanık konuşuyor, kusuyor ve dengesini sağlayamıyordu. Daily Mail'de yer alan haber göre; ilk taramalar bir şey göstermeyince, onu nöroloji uzmanlarının bulunduğu bir hastaneye sevk ettiler. Detaylı kan damarı taraması ve MR sonucunda, boynundaki bir atardamarın yırtıldığı ve beyne giden kan akışının kesildiği ortaya çıktı. Laura, iskemik felç geçirmişti.

Laura, “İki yaşındaki kızıma bakmak için hayatta kalmam gerektiğini söyledim doktorlara” diyor. Beynindeki hasarın yüzde 20 olduğu öğrenildiğinde şok geçirmişti. Doktorlar, yaşı büyük olsaydı muhtemelen hayatta kalamayacağını söylediler.

Laura, olaydan sonra aylarca panik ataklar yaşadı, vertigo sorunu ve aşırı yorgunlukla mücadele ediyor. Doktorlar ona ağır bir şey kaldırmamasını, roller coaster’a binmemesini ve baş-boyun masajından kaçınmasını önerdi. Lupus teşhisi de alan Laura, bu otoimmün hastalığın damarlarını zayıflatıp yırtılmaya yol açmış olabileceğini düşünüyor.

Bugün kısmi zamanlı çalışmaya dönen Laura, “Artık kendimi eskisi gibi enerjik ve sağlıklı hissetmiyorum” diyor. Küçük kızı Isla, annesinin başını okşayarak “senin hasta beynin var” diye teselli ediyor. Laura, “Hayat artık farklı görünüyor, ama hâlâ sevgi, amaç ve yaşama kararlılığıyla dolu” diyor.

TAMAMEN SAĞLIKLI İNSANLARDA DA MEYDANA GELEBİLİYOR

Felçlerin çoğu, pıhtı kaynaklı iskemik tiptedir; diğer tür ise kan damarının yırtılmasıyla oluşan hemorajik felçtir. Laura’nın durumu ise nadir görülen bir damar yırtılması sonucu gelişmişti. Uzmanlar, bu tür yırtılmaların bazen trafik kazası gibi fiziksel travmalardan, bazen de uyarı vermeden, tamamen sağlıklı insanlarda meydana geldiğini belirtiyor.

Araştırmalara göre İngiltere’de her yıl 20 bin kadar çalışabilir yaştaki kişi felç geçiriyor. Oxford Üniversitesi’nin başlattığı Ulusal Genç Felç Araştırması, yüksek tansiyon, diyabet, sigara ve obezite gibi bilinen risklerin yanı sıra, stres, uzun çalışma saatleri ve ruh sağlığı gibi yeni faktörleri de inceliyor.

BELİRTİLER GÖZDEN KAÇIYOR

Uzmanlar, gençlerdeki felçlerin çoğu zaman atipik belirtiler gösterdiğini ve bu yüzden hem hastalar hem de sağlık çalışanları tarafından gözden kaçabildiğini vurguluyor. Felç deyince akla gelen yüz sarkması, kol güçsüzlüğü ve konuşma bozukluğu her vakada görülmeyebilir. Özellikle beynin arka kısmını etkileyen felçler, baş dönmesi, görme bozuklukları, konuşma güçlüğü, denge kaybı, ani bellek kaybı, mide bulantısı, nöbetler veya ani davranış değişiklikleri gibi farklı belirtilerle ortaya çıkabilir.