Bir zamanların Maliye Bakanı olan Başbakan Yardımcımız Bakan ekrana çıkıyor, yeni gelen vergileri anlatmaya çalışıyor. Külliyen yanlış anlatıyor. Anlaşılıyor ki, ne olduğunu hiç bilmiyor. Önce vergi yok falan bile diyor. Sonradan düzeltmeye çalışıyor, yanlış hatırladığını söylüyor. Ancak yanlış hatırladığını hatırladığı vergi de değişebilirmiş. Bize onu hatırlatıyor! Şaka gibi ama gerçek...
Makam araçlarının fazlalığı tartışmasında, “bunlar çerez parası” cümlesini rahatlıkla kullanabilen Bakan Mehmet Şimşek’in aklı belli ki hatıralarında.

*  *  *

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı; “15 Temmuz’da tankın nasıl durdurulacağını şehitlerimiz ve gazilerimiz tişörtlerini tankın egzozuna tıkayarak, aslında en büyük inovasyon örneğini gösterdiler” diyor.
Belli ki inovasyon nedir hiç bilmiyor. Sahi ne? Hizmet veya üretim yöntemi geliştirerek bunu ticari gelir elde edecek hale getirmek için değiştirme ve yenileme işlemleri... Bakan muhtemelen fena karıştırdı. Beynimizi yaktı!
Aile Bakanı’nı dinleyip tank-savar tişörtü üretip, satan çıkarsa, olur inovasyon... Bırak tişörtü, üretildiği konfeksiyon atölyesini soksan tankın egzozuna, durduramazsın o tankı, orası ayrı...

*  *  *

SSK hastanesinde başhekimlik yapan doktoru Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı yaparsan; “Dışarıdan, şu an 3,5 milyon, bizim  Suriye’den gelen misafirlerimiz var. Kendileri gitse biz onları göndermeyeceğiz, bizim ihtiyacımız var!” demesine şaşırmayacaksın.
Niye? Ben söyleyeyim; Her kuşu öptü, bir leylek kaldı. Yani bizde işsizlik sorununu çözdün, işgücü bulamıyorsun, Suriyeli çalıştıracaksın.
Madem öyle siz Suriyelilerle takılın, biz sevenleri yalnız bırakalım... Kendi vatandaşını ağır vergilerle ezip kendinden olmayanlara, kendi vatandaşından daha çok hizmet ve imkân sağlayan başka ülke var mıdır?

*  *  *

Suriyeli dediğin, vergisi yok, kaprisi yok, sigortası yok, yerli işçinin aldığı paranın yarısına tav, üstelik arazilerde yatıp kalkıyor. Yani karın tokluğuna, masrafsız ırgat. Bize göre ekmeğimize ortak! Hele bir de vatandaş yaptın mı, eğitimsiz, yoksul, kömür, makarna, sağlık kartına oy verecek milyonlar demek. Bırakmazlar tabii... Suriyeli sevdası bu yüzden...
Ucuz işgücü ile ülkeyi nereye götüreceksin? Dünya endüstri 4.0 diyor, tarlayı robotlar ekiyor, 1’e 25 verim elde ediyor, senin kafan 3.5 milyon kişiyi daha doyurmak için vergi üstüne vergi bindiriyor.

Ülkeyi bakkal yönetsin!

Şöyle söyleyeyim; Bizim mahallenin bakkalı Altan abi, bu iktidardan daha kurumsal çalışıyor. Ülkenin Başbakan Yardımcısı bile bizim bakkal Altan abi kadar vergi mevzusuna hâkim değil!
İnovasyonu Aile Bakanı’ndan çok daha iyi biliyor. En azından ne olduğunu biliyormuş gibi yapabiliyor. Suriyeli çırak çalıştırmıyor. Başbakanımıza nispet, “ğ” harfini doğru yerde kullanabiliyor.
Altan abinin hakkı yenildi şu hayatta... Hükümete bakan olarak köşesinden kaynayabilseydi, inanın ülke farklı yerlerdeydi.