Uluslararası basındaki yorumlarda, TL’nin dolar karşısındaki değerinin Türk seçmenleri doğrudan etkilediğine dikkat çekilerek, AKP’nin liranın değer kaybını engellemek için elinden geleni yaptığı belirtiliyor.

Erdoğan’ın ve Başbakan Binali Yıldırım’ın sürdürdüğü ‘Evet’ kampanyasının en büyük yardımcılarından biri, yumuşak müdahalelerle TL’deki değer kaybını frenleyen ve faiz oranlarını ‘geç likidite penceresi’ yoluyla hissettirmeden yükselten Merkez Bankası (TCMB) oldu. Böylece politika faiz oranı yüzde 8 gözükmesine rağmen, iktisatçı öğretim üyesi Mahfi Eğilmez’in hesaplamasına göre TCMB’nin ortalama faiz oranı mart ayının ilk 10 gününde yüzde 10.38-10.82 bandında seyretti ve bugünlerde 11.30’a kadar çıktı. Ancak Eğilmez, bu durumda TCMB’nin kur ve faiz dalgalanmaları peşinde sürüklenme tehlikesi yaşadığı uyarısı yaptı.

29szt07a_ist_izm_ant_trb_ank

DOLAR ZİRVEYE KOŞTU

ABD yayın kuruluşu Bloomberg’in dünkü “Erdoğan rakipsiz iktidar için kampanyasında dolar ile yarışıyor” başlıklı bir analizinde şu ifadeler yer aldı: “Cumhurbaşkanlığını güçlendirmek için 16 Nisan oylaması öncesinde taraflar arasındaki fark anketçilerin tahminde bulunmasını engelleyecek kadar yakınken, Erdoğan artık borçlanma maliyetlerini son 5 yılın en üst seviyesine çıkarmış olan Merkez Bankası’nı ve ticari bankaları azarlamıyor.” Analizde borçlu şirketlerin batma korkusu yaşadığı belirtildi. Başkanlık sistemine geçişi düzenleyen anayasa paketi 9 Ocak’ta Meclis’e sunulduğunda 3.6420 lira olan dolar siyasi tansiyonun yükselmesiyle 11 Ocak’ta 3.9415 lira ile tarihi zirveleri görmüştü. 18 Ocak’ta TCMB piyasaları sıkılaştırarak kurları kontrol etmek için harekete geçmişti.