Ankara’da Rus Büyükelçisi Karlov’a yapılan alçakça suikasttan sonra bazı siyasiler:
“Katilin bağlantıları, kim ya da kimler tarafından devşirilip kullanıldığı her yönüyle açığa çıkarılmalıdır” demeye başladı...
Evet, öyleydi ama geçmiş ola...
Bunun için suikastçı polisin canlı yakalanması gerekirdi...
O zaman tüm bağlantıları bir bir ortaya çıkarılırdı...
Neden canlı yakalanmadı da öldürüldü?
Neden cinayet bir sır perdesi arkasına gömüldü?
Deneyimli güvenlik ekipleri için bir suçluyu canlı yakalamak o kadar zor değildir. Yaralı olarak da ele geçirebilirlerdi...
Keşke katil polis öldürülmeseydi de olayın arkasında kimler olduğu çorap söküğü gibi ortaya çıkarılsaydı...
“Suikastçı FETÖ’cü... Bu olay FETÖ’nün bir hainliği” demekle iş bitmiyor!

*  *  *

Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’un Ankara’da bir suikast sonucu öldürülmesine en çok üzülenlerden biri TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş’tır.
Büyükelçi Karlov’un Ankara’da görüştüğü en yakın Türk arkadaşlarından biri olan Kemal Baytaş “Suikastı duyunca beynimden vurulmuşa döndüm” diyor ve şunları anlatıyor:

*  *  *

“Menfur cinayet hem Türkiye’ye, hem Rusya’ya yapılan alçakça bir saldırıdır. Bu olay bizimkilerin ona buna ‘Ey’ diye hitap ederek meydan okumasının, uluslararası ilişkilerde devletlerle değil, terör örgütleriyle ‘muhatap olmasının’ hazin sonucudur.
Büyükelçi Karlov, Türk-Rus ilişkilerinin normale dönmesinde çok değerli çabaları olmuştur. Ben, Rus Büyükelçi Karlov onuruna 10 Ocak Salı günü evimde, yabancı misyon, basın ve üst düzey kamu görevlilerinin katılacağı bir yemek düzenlemiştim. Davetiyeler de basılmıştı... Kısmet değilmiş.
Büyükelçi Karlov, bundan 25 yıl önce Rusya’nın Ankara Büyükelçisi olan yakın dostum müteveffa Albert Çernişev’den sonra gelen en değerli ve en başarılı büyükelçiydi.
Bu alçakça olay, düzelmeye başlayan Türk-Rus ilişkilerine indirilmek istenen bir darbedir. Ülkem ve şahsım adına üzüntüm büyüktür.”

Karlov ile bir sohbet


Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’u, TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş vasıtasıyla ben de tanıyordum.
Gerçekten Türk-Rus dostluğuna büyük önem veren ve bunun için elindeki tüm imkânları kullanan bir diplomattı...
Suriye sınırında Rus savaş uçağı düşürüldüğünde, Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu:
“Uçağın düşürülmesi emrini ben verdim!” diye böbürlenirken, Büyükelçi Karlov iki ülke arasında yapıcı rol oynamaya çalışıyor ve Moskova’ya:
“Barışçı Türk halkının büyük çoğunluğu uçağımızın düşürülmesini kesinlikle tasvip etmiyor” mealinde raporlar gönderiyordu.
Uçak krizinden sonra Türkiye-Rusya ilişkilerinin normale dönmesi için Büyükelçi Andrey Karlov’un büyük çabaları oldu.
Böyle bir diplomatın Ankara’da bir suikast sonucu öldürülmesi Rusya kadar, Türkiye için de büyük kayıptır.

*  *  *

8 ay önce, 11 Nisan 2016 Pazartesi günü bu sütunda “Rus Büyükelçisi ile dostça bir sohbet” başlığıyla bir yazı yayınlamıştım.
Rus Büyükelçisi Karlov, Türk Tanıtma Vakfı ve Türk-Rus Dostluk Derneği Başkanı Kemal Baytaş’ı, bir sohbet yemeğine davet etmişti...
Konu, düşürülen Rus savaş uçağı ve Türkiye-Rusya ilişkileri idi...
Kemal Baytaş “Sayın Büyükelçi, uçak düşürülmesi olayını halkımızın büyük bir çoğunluğu kabul etmiyor. Siyasilerin dostluğu geçidir. Asıl olan halkların dostluğudur” deyince Büyükelçi Karlov ona şu cevabı vermişti:

*  *  *

“Biz sizi çok iyi tanıyoruz Kemal Bey... 1990’dan sonra Türkiye ile Rusya arasındaki dostluk ilişkilerinin gelişmesinde sizin çok değerli hizmet ve çabalarınız olmuştur.
Biz de iki ülke arasında dostluğa çok önem veriyoruz. Bizim, Türkiye ile Türk halkına karşı olumsuz bir yaklaşımımız yoktur. Bu uçak düşürülmesi olayından önce 2017 yılını karşılıklı Türk-Rus kültür ve turizm yılı ilan edecektik. Ancak, uçak düşürme olayı planlarımızı altüst etti” demişti.
Bu samimi görüşme, dostluğun yeniden tesisi yolunda atılan sıcak bir adım olmuş ve birkaç ay sonra da Türkiye-Rusya ilişkileri normale dönmeye başlamıştı.

GÜNÜN SÖZÜ

Uluslar en çok kendi
içlerindeki hainler ve
kötülerden korkmalı!

11rahmibey30cm