Start verildi. 16 Nisan’da Türkiye’nin kaderi tayin edilecek.
Özgür, bağımsız, Cumhuriyet ilkelerine bağlı uygar bir ulus mu olacağız, yoksa yüz yıl önceki gibi “millet yerine ümmet” denilen “kul tayfası” mı olacağız?
Cumhuriyet, hürriyet ve adalet peşinde koşup “Tek vatan-tek bayrak” diyerek baskı rejimine karşı çıkan “Hayır”cıların, iktidarın koca koca adamları tarafından, akıl ve mantık dışı bir suçlamayla “Terör yanlısı” ilan edilmeleri neyin ifadesidir?
Bunlar milletin en az yarısından korkuyorlar!
Eğer böyle bir korkuları olmasa, milleti birleştirmek yerine kutuplaştırmayı tercih ederler miydi?
Oysa, “Hayır” diyenler de “Evet” diyenler de kardeşlerimiz. Herkes özgürce oyunu vermeli, sonuç ne olursa olsun, hayat devam etmeli.
Oysa bizde ayrılık tohumları ekiliyor! Üzücü olan durum bu!
Herkesin, ülkesinin geleceğini, çocuklarımızı, torunlarımızı düşünerek karar vermesi gerekiyor.
Biz, hak ve hukukun olduğu, insanların özgürce ve karnı tok yaşadığı mutlu bir Türkiye istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz acaba?