18

Dün yazdığım Komedi Festivali’yle ilgili yazıma tepki bu kez Beşiktaş Kültür Merkezi’nin en yetkili isminden, Necati Akpınar’dan geldi. Tepki derken yanlış anlaşılmasın, isyan etmedi telefonda. İki gündür yazdığım konuya dair görüşlerini her zamanki medeni üslubuyla dile getirdi. Kelimesine dokunmadan paylaşıyorum sizlerle. Üzerine yorum da yapmayacağım. Yorum sizlere ait:…
“Memleketin komedyenleri sadece onlar değil ki! Önümüzdeki yıllarda hepsinin katılacağını umuyorum. Hiçbirinde kırgınlık, dargınlık yok. Her yıl başkaları katılır. Bu yıl biraz daha sakin olsun dedik. Sadece üç-dört günle başlayalım; ikinci, üçüncü, beşinci yılda daha çok büyütelim diye düşünüyoruz. Onlarca genç komedyen çıkacak buradan. İlk yıl bir bakalım hep beraber. Cem’in de, Tolga’nın da, karikatür dünyasının da katılması gerek. Belki Cem üçüncü yılına katılır ama bu birkaç yıl içinde de olabilir. Herkes katıldığında da büyüyecek bir şey. Seyrederek olmuyor, katılmak, büyütmek lazım. Ben yazdığın isimlerin hepsini seviyorum ve hepsinin de ileriki yıllarda bu organizasyona katılacağını düşünüyorum.”

17

Seren Serengil ahlak polisi mi?


Ebru Gündeş etrafında çok dikkat çekici ve magazinel anlamda çok ilginç dedikodular dönüyor.
Bu dedikodular doğru mudur, değil midir açıkçası -onca acayip sıkıntı yaşadığımız bu ülkede- çok da umurumda değil.
Kişisel olarak kimseyi yaşadıklarından dolayı ayıplama, aşağılama vesaire hakkına sahip değiliz.
Herkes kendi hayatına baksın önce.
Ama bir konuyu hayretle izliyorum. Seren Serengil bu konuda ilginç bir tavır sergiliyor…
Adeta tef çalarak geziyor sokaklarda.
Hayatlarını çok magazinel yaşayan ve magazin basınının kendilerine yaşattıklarından hep bir mağduriyet çıkaran isimlerin şimdi Ebru Gündeş’in özel hayatını böylesine deşmeleri çok tuhaf.
Ebru Gündeş’in son dönem yaşadıkları hakkında eleştirecek pek çok nokta var.
Ama senin sözde, magazin basınından bu kadar mağdur olup şimdi davul zurnayla magazini köpürtmen hiç de anlaşılacak ve etik bir hareket gibi gelmiyor bana. Ekranda magazin eleştirmeni olunca, muhtemelen kıskandığın isimlere böyle nefret kusup üzerlerinde tepinmek kendi adıma pek de anlayabileceğim bir şey değil.
Yarın bir gün olur da özel hayatı karışırsa, gık demeye hakkı yok bence bu tavırlarla.
Yani geçmişi bilmesek belki bir parça inandırıcı da olabilir ama...