İŞ BULMAK DAHA ZOR
OECD bilgi notunda, eğitim seviyesinin ve sosyo-ekonomik koşulların obezite oranları üzerinde etkili olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Obezite bir yandan emek piyasası verimlerine zarar verirken, diğer yandan var olan sosyal eşitsizliklerin körüklenmesinde etken oluyor. Obez kişilerin iş şansı daha düşük, istihdam edilme ihtimalleri daha az ve emek piyasasına yeniden girmekte daha çok zorlanıyorlar. Obez kişiler daha çok hastalık izni aldıkları ve daha az saat çalıştıkları için daha az üretkenler ve obez olmayan kişilere göre yaklaşık yüzde 10 daha az kazanıyorlar. Obezite ve ona bağlı emek piyasası sonuçlarıyla mücadele etmek sosyal ve sağlık eşitsizliklerinin oluşturduğu kısır döngüyü kırmaya yardımcı olacaktır.” Notta, Türkiye’nin 2013 yılından itibaren sağlık için hareket etmenin ve porsiyonları küçültme kampanyaları yürüttüğü belirtildi.
ERKEKLER İÇİNDE HIZLA YAYILIYOR
OECD verilerine göre, düşük eğitimli kadınlar arasında obez veya fazla kilolu olma ihtimali yüksek eğitimlilere göre 2-3 kat daha fazla. 35 üye ülke genelinde her 5 yetişkinden 1’inin obez olduğu tespit edilirken, obez veya fazla kilolu olanların oranı yetişkinlerde yüzde 50’ye, çocuklarda yüzde 17’ye ulaşıyor. Japonya ve Güney Kore’de obezite oranı yüzde 4.6’yı bulmazken, özellikle İngiltere, Meksika ve ABD’de 1990’lardan itibaren obezite ve fazla kiloluluk sorunlarının hızla yaygınlaşması dikkat çekiyor. Ancak son yıllardaki kampanyalar sayesinde bu yaygınlaşma hızı yavaşlıyor. Kadınlar arasında obezite daha fazla görülmesine rağmen, erkek arasındaki yayılma hızının daha yüksek oldu.