Günlük hayatta pek çok kişinin farkında olmadan yaptığı ama çoğu zaman garipsenen kendi kendine konuşma davranışı; anahtar ararken, bir işi planlarken ya da hata yapmamak için adım adım düşünürken kendini gösteriyor. Bu alışkanlığa sahip olanlar ise yıllarca yargılansa da bilim dünyası, kendi kendine konuşmaya yönelik bakışını değiştirmiş durumda.
Son yıllarda yapılan psikoloji ve nörobilim araştırmaları, sesli düşünmenin zihinsel performansı destekleyen doğal bir bilişsel mekanizma olabileceğini ortaya koyuyor.
BEYİN DAHA HIZLI ÇALIŞIYOR
Uzmanlara göre kişi düşüncelerini sesli ifade ettiğinde beynin birden fazla bölgesi aynı anda aktive oluyor. Bu da özellikle dikkat, algı ve hafıza süreçlerini olumlu etkiliyor.
Araştırmalarda öne çıkan bulgulara göre; nesneler sesli ifade edildiğinde beyin onları daha hızlı tanıyor, odaklanma süresi artıyor ve dikkat dağınıklığı azalıyor, karmaşık görevlerde hata oranı düşüyor.
Bu durum psikologlara göre, sesli konuşmanın bir alışkanlık olmaktan öte zihni organize eden bir araç olduğunu gösteriyor.
ÇOCUKLUKTA BAŞLAYIP YETİŞKİNLİKTE SÜRÜYOR
Kendi kendine konuşmanın en belirgin örnekleri çocukluk döneminde görülüyor. Çocuklar oyun oynarken ya da yeni bir beceri öğrenirken sık sık yüksek sesle düşünür. Psikologlara göre bu davranış, bilişsel gelişimin sağlıklı bir parçası.
Çocuklukta sesli konuşma; öğrenmeyi kolaylaştırıyor, düşüncelerin sıralanmasını sağlıyor, motor ve zihinsel becerileri destekliyor. Yetişkinlikte ise bu alışkanlık tamamen kaybolmuyor, yalnızca daha az fark edilir hale geliyor.
STRESLİ ANLARDA DAHA DA ARTIYOR
Uzmanlar, yetişkinlerde kendi kendine konuşmanın özellikle stresli ve karar gerektiren durumlarda arttığını vurguluyor. Beyin, bu yolla düşünceleri düzenlemeye ve kontrol hissini güçlendirmeye çalışıyor.
Sesli düşünmenin sık görüldüğü durumlar arasında:
- Zor problemlerle karşılaşıldığında
- Zaman baskısı altındayken
- Yoğun dikkat gerektiren işlerde
- Duygusal olarak zorlayıcı anlar yer alıyor. Bu yönüyle sesli konuşma, zihnin kendini sakinleştirme yöntemi olarak da değerlendiriliyor.
BU DURUMLARDA DİKKAT EDİLMELİ
Psikologlar, kendi kendine konuşmanın tek başına bir sorun göstergesi olmadığını özellikle vurguluyor. Ancak bazı ek belirtilerle birlikte görülüyorsa uzman değerlendirmesi gerekebilir.
Uyarı işareti olabilecek durumlar:
- Kişinin kendi sesinden rahatsızlık duyması
- Konuşmaların kontrol edilememesi
- Gerçeklik algısında bozulmaların eşlik etmesi
- Bu belirtiler yoksa, sesli konuşma genellikle sağlıklı bir zihinsel sürecin parçası olarak kabul ediliyor.