Son iki haftada Washington Dulles Uluslararası Havalimanı’nda ve New York’tan Washington D.C.’ye giden bir Amtrak treninde olası maruz kalma vakaları tespit edildi. Hastaneler ve sağlık merkezleri de temasın yaşandığı yerler arasında.
2025’te şimdiye kadar kızamığa yakalananların %14’ü hastaneye kaldırıldı. Geçen yıl bu oran yüzde 40’tı. Bu da kızamığın etkisinin hafife alınmaması gerektiğini gösteriyor.
Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden Biyomedikal Mühendislik Profesörü Peter Kasson’a göre, kızamık sadece çocukluk çağı döküntüsü ve ateşle sınırlı bir hastalık değil. Akciğerlerde hasar, bağışıklık sisteminde çöküş ve kalıcı beyin hasarına neden olabiliyor. Her bin kişiden 3'ü kızamık nedeniyle hayatını kaybediyor.
Kızamık virüsü, solunum yolları hücrelerine tutunarak vücuda giriyor, genetik materyalini hücrelere enjekte ediyor ve onları yok ederek çoğalıyor. Önce üst solunum yolları ve akciğerlerde, ardından bağışıklık sistemi hücreleriyle lenf düğümleri üzerinden tüm vücuda yayılıyor.
Özellikle akciğerde oluşturduğu hasar, hastaneye yatışların ana nedeni. Kızamık pnömonisi, hastalığa yakalanan her 20 çocuktan 1’inde görülüyor ve bu durum küçük çocuklar arasında ölümlerin başlıca nedeni.
Beyin hasarı da kızamığın tehlikeli etkileri arasında. Virüs ya doğrudan beyni enfekte ediyor ya da enfeksiyondan 2 ila 30 gün sonra beyin iltihabına yol açıyor. Her iki durumda da kalıcı körlük, işitme kaybı ve zihinsel bozukluklar oluşabiliyor.
Daha da endişe verici olanı ise “bağışıklık hafızasının silinmesi” olarak tanımlanan bir etki. 2019’da yayımlanan bir araştırma, kızamık geçiren çocukların bağışıklık sistemlerinin önceki enfeksiyonlara karşı sahip olduğu antikorların %11 ila %75’ini kaybettiğini ortaya koydu.
Bazen virüs, yıllar boyunca beyinde gizli kalıp tekrar aktif hale gelebiliyor. Bu durum genellikle 7-10 yıl sonra ortaya çıkan ve neredeyse her zaman ölümcül olan “subakut sklerozan panensefalit”e yol açıyor. Bebeklikte kızamığa yakalananlarda bu risk beş kat daha fazla.
Science Alert^te yer alan makeleye göre; uzmanlar, bu tür ağır tabloların önüne geçmenin en etkili yolunun aşı olduğunu vurguluyor. Kızamık aşısı iki doz uygulandığında hastalığa karşı yüzde 97 oranında koruma sağlıyor.