Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. Yıldönümü kutlanırken sosyal medyada şu mesajı paylaştım:
Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni... Ne fark eder? Hepsi vatan için kenetlenip ölmedi mi? O ruh güçlenip Milli Mücadele’ye ve kurtuluşa dönüşmedi mi?”
Aman efendim sen misin bunu yazan!
AKP zihniyeti toplumu öylesine bölmüş ve öylesine kutuplaştırmış ki, bilen bilmeyen başladı sallamaya.
En başta da AKP’nin sosyal medyadaki cahil ve küfürbaz paralı askerleri!
“Kürtler Çanakkale’de savaşmadı” diyen mi istersiniz, “Nereden çıktı bu Ermeni? Yoksa sen   Ermenilerin destekçisi misin?” diye soran mı?..

* * *

Bu köşede birkaç kez yazdım. Yeri gelmişken yineleyeyim.
Ben doğma büyüme İstanbulluyum ama aynı zamanda Cumhuriyet’e gönül veren, Atatürk’e ve onun devrimlerine sevdalı insanlarımızın yaşadığı Tunceli’nin Pülümür İlçesi’ne bağlı Kırkmeşe Köyü’nün de fahri muhtarıyım. Bununla gurur duyuyorum.

* * *

18 Mart akşamları, Çanakkale Çimenlik Kalesi içindeki Deniz Müzesi’nden canlı yayınlara hazırlanırken, hem kendi ailemin, hem de Pülümürlü yurttaşlarımızın şehitleriyle ilgili kayıtları büyük bir heyecanla araştırırdım.
O incelemelerim sırasında Çanakkale tepelerinde şehit düşenler arasında Pülümürlü hemşerilerimin de olduğunu gördüm. Örnekleri çoğaltmak, diğer Doğu illerinden gelip o kutsal topraklarda şehit düşen vatan evlatlarını da yazmak mümkün ama, uzatmak istemiyorum.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlara yönelik böyle bir çabayı gereksiz buluyorum.

* * *

“Ermeniler de nereden çıktı?” sorusunun cevabına gelince...
Sadece Sunay Akın’ın kaleminden, önceki gün Cumhuriyet’te yayımlanan muhteşem bir öyküyü özetlemekle yetineyim:
Çanakkale Deniz Zaferi’nin kazanılmasında iki küçük savaş aracının muazzam rolü vardır.  Bunlardan biri, 17-18 Mart gecesi Boğaz’a 26 mayın döşeyerek düşman donanmasını neye uğradığını şaşırtan Nusrat Mayın Gemisi, diğeri ise askeri uçakların ilk örneklerinden biri olan Ertuğrul adlı keşif uçağıdır. Ertuğrul, keşif uçuşlarıyla daha önce döşenen mayınların toplandığını tespit etmiş ve Nusrat’ı o gece harekete geçirerek, zaferin sağlanmasında eşsiz bir katkıda bulunmuştur.
Kaza sonrası hurdalığa atılan Ertuğrul’u toplayıp tekrar uçmasını sağlayan kişi ise, o tarihi keşifte  Pilot Yüzbaşı Cemal Bey’in yanında yer alan makinist-montör Mehmet Bey’dir.
Mehmet Bey’in asıl adı ise Vahran’dır.
Yani Ermenidir.

* * *

Evet Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni, hiç fark etmez. Hepsi vatan için kenetlenip öldüler. Tüm dünyaya “Çanakkale geçilmez” dedirttiler.  O kahramanlar ki, Allah Allah nidalarıyla şehit düşerken bize “Çanakkale ruhunu” armağan ettiler.
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları da o ruhu büyütüp güçlendirerek, Milli Mücadele’ye ve laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne dönüştürdüler.

* * *

Ham hayal peşinde koşanlar çoğu kez duvara toslar!
Türkiye’yi bölüp başka bir rejimle Ortadoğu’daki kan gölüne sürüklemeyi hayal edenler de Çanakkale ruhunun henüz ölmediğini ve bu halkın, günü geldiğinde, Atatürk’ün eşsiz emanetine o ruhla sahip çıkacağını asla unutmamalılar.