21

- Pardon bir kasa daha açabiliyor muyuz acaba?
- Ayy çok affedersiniz yoğurt almayı unutmuşum bir koşu gidip alabilir miyim?
- Yoo, daha yeni para yatırdım karta mümkün değil yetersiz bakiye olması!
- Daha büyük poşet var mı?
Yakında bu diyaloglarımız da teknolojinin attığı adımlar sayesinde birer nostaljik tat olarak tarihe karışacak. Geçtiğimiz hafta Amazon (Evet o bildiğiniz dev e-ticaret şirketi) market deneyimimizi kökünden değiştirecek bir buluşu duyurdu.
“Otonom market” olarak adlandırabileceğimiz yeni market anlayışı tıpkı kendi kendini süren otomobiller, kamyonlar gibi kendi kendine çalışan bir market.
Konu ile ilgili videoları heyecanla izledim. Mağaza içine girerken okuttuğunuz cep telefonu ekranınızdan sizi tanıyor. Ve içeride gezindiğiniz süre boyunca her hareketinizi takip ediyor. Elinizi bir rafa attığınız anda devreye giriyor. Ürünü raftan alırsanız hemen hesabınıza yazıyor. Geri bırakırsanız düşüyor. Siz mağazadan çıkıncaya kadar hesabınızdan para çekmiyor. Amazon Go adı verilen bu yeni radikal market anlayışı sensörler, hareketlerinizi ve davranışlarınızı inceleyip öğrenen bir algoritmadan oluşan kompleks bir yapı.
Ve şimdilik sadece Amazon’un Seattle’daki merkezinin yanına açılmış ve halka kapalı bir market.
Yalnızca Amazon çalışanları ve onların arkadaşları kullanabiliyor. Bir nevi test sürüşü yapılıyor. Ama resmi olarak bir video ile duyurulmuş olması artık ticari kullanıma açılmaya hazır.
Bu adım henüz sembolik bir girişim gibi durabilir ama değil. Walmart gibi dev mağazalar uzunca bir süredir tıpkı otonom otomobiller gibi otonom market deneyimi için yatırım yapıyorlar. Ama hiçbiri Amazon gibi çalışan bir prototip göstermeyi başaramadılar
Şimdi artık bu sistemlerin büyük kalabalıklar tarafından denenmesi aşaması var.
Youtube üzerinden videoyu izlemek gerçekten çok eğlenceli.
Ama bizim yaşadığımız yerel market deneyimlerini düşününce pek uymayacak gibi duruyor. Mesela en basiti kredi kartınızda sürekli limit olması gerekiyor ki bu bizimki gibi ekonomilerde yaşayan biz ölümlüler için her zaman olası değil.
Teknolojik her yeniliği denemeyi seven biri olarak Migros’un kendi kendine çalışan kasalarında yaşadığım sıkıntılar ve sonunda o kasalara da görevli atanması gözümün önüne geliyor hemen.
Bu konuda tüketici eğilimleri araştırması yapan uluslararası kuruluşlara göre tüketicinin en büyük korkusu otomasyonlu marketlerde aldığı ürünün hesabına işlememesi ve marketten çıkarken hırsız muamelesi görmeleriymiş. Bu tarz denemelerin tamamında müşteriler aldıklarını iki kez okutup fazla hesap ödemeyi göze alıyormuş.
Belli ki 21. Yüzyıl otonom kavramı üzerine gelişecek.
Kendi adıma çok heyecan duyuyorum bu gelişmelerden ama insanların işsiz kalması ihtimali çok korkutuyor. Her otonom gelişme bir meslek grubunu daha tehdit ediyor.

20


Motorola yeniden Türkiye’de

Motorola sahip olduğum ilk cep telefonuydu. İki bataryası vardı.
Ama batarya deyince her biri bugünün standartlarında dört telefon ağırlığındaydı. Günün yarısında ilk pil biterdi. Diğer pil ise akşamüstü gibi hakkın rahmetine kavuşurdu. Ama mobilite duygusu müthişti. O günlerde kısa mesaj servisi bile yoktu. Bu benim telefonun tüm fonksiyonlarını sürekli karıştırmama engel değildi. Yıllar yıllar geçti ve akıllı telefonlara bulaştık hepimiz ve artık iflah olacağımızı düşünmüyorum. Motorola yıllar sonra yeniden ülkemize girerken birden nostalji damarım kabardı sanırım. Yıllar önceki başarıyı yakalayabilecek mi bilemiyorum. Ama ilgi uyandıran modellerle giriş yapıyor. Moto Z ve Moto Z Play versiyonları ile giriyor pazara. Ama bu cihazları benim için asıl çekici kılan faktör takılabilir aksesuarları. LG de bu formatı denemişti ama sıkıntılar yaşayınca devam etmeme kararı almıştı. Motorola şimdi bu yoldan geçmeyi deniyor ve aksesuvarlar arasında benim ilgimi efsanevi fotoğraf makinesi Hasselblad logosunu da taşıyan optik zoomlu fotoğraf makinesi aparatı çekti. Telefonun arkasına takılan bu cihazla kamera optik zoom ve RAW fotoğraf çekebilme özelliğine kavuşuyor. Z serisi telefonlara takılabilen aksesuvarlar arasında bir projektör de bulunuyor. Bakalım deneyince hala bu kadar çekici gelecekler mi.