Çünkü yıllardır ulusal bayramlarımızı gasp etmek için ellerinden ne geliyorsa yaptılar, yapıyorlar... Şehitlerimizi gerekçe gösterdiler, “havalar kötü” dediler, “deprem oldu” dediler 23 Nisanlarımızı, 19 Mayıslarımızı, 30 Ağustoslarımızı, Cumhuriyetin kuruluş günü olan 29 Ekimlerimizi bile yasaklamaya kalktılar...
Bu ülkenin kurucusu Büyük Devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ün anıtları önünde bir taziye duruşunu, bir çiçek bırakılmasını dahi çok gördüler, yasakladılar... Her yaptıklarına bir mazeret bulmak için bin dereden su getirdiler...
-Ama olmadı!..
Bu ülkenin milyonlarca fedakar, cumhuriyetçi, yurtsever, yiğit insanları yediden yetmişe ayağa kalktı “siz kutlamıyorsanız biz kutlarız” diyerek resti çekti. Milyonlar, ülkeyi baştan aşağı çiçek tarlasına çevirdi; stadyumlarda, caddelerde, sokaklarda, hatta balkonlarda hep bir ağızdan “İzmir Marşı”, “10. Yıl Marşı” haykırıldı...
Kadınlar, gençler, çocuklar hep birlikte, en güzel giysileriyle Ankara’da Anıtkabir’e, diğer kentlerde Atatürk anıtlarına aktı... Kendiliğinden aktı, hiçbir yerden talimat almadan, işaret beklemeden aktı... Gönülden, sevgiyle, saygıyla, minnetle aktı... Ağlayarak, elinde O’nun posterleriyle, Türk bayraklarıyla aktı... Barikatları yıkarak aktı...O büyük insana yasak getirmeye, unutturmaya, itibarsızlaştırmaya kalkışanların suratlarına okkalı bir tokat patlatırcasına aktı...
-Türkiye, Ata’sını içinden geldiği gibi, yüreğinin taa içinden andı, bayramlarını yedirmeyeceğini dosta, düşmana gösterdi!..
OHAL marifetiyle!..
Aynı oyun bu yıl da sahneye kondu, bu kez valilikler eliyle tabii!..
Biliyorsunuz sanki on yıllardır sürüyormuş hissine kapıldığımız Olağanüstü Hal (OHAL) var ülke genelinde, on aydır sürüyor... Tüm kentlerde en üst makam vali beyler doğal olarak... Dudaklarından çıkan sözcük, OHAL nedeniyle yasaların bile üstünde... Onlar da maşallah tepe tepe kullanıyorlar bu yetkiyi; referandum sürecinde nasıl kullandıklarını da milletçe gördük yaşadık!..
İşte, geçtiğimiz gün İstanbul Valiliği yine OHAL marifetiyle Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği üç günlük 19 Mayıs şenliklerini yasakladı. Gerekçe sahiden muhteşem:
-Güvenlik!..
Düşünün, dünyanın en büyük mega kentlerinden, her gün binlerce yabancı uyruklu turist ya da iş adamını ağırlayan, on binlerce güvenlik ve istihbarat elemanına sahip İstanbul’un valisi, bağımsızlığımızın simgesi 19 Mayıs bayramını “güvenliği” sağlayamayacağı gerekçesiyle yasaklıyor...
-Kepazelik mi desem, oyun içinde oyun mu desem bilemedim!..
Adama sormazlar mı; efendi neredeyse 18 belki 20 milyona ulaşan bir nüfusu barındıran, binlerce yabancının, turistin her Tanrı’nın günü giriş çıkış yaptığı bu kentte güvenliği yalnızca ulusal bayramlarımız söz konusu olduğunda mı sağlayamıyorsun, yoksa her gün aynı endişeyi mi duymalıyız?!.
Hangi yanıtı verirsen ver, birbirinden kötü! O zaman biz sorarız:
-Senin orada ne işin var?
Bu bayramın sahibi gençliktir!..
Bitmedi; İstanbul’dan sonra İzmir Valiliği de bayramımızı yasaklamakta gecikmedi!.. Onun gerekçesi ne peki?. Buyurun okuyun:
-Programın gösteriler bölümü, İzmir’in Buca İlçesi’nden Marmaris’e giden midibüsün yaptığı kaza neticesinde 24 kişinin vefat etmesi üzerine valiliğimizin kararıyla iptal edilmiştir...
Yahu, en büyük katliamların yaşandığı, Güneydoğu’da şehit düşen evlatlarımızın haberi geldiği günlerde yapılan düğün törenlerini, etkinlikleri yazdırmayın bizlere; ne alakası var bir ulusal bayramla bir trajik trafik kazasının?.. 2011’den bu yana iptal edilen ulusal bayramlarımızın gerekçelerinde bir tek trafik kazası yoktu, onu da İzmir Valiliği keşfetti iyi mi!..
Peki CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’ın açıklamasına ne demeli?
-Biz Türkiye’nin her yerinde bayramlarımızı kutlamaya devam edeceğiz. 19 Mayıs’ta Güven Park’ta toplanıp Anıtkabir’e yürüyerek coşkulu bir şekilde kutlayacağız...
İstanbul’da ne yapacaksınız Bülent Bey? Millet bunun yanıtını bekliyor sizden. Türkiye’nin en büyük kentinde başınızda genel başkanınız olmak üzere tüm kadronuzla, il başkanlarınızla, gençlik örgütünüzle, halkla birlikte Beşiktaş’ta kutlama yapacak mısınız, yapmayacak mısınız? 19’unda olmazsa 20’sinde, 21’inde, paşa gönlünüz ne zaman isterse, nasıl olsa 19 Mayıs haftası değil mi?..
-Gevelemeden, içtenlikle açıklayın lütfen!..
Tıpkı bu bayramın asıl sahibi olan gençler gibi... İşte Adana’da bulup konuştuğum TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz gayet net açıkladı:
-Bayramımızı kutlamamızı kimse engelleyemez. İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da, yurdun her yerinde bu kutlamayı yapacağız. TGB internet sitemizde hepsinin programı mevcut!..
Demek ki durum 19 Mayıs’tır, örnek alın Bülent Bey!..
