İçine düştüğümüz son durum, “Yeni Türkiye”nin (!) en acıklı halidir!..
“Yeni Türkiye”, “İleri demokrasi”, “Bölgenin ağabeyi”, “ Bölgesinde oyun kurucu”, “Arap sokaklarında Tayyip’in posterleri” derken...
Türkiye’nin dış politikası bir enkaz haline geldi!..
* * *
Türk F-16’ları dün sabaha karşı sınırdaki IŞİD mevzilerini bombaladı...
Ve dün 16 ilde eş zamanlı operasyonlar başladı...
251 kişi gözaltına alındı, canlı bomba olarak arandığı bildirilen 1 kadın çıkan çatışmada öldürüldü...
* * *
Şimdi soruyorum:
Bütün bunların yapılması için...
Suruç’ta 31 gencin parçalanarak ölmesi...
Adıyaman’da bir uzman onbaşının şehit edilmesi...
Ceylanpınar’da iki genç polisin şehit olması...
Diyarbakır’da bir trafik polisinin şehit edilmesi, bir trafik polisinin yaralanması...
Ve nihayet IŞİD teröristlerinin açtığı ateş sonucu bir astsubayımızın şehit düşmesi, iki askerimizin de yaralanması mı beklendi?..
Aklınız neredeydi?!.
* * *
Türkiye’yi bu duruma düşüren iktidar, 3 yıl önce yapması gerekenleri yarım yamalak bugün yapıyor!..
Çeşitli yandaşlık gerekleri ve görülmemiş bir ataletle;
Sırf Esad takıntısıyla;
Din kardeşliği ve mezhepçilik kaygısıyla bu iktidar her şeye göz yumdu...
Bu duruma göz göre göre geldik!..
16 ilde ve İstanbul’un 26 ilçesinde IŞİD, PKK’nın şehir yapılanması ve DHKP-C terör örgütüne yönelik büyük operasyon...
Neden dün?..
Operasyon yapılacak yerler biliniyordu, adresler tespitliydi, cihat çağrıları yapanlar ortadaydı, neyi beklediler?..
İnsanların ölmesini, şehitler verilmesini mi?..
* * *
Türkiye’de bugün yüzlerce uyuyan hücre var...
Türkiye’de onlarca canlı bomba serseri mayın gibi dolaşıyor...
Müthiş bir istihbarat zafiyeti var!..
İstihbarat servisleri arasında koordinasyon yok!..
Biz bugünü konuşuyoruz; oysa dünü konuşmamız gerekiyor...
Dünü, yani 3-4 yıldır yapılan hataları, basiretsizliği, “değerli yalnızlık” abukluğunu, başımızı kuma gömen “derinlikli stratejiyi”, Esad hırsıyla bataklığa saplanan Suriye politikasını konuşalım...
Asıl bunlardır Türkiye’nin başını belaya sokanlar!..
* * *
Tamamen siyasi kaygılar ve iç siyasete dönük çıkar hesapları Türkiye’yi mahvetti!..
Turizm can çekişiyor, dolar fırladı, büyüme durdu ve ülkede bütün insanlar savaşı konuşmaya başladı...
Çoğu insanda panik havası var, AVM’lere korkuyla giriyorlar!..
Türkiye’de can güvenliği kalmadı;
iddia ediyorum, yüzlerce korumayla dolaşanların bile güvenliği yok...
Ülkeyi bu hale getirenlerden hesap sorulmadıkça bize huzur yok!..
İnşaat terörü (2)
“Kentsel dönüşüm” numarasıyla başlayan vahşi yap-satçılık özellikle de Kadıköy’ün canına okudu...
Adam gece saat 20.00-20.30’da beton döküyor, engelleyen yok...
Beton kamyonları sıraya girmiş, caddenin yarısını trafiğe kapatmış, “Sen ne yapıyorsun arkadaş?” diye hesap soran yok...
Saat 10.00 ile 16.00 arasında yapılması gereken inşaat faaliyetleri sabah saat 08.00’de başlıyor, gece 21.00’e 22.00’ye kadar devam ediyor, önleyen yok...
Bunlar kimden, kimlerden torpilli; bunlar kime kimlere sırtını dayamış?..
“Sen bu caddenin yarısını trafiğin en yoğun akşam saatlerinde nasıl kapatırsın, inşaattan çıkan suları caddelere, sokaklara nasıl boşaltırsın, her tarafı toz toprak, çamur içinde nasıl bırakırsın, sen eşkıya mısın?” diyecek bir babayiğit kalmadı mı bu şehirde?..
Tam bir curcuna...
Tam bir yasadışılık...
Tam bir başıboşluk...
(Yarın devam ederiz)