Mehtap Ö. ERTÜRK

Dünyaca ünlü ekonomist Marc Faber,  Türkiye’nin önemli bir finans merkezi olma yönündeki çabalarını, “Bol şans dilerim!” şeklinde eleştirerek, “Ben olsam müreffeh ve zengin bir ülke olmak isterdim, amacım bu olurdu” dedi. İstanbul’un New York, Tokyo, Londra gibi bir finans merkezi olması yolunda önemli bir adım olarak nitelendirilen Sermaye Piyasaları Kongresi dün başladı. Kongrenin ilk gününe, finansal krizlerin birçoğunu önceden tahmin eden ve bu nedenle “doktor kıyamet’ lakabı ile tanınan Marc Faber’in değerlendirmeleri damga vurdu.

TOPLUM İÇİN ANLAMSIZ

Dünyada ekonomik, siyasal ve coğrafik gücün batıdan doğuya kaydığını belirten Faber, “Çin önceliğinde gelişmekte olan ülkeler yükselişe geçti. Bu noktada Türkiye’ye önemli bir görev düşüyor. Ancak,  sermaye piyasaları belirtildiği gibi bunun tam ortasında yer almıyor. Bu sadece sermaye piyasalarının içinde olan için bir anlam ifade eder. İnsanların yüzde 95’i alım satım yapmıyor ki, işe gidip geliyor” diye konuştu.

GELECEK İÇİN İYİMSER DEĞİLİM

Faber, genelde hükümetlerin gerçeklerle yüzleşmekten kaçtığını ifade ederek, “Kendileri durumu idare etmeye çalışıp, sorunu bir sonraki hükümetlere bırakıyorlar, onlar uğraşsın diyorlar. Yakın gelecek için çok iyimser değilim” dedi.

TÜRK HİSSELERİ UCUZ DEĞİL

Türkiye’nin hisse senetleri piyasasını da değerlendiren Marc Faber, “Türk hisse senetleri dolar cinsi olarak 2000’deki seviyesinden daha yüksek ancak 2010’da ulaştığı zirve noktasından yüzde 50 değer kaybetti. İstatiksel olarak, şu anda alım bölgesinde. Çok ucuz olduklarını düşünmüyorum.Ancak ABD hisse senetlerinden daha ucuzlar. Kafama silah dayayıp da sorulsa, “Gelecek on yılda ABD mi Türk hisseleri mi alırsınız derseler Türk hisseleri alırdım” diye konuştu.

Hükümet, Türk Lirası’nı ne yapacağına karar versin

ÜNLÜ ekonomist Marc Faber, dünyada merkez bankalarının para basması nedeniyle insanların sıkıştığını, yaşam maliyetlerinin arttığını ve zor koşullar oluştuğunu kaydetti. Faber, Türkiye hakkındaki değerlendirmesini ise şöyle sürdürdü: “Kur Turkiye’de zayıf. Türk Lirası çok iyi iş çıkarmadı. Hükümet ve Merkez Bankası’nın TL’yi zayıf mı yoksa güçlü mü tutacağına karar vermesi gerekiyor. TL güçlendirilecek ise para politikaları katılaştırılmalı. Bu kısa vadede çok hoş olmayan bir iklim yaratır,  ama uzun vadede mantıklı olan budur. Eğer zayıf paradan yana iseniz, şunu bilmek gerekir ki faiz oranları düşmez çıkar. Ekonomik koşullar daha da fena olur.”

İstanbul, nam salmayı başaramadı

SERMAYE Piyasaları Kongresi’ne katılan Küresel Finans Merkezi Endeksi (GFCI) başyazarı Mark Yeandle ise İstanbul’un finans merkezi olmak için ideal bir coğrafyaya sahip olduğunu ancak altyapı sistemlerini geliştirmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “İstanbul’un itibarı iyi ama finans merkezi olarak nam salamadı” dedi. Yeandle, Türkiye’de eğitimli iş gücü olduğunu ancak finansal okuryazarlık oranının düşük oluşunun iç tasarruf eksikliğini beraberinde getirdiğine değindi.