Yozgat’ta havaların soğumaya başlamasıyla irileşen lahananın üretim alanları kuraklığa bağlı olarak her yıl daralıyor. Su sorunu olmayan alanlarda ekilen 15 ila 50 kilo arasındaki lahananın hasadı devam ediyor. Çiftçi, marketlerde iki kilosu 50-60 liradan satılan lahanayı tarladan toptan almak isteyen aracılara, çok düşük fiyat önermeleri nedeniyle vermeyip, tarlada perakende satmayı tercih ettiklerini söyledi.

"VATANDAŞA 500 LİRAYA SATIYORSAK ONLAR BİZDEN 200 LİRA İSTİYOR"

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde lahana üreticiliği yapan Ünal Yiğit, şöyle konuştu:

“Bunu normalde vatandaşa 500 liraya satıyorsak onlar bizden 200 liraya, 250 liraya istiyorlar. Suyumuz çok kıt, buralar kurak yer, lahana üretimi gittikçe de azaldı. Kuraklığa dayanıklı tohumlar üretilmesi lazım ki ona göre ekim yapalım. Sulu tarımı bırakmamız lazım, yoksa zarar ediyoruz. Bu sene yüzde 80 zarar etti, çiftçi. Her sene yüzde 100 veren tarladan bu sene yüzde 20 aldık, yüzde 80 zarar etti. Geneli böyle aşağı yukarı, çiftçimizin tüm geneli böyle.

Bizim mesleğimiz bu başka bir şey yapamıyoruz. Çoluğumuzu çocuğumuz da biz bu işe alıştırdık. Çocuklarımız da peşimizden devam ediyor. Su olmazsa lahana olmaz. Bu yeşillik işi, sebze işi, bu işler olmaz. Sonda vurmaya izin verilmiyor bazı yerlerde. Tarlamıza sonda bile vuramıyoruz, kullanamıyoruz. Çünkü belediye şehre vermek zorunda kalıyor, o yüzden bize vermiyor. Bu yönden mağdur oluyor çiftçi.”

"SUYUN OLURSA LAHANA YETİŞTİRİCİLİĞİ GÜZEL İŞ"

“Lahana yetiştiriciliği suyun olursa bereketli, güzel iş” diyen Mustafa Yiğit ise su olmadan lahana üretiminin de olmayacağını vurgulayarak, şunları anlattı:

“Allah bereket versin fiyatlar da güzel. Umduğumuzun üstünde. 500 liraya kadar lahana verdik. Ama lahanamız da 15 kilogramdan başlıyor, 50 kilograma dayanan lahanamız oldu. Ata tohumu, yerli tohum. Fidesini kendimiz yetiştirdik, hayvan gübresiyle. Başka hormondur, ilaçtır kullanmadık. Evler 2'şer, 3'er kişiye düştüğü için biraz daha küçük arıyor ama bunun tadını bilen, lezzetini bilen adam büyükleri arıyor. Tadına da varıyor, tekrardan geliyor.

Onun için Allah bereket versin, kilosu 20 liradan aşağı düştü ama bereketli bir iş. Sezon güzel gidiyor. Maliyeti de hububat olsun, diğer sulu tarım olsun ona göre çok düşük. Bir tek su eziyeti var. Aracı değerinin altında çok düşük teklif etti. Biz de bu zamana gelmiş, emek verildi. Perakende burada piknik yapar gibi geliyorsun çayla çorbayla. Vatandaş da geliyor. Kendi hangisini isterse gözünün tuttuğunu alıyor kendi eliyle. İki taraf da razı.”