Sabih Kanadoğlu, “Türk yargısının içine giren iki mikrop birbiriyle mücadele ediyor” dedi. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da “Türk yargısının içine giren iki mikrop birbiriyle mücadele ediyor” değerlendirmesini yaptı. Yargının bu iki mikroptan kurtarılması gerektiğini vurgulayan Kanadoğlu, “Birisi kendisine bağımlı yargı yaratmak, diğeri de ona karşı iktidar mücadelesi yapmak istiyor” dedi.

Yargıtay çözerdi

Kanadoğlu, “reddi hakim” talebini kabul eden 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin tahliye talepleriyle ilgili mahkeme tayin etme, sulh ceza hâkiminin tahliye kararını yok hükmünde sayma, savcılığın da tahliye kararını uygulamama yetkisinin bulunmadığını belirterek, “Tartışılır ama tahliyeyle ilgili bir mahkeme kararı var. Yapılması gereken bu karara karşı kanun yararına bozma istenmesi ve konunun Yargıtay tarafından çözülmesiydi” dedi. Kanadoğlu, Yargıtay’ın görev alanına giren bir yetkinin sulh ceza hâkimi tarafından gasp edilmesinin Türk yargı tarihinde görülmediğini anlattı.

"Sistemle oynarsanız..."

Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, yargıda ortaya çıkan kargaşanın nedeninin sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması olduğunu belirtti. Selçuk, “Sistemle oynarsanız buna benzer kargaşalar çıkar” dedi.

Yargıda tırmanan tahliye kavgasını değerlendiren Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, böyle bir kargaşanın doğmasının nedeninin sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması olduğunu söyledi. Selçuk şöyle konuştu: “Birincisi herhangi bir yasa yoluna başvurulduğu zaman askıya alınma yetkisinin kapsamı nedir, ikinci konu da bu itirazın ortaya çıkardığı aktarıcı yetki nedir? Bu kargaşanın doğması bekleniyordu. Yanlış yapılan sulh ceza mahkemelerinin kaldırılmasıdır. Bu bir sistemdir, sistemle oynarsanız buna benzer kargaşalar çıkar. Geçmişte de yapıldı bu tür şeyler, bir sürü sorun çıktı. Eski sorgu yargıçlıklarının kaldırılması da büyük sorunlar çıkardı.”