İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ile TBMM Başkanvekili Pervin Buldan arasında TBMM Genel Kurulu'nda tartışma yaşandı. Çömez, Buldan'a "Geçtiğimiz hafta öğrendik ki sizin aynı zamanda mesaj taşımak gibi, ulaklık yapmak gibi bir göreviniz varmış. Sizin insanlarımızı katletmiş alçak teröristin mesajlarını Türkiye’ye taşımak gibi bir sorumluluğunuz yok" dedi. Buldan ise "Sizin bu sözlerinizi reddediyorum. Ben bu kürsüye saygısızlığı, bir insana asla kabul etmem. Ben iş yapıyorsam ulaklık değil, Türkiye’nin geleceği için yapıyorum, bu ülkenin barışı için yapıyorum" diye tepki gösterdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ile İmralı Heyeti'nde de bulunan TBMM Başkanvekili Pervin Buldan arasında TBMM Genel Kurulu'nda "ulak" tartışması yaşandı.
İYİ Partili Çömez, Genel Kurul'da TBMM Başkanvekili Buldan'ın geçen hafta terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın medyanın diline dair yaptığı eleştirileri aktardığı sözlerine tepki gösterdi. Buldan'a hitaben “Sayın Başkan iki şapkanızın olduğunu biliyorduk. Bir tanesi Meclis Başkanvekilliği, bir diğeri de milletvekilliği ve şu anda Atatürk’ün koltuğunda oturuyorsunuz" diye konuşan Çömez, savaş meydanlarında kurulmuş Türkiye'nin kurtuluş mücadelesini yönetmiş bir Meclis’te Buldan'ın çok önemli bir görevi olduğunu söyledi.
Çömez, "Fakat geçtiğimiz hafta öğrendik ki sizin aynı zamanda mesaj taşımak gibi, ulaklık yapmak gibi bir göreviniz varmış. İmralı’yı ziyaret ettiniz ve orada yaptığınız görüşmelerde topluma bir mesaj verdiniz. Sizin 50 bin kişinin katili, polisimizi, askerimizi, öğretmenimizi, korucumuzu şehit etmiş, insanlarımızı katletmiş bir alçak teröristin mesajlarını Türkiye’ye taşımak gibi bir sorumluluğunuz yok. Yapamazsınız bunu, bu son derece yanlış" dedi.
Çömez'in sözleri üzerine tansiyon yükseldi. TBMM Başkanvekili Buldan, İYİ Partili Çömez'in sözlerinin bitmesini beklemeden, “Sizin bu sözlerinizi reddediyorum. Hiç kimse size böyle bir hak veremez. Ben bu kürsüye saygısızlığı, bir insana saygısızlığı asla kabul etmem, ettirmem. Bu sizin hakkınız değil. Söz söyleyemezsiniz. Ben iş yapıyorsam ulaklık değil, Türkiye’nin geleceği için yapıyorum, bu ülkenin barışı için yapıyorum" yanıtını verdi.
Sözünün kesilmesine tepki gösteren Çömez, ayağa kalkarak "Benim konuşmama tahammül edemiyorsunuz" dedi.
Buldan, oturuma 15 dakika ara vererek siyasi partilerin grup başkanvekillerini Başkanlık Divanı'nın arkasındaki toplantı odasına davet etti.
NELER YAŞANDI?
Yerinden söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, İmralı Süreci kapsamında Buldan'ın İmralı Heyeti'nde yer alıp terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan ile görüşmesine tepki gösterdi.
"ULAKLIK YAPAMAZSINIZ"
Çömez şunları ifade etti:
"Sayın Buldan sizin iki şapkanızın olduğunu biliyorduk. Bir tanesi meclis başkan vekilliği, bir diğeri de milletvekilliği. Ve şu anda Atatürk'ün koltuğunda oturuyorsunuz.
Ve savaş meydanlarında kurulmuş, bu ülkenin kurtuluş mücadelesini yönetmiş bir mecliste çok önemli bir göreviniz var. Fakat geçtiğimiz hafta öğrendik ki sizin aynı zamanda mesaj taşımak gibi, ulaklık yapmak gibi de bir göreviniz varmış.
İmralı'yı ziyaret ettiniz ve orada yaptığınız görüşmelerle topluma bir mesaj verdiniz. Bakın sizin 50.000 kişinin katili, polisimizin, askerimizi, öğretmenimizi, korucumuzu şehit etmiş, insanlarımızı katletmiş bir alçak teröristin mesajlarını Türkiye'ye taşımak gibi bir sorumluluğunuz yok. Yapamazsınız bunu. Bu son derece yanlış "
Buldan da araya girip, "Sizin bu sözlerinizi reddediyorum" dedi.
Son Dakika | DEM Parti'den Bahçeli'ye 'maksimalist talepler' yanıtı! Son Dakika | DEM Parti'den Bahçeli'ye 'maksimalist talepler' yanıtı!
BULDAN YANIT VERDİ
Çömez de "Reddedebilirsiniz. Reddedebilirsiniz. Benim konuşmamı kesmeyin" diyerek yanıt verdi.
Buldan ardından şunları ifade etti:
"Hiç kimse size böyle bir hak veremez. Bu kürsüye saygısızlığı, bir insana saygısızlığı asla kabul etmem, ettirmem. Bu sizin hakkınız değil. Bu sizin hakkınız değil. Söz söyleyemezsiniz lütfen. Ben bir iş yapıyorsam, ben bir iş yapıyorsam ulaklık değil. Ben bir iş yapıyorsam eğer Türkiye'nin geleceği için yapıyorum. Türkiye'nin geleceği için yapıyorum. Bu ülkenin barışı için yapıyorum. Bu ülkenin geleceği için yapıyorum."
Çömez de bu sırada sözünün kesilmemesi için Buldan'a çıkıştı.
GERİLİM ARADAN SONRA DA DEVAM ETTİ
Buldan da Genel Kurul'daki tüm Grup Başkanvekillerini çağırıp birleşime 15 dakika ara verdi.
Aranın ardından taraflar arasındaki tartışma devam etti. Verilen 15 dakika sonrası tekrar söz alan İYİ Partili Turhan Çömez, "50 bin kişinin katili bir terör örgütünün elebaşının mesajları Meclis'e taşınmaz, taşınamaz" diyerek Öcalan'ın sürece muhalif söylemlere yer veren medyaya ilişkin sözlerini hatırlattı ve şunları söyledi:
"Arzu edilen şu; ne istiyorlarsa o kunuşulsun, ne söyleniyorsa o alkışlansın, kimse itiraz etmesin. Tabii terörist başının vermiş olduğu mesajla biz bir şey daha öğrendik; sözüm ona bunlar demokrattı, 50 bin kişinin katilinden bir barış elçisi çıkarmaya çalışıyorlardı. "Söyletmem vurun" diyerek aslında bir anlamda ne kadar diktatöryal bir karakter olduğunu, ne kadar despotik olduğunu ve ne kadar faşist olduğunu göstermiş oldu. Biz bunu reddediyoruz."
"Bu ülkede dostluğun, kardeşliğin, huzurun, birlik ve beraberlik ruhunun tesisi için herkes üstüne düşeni yapmalı. Ama bunun yolu terörist başının mesajını bu millete getirip dayatmak değil. Şimdi diyor ki terörist başı "Bunun gereği yapılsın veya susturulsun, farklı görüşler ifade edenler konuşmasın. Peki kim yapsın "bunu iktidar yapsın." İktidar nasıl yapacak? Medya da elinde yargı da elinde... Şu isteniyor belki de; "aynen kumpas davalarında olduğu gibi gereken yapılsın. İtiraz eden kim varsa ihanet sürecine hayır diyen kim varsa kellesi uçurulsun." Cezaevinden terörist başı talimat veriyor."
Çömez, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
"Nerde kaldı sizin basın özgürlüğünüz. Meğer terörist başına son günlerde Sözcü ve TELE 1 televizyonunu izleme fırsatı verilmiş ve onları izleyince de aydınlanıvermiş! Şiddetle itiraz ediyoruz. Bu ülkede herkes görüşünü her yerde söyleyecek, paylaşacak!"
"EVET BİZ İHANET SÜRECİNE KARŞIYIZ!"
İYİ Parti'nin sürece karşı olduğunu ifade edenlere de değinen Turhan Çömez, "Evet biz ihanet sürecine karşıyız!" diyerek şunları söyledi:
"Terörle arasına mesafe koyamayanlarla, teröriste pazarlık yapanlarla, terörden talimat alanlarla aynı masada oturmadık, oturmayacağız!"
Teröristlerden ve terör elebaşından barış elçisi çıkarmaya çalışanlarla aynı masada oturmayacağız. İstiklal Marşı okunurken başını öne eğip İstiklal Marşı'nı okumayanlar ve söyleyemeyenlerle utanç içerisinde olanlara aynı masada olmadık olamayacağız. Milletvekili rozetinin üzerinde ay yıldız olduğu için onu yakasına takmaya utananlarla aynı masada olmadık olamayacağız! Ve Türk Bayrağı'nı eline alamayıp, paçavra açanlarla da aynı masada olmayacağız!"
DEM Parti Grup Toplantısı'nda terör örgütü lideri Öcalan lehine atılan sloganları hatırlatan Çömez bir şehit cenazesinden kareler göstererek konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Grup toplantılarına terörist başının takdis edildiği bir söylemle devam edenlerle, ona slogan attıranlarla "Kürdistan'dan hoş geldiniz" diyerek Türkiye'de olmayan bir yeri vaz gibi gösterenlerle hiçbir zaman aynı platformda, masada olmadık ve olmayacağız! Nihayetinde gencecik askerlerimiz şehit olurken, pırıl pırıl evlatlarımız toprağa düşerken onlara hakaret edenlerle onlara "Ceset" diyenlerle aynı safta olmayacağız!"
"İSTEDİĞİNİZ KADAR KARŞI ÇIKIN UMRUMUZDA DEĞİL!"
Turhan Çömez'in ifadelerine Pervin Buldan cevap verirken "Biz aslında bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Kandan, savaştan, hamasetten beslenen bu zihniyeti iyi tanıyoruz" demesi İYİ Parti sıralarının tepkisine neden oldu. Buldan, İYİ Parti Milletvekillerinin yoğun tepkisi eşliğinde Çömez'e verdiği yanıtı şöyle sürdürdü:
"Sizin bu ülkeye zerre kadar faydanızın olmadığını da çok iyi biliyoruz. Bakın biz bu ülkenin geleceği için konuşuyoruz. Biz bu ülkede anneler ağlamasın diye çalışıyoruz. Biz bu ülkede gencecik insanlar toprağın altına girmesin diye çalışıyoruz. O yüzden sizin söylediklerinizin hiçbir hükmü yok! Barış demeye devam edeceğiz, kardeşlik demeye devam edeceğiz, bu işi yürütmeye devam edeceğiz! İstediğiniz kadar karşı çıkın umrumuzda değil! Haddinizi bilin!"