Sosyal medya fenomeni Banu Parlak'ın güzellik merkezine geçen yıl 1 Ekim'de aynı gün içerisinde 2 kez silahlı saldırı düzenlenmiş, olay sonrası Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı.

İddianamede Dilan, Engin ve Sezgin Polat için 'Birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit', 'Mala zarar verme' suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi, diğer sanıkların da çeşitli suçlardan değişen oranlarda cezalandırılmaları istendi.

Olaya ilişkin 11 sanıklı dava bugün Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı. 

DİKKAT ÇEKEN 'MESLEK' CEVABI

Duruşmaya tutuklu sanıklar Sezgin, Engin ve Dilan Polat, bulunduğu cezaevinden getirildiler. Diğer sanıklar SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

Dilan ve Engin Polat'ın kızı Nilda Polat, Engin Polat'ın kız kardeşi Kübra Uzun duruşmaya izleyici olarak katıldı. Taraf avukatları salonda hazır bulundu. Kimlik tespitinde Engin Polat, mesleğinin sorulması üzerine 'Serbest meslek' şeklinde cevap verdi. Mahkeme hakimi nasıl bir serbest meslek demesi üzerine Polat, 'Kozmetik şirketlerim var' dedi. Aylık gelirinin sorulması üzerine ise Engin Polat aylık 200 bin TL geliri olduğunu söyledi.

DİLAN POLAT GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Dilan Polat Engin Polat'ın kimlik tespiti yapıldıktan sonra duruşma salonuna getirildi. Duruşmaya katılan Dilan Polat'ın beyaz tişört üstüne siyah bir takım giydiği görüldü. Dilan Polat salona girer girmez Engin Polat'la göz göze geldiği an gözyaşlarına boğuldu. Yan yana geldikleri an ise çift el ele tutuştu. Dilan Polat, Engin Polat'ın elini öptü birkaç dakika sonra ise Dilan Polat sandalyeye oturtuldu.

Dilan Polat kızı Nilda'ya dokunmak istedi, 'Kızım seni çok seviyorum' dedi. Hakim temas etmenin yasak olduğunu söyledi. Dilan Polat aylık gelirinin 200 bin lira olduğunu söyledi. 

"İŞ YERİNİN KURŞUNLANDIĞINI BASINDAN ÖĞRENDİM"

Dilan Polat savunma yapmak istediğini belirterek, "Ben Banu Parlak'ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım olur. Zaman zaman küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. Kendisi güzellik merkezi açmadan önce her gün düzenli olarak görüşürdük. Merkezime gelip işlem yaptırırdı. İş yeri kurşunlanmadan 1 önce hafta önce benden işi için yardım ve destek istedi. Ben de yardım edebileceğimi söyledim. Daha sonra kendisinin haberlerde can güvenliği olmadığını bundan bizim sorumlu olduğumuza dair paylaşımlarını gördüm. Bu zamana kadar hiçbir sorunumuz yoktu. İşyerinin kurşunlandığını da basından ve sosyal medyadan öğrendim. Yargılandığımız kişileri de tanımıyorum. Hatta bu Daltonlar çetesi beni ve eşimi tehdit etmişti, bunlarla alakalı mesajlar da mevcut." dedi.

"SENİN NAMUSUNU ELİNDEN ALACAĞIM"

Dilan Polat savunmasının devamında "Hatta Can Dalton 'Senin namusunu elinden alacağım' diye eşime tehdit mesajları yollamıştı. Bizi tehdit eden şahıslarla neden aynı dosyadayız bilmiyorum. Bizim Gürcistan ile hiçbir bağlantımız yok. Ben hamileyken bir kere gezmek için gitmiştim. Bir kere de Rize şubemizin açılışında çalışanlarımız avukatlarımızla hep birlikte gezmek için gitmiştik. Dosyada tanık olarak dinlenen Halil İbrahim Kalkan'ı tanımıyorum hayatımda hiç görmedim. Sadece şunu biliyorum. Eşimden kayınpederimden alacağı olduğunu söyleyerek tehdit ettiğini biliyorum. Ben sosyal medyada fazla ön planda olan biriyim. Maddi durumumuzun iyi olması dolayısıyla bizden haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Hatta Pendik şubemize giderek bu şube benim tabelaları indirin demişliği bile vardır. Çalışanlarımı da tehdit etmiştir. Benim Banu Parlak ile bir husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlayamıyorum. Dosyada aile üyelerim hariç hiç kimseyi tanımıyorum. O dönemde bana sosyal medya üzerinden iftiralar atılmaktaydı. Bana herkes bir saldırı halindeydi. Kafam çok karışıktı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. İddianamede bahsedilen videonun direkt bir muhattabı yoktu. Genel olarak paylaşmıştım" dedi.

"YALANA VE İFTİRAYA UĞRADIK"

Engin Polat ise, "Banu Parlak'ı tanımam samimiyetim yoktu. Sadece eşimin arkadaşı olarak bilirim. Bir gün sosyal medyada kendisinin 'Benim başıma bir şey gelirse bizden kaynaklandığını' söylemişti. Ben de eşime 'Bu senin arkadaşın değil mi ara sor' dedim. Oda bana 'Görüşmeyeceğim' dedi. Daha sonra ben Banu Parlak'ın ifadesinde gördüm karım kendisini iyi niyetlerle aramış. Kurşunlanma olayında bir etkim yoktur. O dönemde kara para aklamayla ilgili iddialar vardı. Bunların yalan olduğunu ilerleyen günlerde göreceğiz. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan'ı hiç tanımam kendisi şubeleri arayıp benimle ve babamla görüşmek istediğini söyleyip tehdit ediyormuş. 'Bu tabelaları kaldırın, artık buralarda Dilan Polat yazmayacak. Ben buralara çöktüm' diyormuş. Biz ciddiye almadık ancak bir gün silahlı arkadaşlarıyla Pendik şubemize giderek çalışanları tehdit etmiş. Babama 'Bu böyle olmayacak gidip şikayet edelim' dedim. Gayrettepe Asayiş Şube'ye giderek şikayetçi olduk." dedi.

Polat, "Şikayetlerimiz sonucunda bu şahıs ceza aldı. Kendisi bizim ona borcumuz olduğundan aradığını söyleyip kılıf uydurmuş. Daha sonra bu yalanına Banu Parlak yalanını da eklemiş. Biz güya Banu Parlak'ın vurulmasını istemişiz bunun karşılığında 2 milyon lira verecekmişiz. Gürcistan'da hiçbir bağlantım yoktur. Ben Gürcistan'dan herhangi birini bir kez bile aramamışımdır. Biz 4.5 sene evvel 6 aile bungalov tatiline gitmiştik. O da günübirlikti. Rize şubemizin açılışı için 40- 50 arkadaş İstanbul'dan gittik. Yine oradan Gürcistan'a kulübe gitmiştik. Eşimin haberi de yoktu ondan da özür dilerim. Ben Daltonlar'dan kimseyi tanımıyorum. Ben bu çetenin liderinin Can Dalton olduğunu gazeteden öğrendim. Bu kişi bizi daha önce tehdit etmişti. Banu Parlak'ın işyeri kurşunlandılar, sonra benim dükkanım 3 kez kurşunlandı. Bizim işyerimizi kurşunlayanlar da bunlardır. Bu yüzden 'Şerefsizler' diye video atmıştım. O da bana cevaben 'Bundan sonraki mermi sana, şerefsizi göreceksin' şeklinde bir paylaşım yapmıştı. Yalana ve iftiraya uğradık. Ticari ve şahsi kişiliğimiz zarar gördü. 6 aydır da boş yere tutukluyuz. Bu olaydan dolayı iftiralara uğradık, en büyük mağdur biziz beraatimi talep ediyorum. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım" ifadelerini kullandı. 

Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat "Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biriyle görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi" dedi.

"BANU PARLAK'I BURADA GÖRDÜM; HİÇBİR BAĞLANTIM YOK"

Engin Polat'ın babası Sezgin Polat ise, "2017 yılında Halil İbrahim Kalkan diye bir adam bana 500 bin lira borç vermiş. Ben bu şahsı görmedim. 10 yıldır beni tanıyormuş. Ben bu şahsı hiç tanımıyorum. Kendisi benden bir kuruş borç alamaz. Sonra iş yerlerini aramaya başladı. Oğlum 'Baba kim bu?' dedi beni tehdit ediyordu. Ankara'ya kadar aramaya başladı. Baktık ki olacak gibi değil bizde polise gittik. Olaydan sonra bu şahsın gözaltına alındığını öğrendik. Sonra konu Banu Parlak'a kadar geldi. Ben Banu Parlak'ı şimdi burada gördüm. Hiçbir bağlantım yok. Bu tamamen bize atılan bir iftiradır. Banu Hanımın iş yerinin kurşunlanmasıyla ilgim alakam yok. Sanık ona borcum olduğunu söylemiş. Keşke borç para alsaydım da ödeyip kurtulsaydım." şeklinde konuştu. 

BARIŞ BOYUN DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLDİ

Banu Parlak'ın güzellik merkezine düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin dava İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki Barış Boyun'un örgüt davasıyla birleştirme kararı verilirken, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. Sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından müşteki Banu Parlak’ın ifadesine geçildi.

"ENGİN BENİ TANIMADIĞINI SÖYLÜYOR AMA VİDEOLARIMIZ VAR"

Şikayetçi olduğunu söyleyerek savunmasına başlayan Parlak, "O gün akşam saat 21’00’de Dilan beni aradı. 'Sıla’yı içeri aldılar. Engini ve beni de alacaklar. Bak yapma' dedi. O gece dükkanım kurşunlandı. Buna ilişkin bir hikaye paylaşımım oldu. Dükkanım kurşunlandı, oraya gidiyorum dedim. Tekrar dükkanım kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum. Engin beni tanımadığını söylüyor ama bizim videolarımız var. Mahkemeye sunarım" dedi.

Dilan Polat o sırada avukatına 'Ben böyle bir şey söylemedim' dedi. Polat ayrıca sürekli arkasına dönüp 'Yalan söylüyorlar' diye fısıldadı.

İfadesinin devamında Parlak, "Sıla Doğu ile ilgili bir video yayınlandı. O videoyu benim yayınladığımı düşündüler. Daha sonra dükkanım kurşunlandı. Korkuyorum. Dilan Hanım 'O dönem çok kişi üstüme geliyordu, ben Banu’ya demedim söz konusu videodaki sözleri diyor; ama ben o videoyu benim için çektiğini düşünüyorum. Çünkü bahsettiği kişilerin kızı yok. Sadece benim kızım var. Ben bunları Dilan Polat'ın yaptırdığını düşünüyorum, daha doğrusu Polat ailesinin yaptırdığını. 2019 yılına kadar biz gerçekten yakın arkadaştık. Ben güzellik merkezi açınca bütün olaylar başladı. Bu kurşunlanma olayından sonra benim dükkanlarım kapandı. Ben kendimden çok kızımın can güvenliğini düşünüyorum" dedi.

"BEN 130 ŞUBE İŞLETEN, GÖZ ÖNÜNDE BİR İNSANIM"

Müşteki ifadesinin ardından sanıklara tekrar söz hakkı verildi. Banu Parlak’ın ifadesini şaşkınlık içerisinde izlediğini söyleyen Dilan Polat, "Tamamen beni hedef gösterip karalama amaçlı böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. Ben 130 şube işleten göz önünde bir insanım. Hiçbir suçum, bağlantım yok" dedi. Engin Polat, "Banu Parlak, benim hayatımın hiçbir zaman kıyısında, köşesinde olan biri değil. Kendisi bizi hayatının merkezine koymuş. Ben kendisini tanımıyorum şeklinde konuştu. Dilan Polat kızına sarılıp ağladı. Savcı, firari olan 3 sanık hakkında yakalama kararlarının ve diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosya ile birleştirilmesine karar verdi. Öte yandan duruşma çıkışı Dilan Polat’ın yakınları Banu Parlak’a bağırarak tükürdü. Parlak’ın, Polat’ın yakınlarından şikayetçi olacağı öğrenildi.

PARLAK'A TÜKÜRDÜLER

Duruşma sonrası Dilan Polat'ın yakınları, tepki gösterdikleri Banu Parlak'a tükürdü. Küçükçekmece Adalet Sarayı önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Banu Parlak, çocuklar için üzgün olduğunu belirterek "Ben de kendi çocuğumun güvenliğini düşünüyorum. Sürekli kızımla tehdit ediliyorum. İnsanların gözünde kendilerini mağdur gösterip kumpas kurulduğunu söyleyerek beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum. Beni tanımadığını söyleyen Engin Polat ile olan videolarımı da mahkemeye sunacağım" dedi.